Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Milton
Milton Çeviri Türkçe
883 parallel translation
- Milton.
- Milton.
Celui qui cherche Milton, c'est moi qu'il trouvera, vu?
Milton'a bulaşan karşısında beni bulur.
Je l'ai lu à Irving et Milton qui dirigent le Cinéma Le Bijou ici.
Burada sinema işleten Irving ve Milton'a okudum.
"Le Paradis Perdu" de Milton?
Milton'ın Kayıp Cenneti hoş olabilir.
- C'est M. Milton.
- Bay Milton.
M. Milton! La banque!
Bankadaki Bay Milton.
Oui, M. Milton.
Oh, evet, Bay Milton.
Absolument, M. Milton. Oui...
Evet, doğru, Bay Milton.
Merci, M. Milton.
Teşekkür ederim, Bay Milton.
- Il est excellent.
- Evet, Bay Milton. Güzel.
C'est très gentil à vous, mais j'ai vu que Steese avait pris ma place.
Çok kibarsınız, Bay Milton, ama Steese'nin eski masamda oturduğunu gördüm.
- À quoi voyez-vous ça?
- Benden ne bekliyorsunuz, Bay Milton?
Merci beaucoup.
Teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim, Bay Milton.
- Oui, je sais.
- Evet, anladım, Bay Milton.
Je tâcherai de m'en souvenir.
Unutmam, Bay Milton.
- Mes hommages à votre adorable épouse.
Güzel eşine takdirlerimi sunmak istiyorum. Teşekkür ederim, Bay Milton.
Les cocktails de Mme Milton sont roses, sucrés et écœurants.
Tatlı Bayan Milton'un servisini biliyorum : Süslü, cici ve tiksindirici.
Oui, M. Milton.
Tamam, Bay Milton!
Comme M. Milton l'a fort bien dit, notre pays occupe la place qu'il occupe.
Bay Milton'un harika biçimde vurguladığı gibi ülkemiz bugün ayaktadır... her zaman durduğu yerdedir.
M. Milton avait l'air enthousiasmé par ton discours.
Konuşman Bay Milton'u heyecanlandırdı.
Ou Milton et Shakespeare, je vous l'accorde.
Milton ve Shakespeare. Ana fikrinizi kabul ediyorum.
Meloton, Delford Junction, North Oaks et Parkman.
Milton, Delford Kavşağı, North Oaks ve Parkman.
Milton Berle est là!
- Milton Berle geldi.
Salut, George!
Merhaba, Milton. Selam, Georgie.
Tony, je te présente à M. Milton Berle.
- Bay Berle ile tanış. - Merhaba, Tony.
- Milton Berle trouve ca très drôle.
- Milton Berle komik bulmuş.
Milton Berle a ri.
- Milton Berle güldü.
J'ai aussi embauché Milton Berle et Gene Kelly...
Milton Berle ve Gene Kelly'ye de...
M. O'Malley, voici Milton Wing, le gérant du ranch de M. Breckenridge.
Bay. O'Malley, bu Milton Wing. Bay.
- Allons voir Milton avec le troupeau.
Milton'ları sürüyü nasıl idare ettiğini göreceğiz.
Votre ignorance, mon frére, comme le dit le grand Milton, "subjugue presque ma patience."
Cahilliğin, kardeşim, yüce Milton'ın dediği gibi sabrımı zorluyor.
Au diable Milton!
Başlatma Milton'a!
Votre langue est celle de Shakespeare, de Milton et de la Bible.
Anadilin Shakespeare'in, Milton'ın ve İncilin dilidir.
" Vous parlerez de Keats ou Milton
" Siz laf açarsınız keats'den Milton'dan
Ecoutez, Milton... Pardonnez-moi, M. Milton Clark.
Dinle, Milton, affedersiniz, Bay Milton Clark.
Avez-vous déjà lu Milton, capitaine?
Hiç Milton okudunuz mu, Kaptan?
J'ai honte de l'admettre, mais j'ai quelques lacunes en littérature.
Bir İskoç için kabul etmek utanç veriyor ama, Milton'u pek bilmem.
Monsieur Milton, vous êtes propriétaire et unique gérant de la société des Chocolats Whizzo?
Bay Milton, siz Whizzo Çikolata Firması'nın tek sahibi misiniz?
On aura : "Prête-moi deux livres jusqu'à mardi" de Milton.
... Milton'un "Salıya Kadar İki Şilin Verir misin?" şiirleriyle
Milton Mead m'a parlé de vous.
Öyle bir şeydi galiba. Milton Mead bana sizden söz etmişti.
MILTON : " Dans sa main il a pris les boussoles d'or disposées dans la pierre éternelle de Dieu pour mesurer cet univers et toutes les choses créées
MILTON : Eline aldığı altın pergelle hazırlandı,... Tanrı'nın sonsuz taşında, sınır çizmeye.
Parmi ceux qui sont venus me voir il y avait le jeune poète, John Milton, d'Angleterre, se préparant pour une vie de travail.
Kendisini ziyarete gelenler arasında, hayatının projesine hazırlanan İngiliz genç şair John Milton'da vardı.
Il est ironique qu'avant que Milton ait écrit le grand poème, 30 ans plus tard, il fut totalement aveugle, il dépendait également de ses enfants pour le finir.
Ne ironiktir ki, o dönemde Milton yazmak için geldiği şiiri, kör olunca,... 30 yıl sonra ancak çocuklarının yardımı ile tamamlayabildi.
Milton, à la fin de sa vie, s'est identifié avec Samson Agonistes, Samson parmi les philistins.
Milton, ömrünün sonunda kendisini, kitabındaki Samson Agonistes olarak tanımlıyordu,... Filistinliler arasındaki Samson gibi.
Ils se sont fait piquer près de Milton.
Milton'da bir evde enselendiler.
Milton, Woolman, Firestone, McDonald et Valence.
Milton, Woolman, Firestone, McDonald ve Valence.
Sergent Milton...
Çavuş Milton'u alalım, mesela..
Milton, ce sont des roches d'alluvion.
Milton. Bu tamamen tortul kaya.
A la moindre entourloupette,
Şimdi unutma, aptalca birşey deneme, yoksa Çavuş Milton'u kaleye..
- Oui.
- Evet, Bay Milton.
Milton adorait cette ville.
Evet. Milton bu kenti sevmişti.