Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Miura
Miura Çeviri Türkçe
66 parallel translation
Ce taureau est un Miura.
O boganin Miura oldugunu biliyor musun?
Mon père en a tué des centaines.
O da tipki digerleri gibidir. Babam Miura bogalarini çok yendi.
L'ancêtre de celui qui a failli... te tuer.
Baban o gün bir Miura bogasi tarafindan öldürülmüstü... muhtemelen uzun zaman önce büyük büyük babani da öldüren bu bogalardi.
Les Gallardo et les Miuras... s'entre-tuent depuis des générations.
Gallardo erkekleriyle Miura bogalari arasinda her zaman bir rekabet olmustur. Hep biribirlerinin nesillerini öldürdüler.
Mon premier vrai taureau sera un Miura.
Bir matador oldugum zaman ilk resmi müsabakam bir Miura bogasiyla olucak.
Il a combattu un énorme taureau miura.
Devasa bir Miura boğasıyla kapışmıştı.
Doña Sol de Miura.
- Dona Sol de Miura.
C'est l'adresse du Marquis de Miura.
Numara dört. Bu Marques de Miura'nın yaşadığı yer.
Es-tu passé chez Miura, hier?
Miura'yı gördün mü?
Comment va Miura?
Miura nasıl?
Tu étais son chef. Il en râle encore?
Miura'yı senin himayende sanıyor.
- Tu vas voir Miura ce soir? - Oui.
Bugün Miura'yı aradın mı?
Je suis allé voir Miura. Il n'allait pas bien.
Miura'yı görmeye gittim.
Alors, tu as dormi chez lui?
Miura'larda mı kaldın?
Votre fils récupère bien.
Miura daha iyi. Evet.
Voir Miura.
Miura'yı ziyaret ettim.
- Chez Miura.
- Miura'lara.
Miura est mort.
Miura ölmüş.
Ainsi, il est mort.
Miura öldü demek...
Pauvre Miura!
Miura'ya çok yazık oldu.
Pauvre Miura.
Gerçekten de çok kötü.
Miura était heureux.
Sonuçta belki de Miura şanslıydı.
Miura meurt.
Miura öldü.
Je parle du lieutenant Miura.
Teğmen Miura'yı kastediyorum.
Miura.
Miura.
Interpellation de Miura, comptable de Dairyu
DAIRYU YÖNETİCİSİ MIURA SORGULANMAYI KABUL ETTİ.
Miura et Wada déférés au parquet
MIURA VE WADA İDDİANAME SONRASINDA GÖZALTINA ALINDI
Miura et Wada refusent de parler
MIURA VE WADA SIKI SESSİZLİĞİNİ KORUYOR.
Et Miura?
Neden Miura?
- Et Miura?
Ya Miura?
Les comptes de Dairyu font apparaître un trou de 23 millions que Miura, le comptable, n'explique pas.
23 milyonu saptadık. Dairyu hesaplarından belgesiz ödemeler yapılmış. Miura bunu açıklayamadı.
M. Miura, vous êtes arrêté.
Miura-san, senin için başka bir tutuklama emri var.
- Des détails sur ce suicide?
Sayın savcı, Miura'nın intiharı üzerine bir açıklamanız varmı?
- Il s'est vraiment suicidé?
- Miura gerçekten intihar mı etti?
Avant son suicide, on lui a transmis un message du président :
Bu mesajı başkan, avukatla gönderdi, Miura'nın intaharından önce...
Une 2ème victime après le suicide de Miura?
MIURA'NIN AYAK OYUNLARINDA İKİNCİ KURBAN.
D'abord, le suicide de M. Miura, puis celui de M. Wada.
İlk olarak Miura'nın intiharı, ardından Wada'nın ki.
Après avoir harcelé Miura pendant 20 jours, ils l'ont relâché pour l'arrêter à nouveau. Alors, il s'est suicidé.
Miura sorgulamadan üç hafta sonra, serbest bıraktığında kendini öldürdü, başka birinin emriyle, ona hizmet etmek için.
Un copain de Miura me les vend. Il en a des neufs.
Miura'nın arkadaşı yenilerini aldığı için bunları bana sattı.
Koichi, Miura est là.
Abi, Bay Miura geldi.
Tu nous forces la main?
Bay Miura, bizi ikna etmeye mi geldiniz?
D'après Kazuo, elle s'intéresserait à un certain Miura.
Kazu'ya göre Miura adında birinden hoşlanıyor.
Miura?
- Miura mı?
Vraiment? Peux-tu en parler à Miura d'une façon ou d'une autre?
Miura'nın ağzını yoklayıp ne düşündüğünü öğrensene bir.
Je vais en parler à Miura. Je te remercie de t'en occuper.
Bundan ona kısa süre içinde bahsederim.
Elle m'a avoué ce matin qu'elle était amoureuse de Miura.
Michiko Miura'yu aklına koymuş gibi. Daha bu sabah sordum.
Je ne voulais pas me mêler de tes affaires, mais je voulais que ton frère interroge Miura à ton sujet.
Karışmak istemem, ama Koichi'den Miura'ya senin hakkındaki düşüncelerini sormasını istedim.
Même moi, je ne m'étais pas rendu compte qu'il te plaisait.
Miura aklımın ucundan geçmemişti.
Hé, capitaine! Pour aller jusqu'au cap Miura, c'est combien?
Afedersin..... kayıkçı..... Miura tarafına ne kadara götürüyorsun?
Je l'ai vu tué par un Miura.
Cordoba'da...
Ça ne fait rien.
- Miura'ya saygılarımı ilet. - İletirim.