Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Miz
Miz Çeviri Türkçe
402 parallel translation
Polly sera à la tribune d'honneur.
Polly miz sahnedeki onur konuklarından.
Ne sais-tu pas que le nouveau Gouverneur hait les Républicains?
Kahvaltıda Cumhuriyetçi yiyen yeni bir Vali'miz var, haberin yok mu?
Notre Mary est un peu fatiguée!
Mary'miz biraz yorgun görünüyor.
Ma vierge adorée.
Sevgili Anne'miz.
Non. On a aussi les Chameaux Échecs.
Damalı Deve Şirketi'miz de var.
Et un Henry.
- Ve bir de Henry'miz var.
Ce n'est pas un petit Harry!
Küçük Harry'miz olmadı ama...
Je vais aller vous chercher une bouteille de Beaujolais.
Bir şişe'Beaujolais'miz var.
Je vais où va la reine de Saba, j " appartiens à sa garde.
Kraliçe'miz nereye giderse ben de, oraya giderim, ben onun askeriyim.
William, dis-leur que c'est notre Toby.
William, o bizim Toby'miz.
Mais nous avons le samouraï Hiraté.
Ama bizim Üstad Hirate'miz var.
Mais si nous avions la télé ce serait mieux, non?
Ama TV'miz olursa daha iyi olur, değil mi?
Ce matin, notre savant No 1, Radcliffe, a été enlevé et Taylor tué.
Sabah S1'miz, Radcliffe kaçırıldı ve Taylor öldürüldü.
Et notre excellent chef de la police.
Ve bizim harikulade Polis Şefi'miz. - Polis Şefi.
- Pour le bien de notre chère Angleterre.
- Güzel İngiltere'miz zarar görecekse olmaz.
Le petit Philippin était présent, la sueur perlait sur son visage.
Küçük Filipinli'miz oradaydı. Yüzünden ter damlıyordu.
P.S. A notre prochain voyage, nous emmènerons notre "Ruthie".
Not : Bir dahaki seyahatimizde, kendi küçük Ruthiebelle'miz bizimle olsuın.
Notre cher président a interdit les duels.
Sevgili presidente'miz düelloyu yasakladı.
Mais l'Angleterre, notre patrie ne change pas si aisément.
Ama İngiltere... İngiltere'miz bu kadar kolay değişmez.
Voilà notre petit Didier!
- İşte, bizim küçük Didier'miz.
Du xérès.
Evet, şeri'miz var.
Hé, regarde Helen, regarde qui est de retour.
Helen, kimin döndüğüne baksana. Küçük Jamie'miz.
Vous êtes impatient de partir...
Başlaması için sabırsızlanıyorsunuz, değil miz?
Excusez, mais la nuit tombe et Fanny n'osait entrer vous éclairer.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim, ama hava kararıyor ve Fanny'miz ışığı açmak için içeri girmeye kalkışmadı. Yardımımı istedi.
Comment notre petite Madeleine... peut-être emplie de haine à ce point? "
Bizim küçük Madeleine'miz bunu nasıl yapabilir? Nasıl böyle nefret edebilir?
Pour notre petite Daisy.
Küçük Daisy'miz için.
Peu après, le Prince Henry vint en inspection.
Sonra soylu Prens Henry'miz bizi ziyarete geldi.
Stransky doit se présenter à Paris d'ici une semaine.
Stransky'miz bir hafta içinde Paris'e nakledilecek.
Chère Molly, aux gants blancs!
Uzun, beyaz yaz eldivenleri giyen sevgili Molly'miz.
Une autre Mother Jones.
Bizim biricik Jones Anne'miz.
Le seigneur Katsuyori est notre maître maintenant.
Katsuyori yeni "Efendi" miz.
Flammes d'Amour en exclusivité chez nous.
Bu bizim "Aşk Ateşi" miz, bölgede sadece bu otelde var.
Nous avons Suzy et Benny.
Zuzu ve Benny'miz var.
Sacré Sammy!
İşte bizim Sammy'miz.
Monique et Ricky nous concoctent une histoire d'amour transatlantique.
Aşkın dili. Sanırım Monique ve bizim küçük Ricky'miz arasında... kıtalararası bir aşk filizleniyor.
On n'a pas de Mary blonde.
Kınalı Mary'miz kalmadı.
J'ai eu l'impression que notre Lucy ne...
Sevgili Lucy'miz aslında...
J'ai peut-être pas fait d'études, comme ton Charlie, mais je suis pas stupide.
Charlie'miz gibi eğitimli olmayabilirim ama aptal değilim.
Notre petite Kelly grandit, Al.
Küçük Kelly'miz gerçekten büyüyor, Al.
Voilà la cible.
İşte hedefımiz.
C'est notre chaman, notre guide.
O bizim'noaidi'miz, yol bulucumuz.
33 David, nous avons un 902T... sur la route de la côte et de canyon Decker.
33 David, 902T'miz var Pasifik Sahili Otobanında... Decker Kanyonunda.
Mais notre bébé avait un rhume, et il fait si froid...
Ama Bubby'miz biraz üşüdü. Dışarısı çok soğuk.
La télé en attendant la cavalerie.
MTV'miz olurdu.
C'est tout Annie, ça.
Annie'miz böyledir.
Alors, prends le déjeuner de Miss Melny et file... avant que ces gars perdent le peu de contrôle qu'ils ont.
O zaman neden Miz Melny'nin yemeğini alıp bu çocukların tepeleri atmadan buradan gitmiyorsun?
Nell dit que tu es entré chez Miss Patty et que... tu t'es assis à son comptoir d'une manière très audacieuse.
Nell, Miz Patty'den içeri girip bembeyaz büfeye oturma cesaretini gösterdiğini söyledi.
On a un problème... Elle ne peut pas m'entendre! Ne reculez pas.
Miz Melny, gerçekten ciddi bir sorunumuz var...
Notre Père qui est au Ciel, que Ton nom soit sanctifié.
Cennetteki Rabbi'miz, adın kutsansın.
Si ça continue, notre gosse aura la forme d'un champignon.
Küçük Harry'miz çocuk yerine mantar olacak.
Ce saké est pour toi.
- Daha sake miz var bu seni keyiflendirecek.