Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Monday
Monday Çeviri Türkçe
51 parallel translation
- Monday Wash.
- Kirli çamaşır efendim.
Un animal du nom de "Monday Wash".
Efendim, adı Kirli Çamaşır.
- Un bateau part lundi en huit. - Lequel?
Bir hafta sonra Monday'dan bir Fransız gemisi kalkıyor.
Il y a une grande participation pour Monday Night Football at the Superdome.
Bu gecenin futbol maçında Superdome'da büyük kalabalık var.
J'en ai marre. "Blue Monday..."!
"Hüzünlü Pazartesi, hüzünlü Pazartesi." Bıktım usandım bundan artık.
Le lieutenant Monday.
Teğmen Monday.
De vrais pros!
MONDAY NiGHT FOOTBALL iZLEMEK GiBi.
Je vous dis que vous les verrez dans Monday Night Football.
Söylüyorum size. Pazartesi maçlarını, sırf bu adamlar için bile izlenir!
Blue Monday a été le 45 tours le plus vendu au monde, et New Order a gagné énormément d'argent.
Blue Monday, tüm zamanların en çok satan 12 " lik plağı oldu.. ve New Order'a çok para kazandırdı.
Bonjour, et bienvenue à un autre Monday Morning Money.
Merhaba, farklı bir Pazartesi Sabahı Parasına, hoş geldiniz. - Alo?
Elle prend son repas tous les lundi au Restaurant "Pier" entre 20h et 21h.
She takes dinner every Monday at the Pier Restaurant between 8 : 00 and 9 : 00.
- "Blue Monday".
- Blue Monday.
"Blue Monday"?
Blue Monday?
Il est celui dont on a parlé sur Monday Night Football, et...
Pazartesi geceleri maç olduğunda onlara gelemeyeceğini dahi söylüyor. - Bir de...
M. Monday avait peut-être raison.
Belki Mr. Monday haklıydı.
Adieu, match du lundi soir. Bonjour, défis extrêmes.
Bu sayonara Monday Night Football, hello X-games.
J'adore "Love me monday."
'Love Me Monday'yi beğenmiştim.
Yes. Monday, or Tuesday? Very well!
Dilini anlamıyorum.
J'ai "New Moon on Monday" dans la tête.
Ben "New Moon On Monday" şarkısını kafamdan atmaya çalışacağım.
Vous voyez Monday Night Football?
Şarkıyı biliyor musun, yoksa futbola hazır mısın?
On a encore le numéro du gars de la Poste?
Gus, hani şu, "Monday Night Raw" biletleri ayarlayan bir adam vardı. Onun hareketini mi yapsak? Kirano mu?
On est loin de nos lundis au Blue Note.
Monday'den, Blue Note'a uzun bir yol gelmişsin.
Candles des Hey Monday.
Hey Monday'den, "Mumlar."
Sauf si vous êtes d'accord de venir au Margarita Monday à ma place.
Pazartesi akşamı 8'de margarita içmeye gelmezsen.
L'inspecteur Monday nous honore de sa présence.
Dedektif Monday bizleri varlığıyla onurlandırıyor.
Monsieur Monday, monsieur dimanche.
Bay Monday Bay Sunday.
Viens, on doit voir un type.
Monday, gel hadi, şu adamla görüşmeliyiz.
Monday, on traîne pas.
Monday, cidden, gitmemiz lazım.
Monday, tu viens?
Monday, geliyor musun?
Monday.
Monday.
Willa ne sera jamais le genre à suivre les lois.
Willa Monday, asla kurallara uyan bir insan olmayacak.
L'agent de probation de Willa m'a dit que Timo Proud est pas de sa famille.
Willa'nın gözetim memuruyla konuştum. Timo Proud'un, Willa Monday ile bir bağı yok.
Mais là construit sur la ligne de comme il se produit, depuis monday.
Ama pazartesiden beri hat, olduğundan farklı çalışıyor.
Monday Mornings 01x08 "Action Ou Vérité" Diffusé le 25 mars 2013
Çeviri :
- Deuxième lieutenant Monday. - Enchanté. Esmond dit que vous êtes un vilain garçon.
ne babam veya kardeşim değilim, ne de kendim olmaya niyetim var.
Ça a enfin commencé, Monday.
Sana bir iş sunmak üzereyim. İkinci subay Monday.
Quels critères le second lieutenant Monday utilise-t-elle pour sa sélection?
İkinci subayınız Monday'a seçim için hangi kriterleri kullandığını sorabilir miyim?
Si je voulais voir des hommes en pantacourts, se bavant dessus, j'aurai regardé Monday Night Football.
Eğer kısa pantolonlu erkeklerin yiyişmelerini izlemek isteseydim Pazartesi geceleri futbol izlerdim.
Monday Night Football?
"Pazartesi Gecesi Futbolu"?
C'est "Monday Night Football"!
- Bu Pazartesi Gecesi Futbolu!
C'est pour ça que le Philippe Monday 3000 dirige de l'air de top qualité dans cette seule direction.
Phillip Monday 3000s'de saçını istediğin yöne yatırabilme özelliğini temin ediyor.
Bonne nouvelle, j'ai des burgers à la dinde, on pourrait les faire cuire, et regarder un peu de catch ce soir si tu veux?
İyi haber, hindi burgerim var. İstersen akşama pişirip birlikte Monday Night Raw izleyebiliriz.
J'ai été payé en heures sup en étant malade pendant la soirée foot.
Dün Monday Night Football maçları sırasında hasta olduğum için bir buçuk katı kazandım.
Et lundi, je fais Letterman.
- Bir de Letterman Monday'e çıkacağım.
Je vais juste lui montrer ces polaroïds que j'ai pris. Bonjour, et bienvenue à un autre Monday Morning Money.
Merhaba, farklı bir Pazartesi Sabahı Parasına, hoş geldiniz.
First Monday in October.
Ekim'in ilk Pazartesi günü.
Bienvenue à Lisbonne. Territoire neutre et carrefour du monde. Grouillant littéralement de nazis.
Sonunda savaş başladı, Monday.
Blue Monday.
Mavi pazartesileri.