English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Miserables

Miserables Çeviri Türkçe

527 parallel translation
Jeunes misérables!
Bu okuldan kovulacaksınız.
Dans la république soviétique il ne doit pas y avoir d'enfants misérables et sans toit mais de jeunes, sains et heureux citoyens.
Sovyetler Birliği'nde olmamalıdır. Bu yoksul ve evsiz çocuklar yerine, güçlü ve mutlu genç vatandaşlar olabilir.
Impossible de confirmer le rapport de la NOUVELLE-ORLÉANS disant qu'ils ont été vus dans de misérables conditions.
NEW ORLEANS'tan gelen ve doğrulanamayan habere göre durumları çok kötüymüş.
Demain, tu mets ton plus beau melon pour rendre visite à tes clients et tu leur dis que tu t'es séparé de ta femme, qui était liée à ces deux misérables.
Yarın en güzel melon şapkanı giyip tüm müşterilerini ziyaret edecek ve onlara karından ayrıldığını çünkü o iki serseriyle ilişkisi olduğunu söyleyeceksin.
Vous m'avez acheté 10 misérables livres.
Önce siz beni ucuz bir £ 10'a satın aldınız.
Pour 5000 misérables dollars!
Değersiz 5.000 dolarcık.
Misérables ivrognes...
Ne? Sefil sarhoşlar sizi!
Laissons tomber ces misérables.
Nakarata gerek yok.
Dire que des adultes se conduisent comme de misérables galopins!
Yetişkin bir insanın, haylaz ilk okul çocuğu gibi davranabileceğine asla inanmazdım.
Pas pour 50 lires, ni 40, ni même 35... pour 20 misérables lires!
Kolu gerçek boynuzdan ve parmaklıklar güzel çelikten yapılma. 35'e satmıyorum, 30'a alamazsın... Ee, 25 lire olsun!
Vous n'êtes qu'un groupe de misérables déprimés qui... ont fait fausse route.
Siz yanlış yola sapmış, zavallı bir grupsunuz.
Vous souvenez-vous des misérables?
Sefilleri okuduğumuzu hatırlıyor musunuz?
Les misérables.
Sefiller!
Je ne peux pas frapper des misérables dont le bras est loué pour porter des épieux.
Kollarını kiralamış askerler değil benim öldürmek istediğim.
Vous avez l'air assez misérables, mais comprenez-moi.
Zor durumdasınız, belli.
Il n'y a guère de capitales comme New York, Paris, Londres, dont le luxe ne cache des foyers misérables où, mal nourris, privés de toute hygiène, d'école, grandissent des enfants voués au crime.
New York, Paris, Londra gibi hemen hemen bütün büyük şehirler refahının ardında, yoksulluk içinde sürünen evleri ve bu evlerde yaşayan sağlıksız ve eğitimsiz çocukları suç işlemeye mahkûm çocukları barındırır.
Bonne nuit, misérables, et n'oubliez pas d'éteindre!
İyi geceler, sizi edepsizler. Işığı söndürmeyi unutmayın!
Deux misérables petites bêtes.
- Sadece bir çift yaşlı öküz.
Misérables, hypocrites...
Neden sizi sefil, sizi ikiyüzlü- -
2 misérables dollars par heure!
Öğretmene saatte iki dolar.
Il nous arrive d'apercevoir ces misérables et leurs rites épouvantables.
Birkaç ayda bir o korkunç törenleri yapan bazı alçaklarla karşılaşırız.
Misérables idiots.
Zavallı aptallar.
Il n'existe pas sur terre de gens plus misérables que les mineurs qui y vivent.
Tüm dünyada, orada yaşayan madenciler kadar sefil insan yoktur.
Misérables pleutres.
İlerlemiyorlar.
Excellente occupation, pour les misérables et les gredins!
Üçkağıtçılar için daha uygun bir meslek.
Dix misérables livres pour ces lettres?
Ne? Bu mektuplar için sadece 10 sterlin mi?
Ce sont des misérables.
Hannassey'ler pisliktir.
Des misérables. Prolifiques comme des lapins, ils vivent comme des animaux.
Hayvanlar kadar doğurgandırlar ve onlar gibi yaşarlar.
Espèce de misérables sacs à puces étiques!
Sefil, sıska pire torbaları!
Je n'arrache pas les chênes pour faire de la place à de misérables trembles.
Ben meşeleri titrek kavaklara yer açmak için devirmiyorum.
Voyous! Misérables!
Hey, siz şerefsizler!
Et comme ils savent que je suis bonne, tous ces misérables viennent me voir.
Yolunacak kaz olduğumu bildiklerinden de bütün garibanlar gelip beni buluyor.
Débarquez ces misérables femmes!
Gönderin şu sefil kadınları!
de misérables hommes de couleur tirent,
zavallı siyah derili araplar kurşun atıyor,
C'était comme mourir à Naples ou à Séville, avec le faste des morts misérables,
Sanki Napoli'de yada Sevilla'da ölmek gibi, zavallıların görkemli ölümleriyle,
Sur les hommes misérables d'Algérie, sur les populations analphabètes d'Arabie
Cezayir'ın sefil insanlara, Arabistan'ın ummi halkları,
Je le sais camarade Khrouchtchev c'était une illusion d'optique, et, au contraire plus vaste et irrémédiable était l'abîme entre nous qui volions dans le cosmos et les milliards de misérables accrochés à la terre comme des insectes désespérés,
onu iyi biliyorum, Kruşçev yoldaşım, görsel bir evhamdı, ve, tam tersi, aramızdaki uçurum daha büyük ve onarılamazdır. Evrende uçuyoruz ve zavallı milyar insanlar hala dünyaya bağlı duruyor, umutsuz sinekler gibi.
Il vaut 100 fois tes misérables pièces. Prends-le.
12 altınının 100 misli değerindedir.
Misérables individus sans éducation! Sous-hommes!
Sizi sefil, cahil, yarı-insanlar!
J'ai parfois l'impression d'être machin dans "Les Misérables".
Bazen kendimi Sefiller'deki adam sanıyorum.
Il fera périr ces misérables.
Bu korkunç adamları korkunç bir şekilde yokedecek ;..
Voilà, Les Misérables.
İşte, Sefiller.
C'est pareil dans tous ces villages misérables, direttore.
Bütün bu küçük yoksul kasabalar aynıdır sayın yönetmen.
Où vous êtes-vous fourrés, misérables?
Nereye saklandınız, açlıktan öldünüz mü?
Misérables!
Alçaklar!
Misérables, lâches craintifs!
Çok güzel.
Réveillez-vous, bande de misérables!
Uyanın, sizi sefil insanlar, uyanın!
Je ne parle pas pour Ventura ni pour les Shauffeurs de Ventura ni pour toute une série de misérables que vous venez de mentionner.
Azınlık olabiliriz. Ne Ventura ne Ventura'nın şoförleri ne de ismini saydığınız adi insanların adına konuşuyorum.
Les Misérables de Victor Hugo et The French Lieutenant's Woman.
Rüzgâr Gibi Geçti'yi Victor Hugo'dan Sefiller'i, Fransız Teğmenin Kadını'nı aldınız.
Quelques misérables biscuits. Vous avez trouvé mieux?
evet bir şeyler alıyorum..
Deux misérables soldats!
... inanamıyorum..

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]