Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Mountains
Mountains Çeviri Türkçe
80 parallel translation
Continuant sa course, le monstre de fer arrive aux Blues Ridges Mountains.
Gittikçe hızlanan demir canavar, Blue Ridge dağlarına ilerliyor.
Bien que ça n'ait rien à voir avec la vue des Three Sisters Mountains.
Tabii kabul etmem gerekir ki Üç kız kardeş Dağları'nın manzarası kıyas kabul etmez.
- Les White Mountains.
- Ak Dağlar. - Ona söyleme.
White Mountains, Mescaleros, beaucoup de tribus.
Beyaz Dağların - Mescalero'ların pekçok kabilesi var.
- Aux Painted Mountains.
- Renkli Dağlar'a.
Elle va heurter le sommet de ces montagnes.
Şu dağların zirvesinden geçecek. She's gonna take the tops off those mountains.
Vous vous souvenez, quand on a été cernés par les Indiens?
Hatırlar mısın Albay? Black Mountains'de, Yerliler tarafından kuşatıIdığımızda.. .. bir fırsat yakalamıştık.
{ c : $ 88FF00 } { y : bi } we re drifting over { c : $ 88FF00 } { y : bi } icy mountains floating by.
Buzlu dağların üzerinden süzülerek kayıyoruz.
Les White Mountains.
White Dağları.
La seconde nuit du retour vers San Carlos... nous fîmes halte au relais, au pied de Dragoon Mountains.
San Carlos yolunda ikinci geceyi, Dragoon Dağları'nın eteğindeki... Overland karakolunda geçirdik.
- Non, merci. Nous avons des petites montagnes de crêpes.
We have flapjacks in small mountains.
Au sud des Black Mountains.
Kara Dağlar'ın güneyinde.
Elle est à Cascade Mountains.
Cascade Dağları'nda.
¤'I will climb the highest of mountains ¤'
¤'Dağların en yükseğine tırmanacağım. ¤'
Flying through The mountains and the snow
Dağların ve karların arasında uçuyor.
Les Montagnes blanches.
The White Mountains.
Mes parents. Camp Anawana. Catskill Mountains, 1984.
Annemle babam, Anawana Kampı, Catskill Dağları, yıl 1984.
Pour beaucoup d'experts, la pollution de l'air serait due à l'oxyde d'azote issu de la décomposition végétale qui vaut aux Big Smokey Mountains, ce nom de "montagnes fumantes".
Önde gelen bilim adamları, hava kirliliğinin nedenlerinden biri olarak çürümekte olan bitkilerin yaydığı, nitrojenin oksitlerini gösterdiler. Büyük dumanlı dağlara adını veren sisin nedeni, işte bu ince dumandır..
Seen mountains fall
Dağların çöküşünü...
Tu as séduit le gars du chocolat des Rocky Mountains la nuit dernière?
Rocky Mountain Çikolatacısı'ndaki adamla işler nasıl gitti dün gece? Fung mu?
Il existe un Mano's Diner dans les White Tank Mountains, juste à l'extérieur de Phoenix.
Phoenix'in hemen dışında White Tank dağlarında Mano'nun Yeri var.
Les White Tank Mountains.
White Tank dağları...
Ce n'est... ce n'est pas une certitude, mais Allison pense que votre fille se trouverait dans les White Tank Mountains à côté d'ici.
Kesin değil ama, Allison kızınızın buraya uzak olmayan White Tank dağlarında olduğunu düşünüyor.
Nous partons pour les Black Mountains, à la recherche d'Ivar le désossé.
Kara Dağlara gidiyoruz. Kemiksiz Ivar'ı bulmaya.
Voici le plan : on file vers la côte ouest en traversant le désert du Mojave, on fait un petit détour vers les Tribily pour ramasser la carte chez Bill Calhoun, puis on traverse la frontière.
Tamam, plan Mojave'den kıyıya doğru geçmek olacak. ve sonra da küçük bir sapma ile Tribily Mountains'e geçeceğiz. Bill Calhoun'un kulübesine yani, haritayı alıp sınırı geçeceğiz.
ont été interrompues à cause d'orages dans le parc national des Smoky Mountains.
Puslu Dağ Milli Parkındaki şiddetli bir fırtınadan dolayı ertelenmiş durumda.
Les montagnes de Sangre de Cristo, Conners.
Sangre de Cristo Mountains, Conners.
Tear down the mountains
* Dağları yık *
J'ai promis à ta mère que tu ne passeras pas tout ton été à voir "The Mountains" et à en parler sur Headbook.
Annene bütün yazı The Mountains izleyip Headbook'da onun hakkında dedikodu yapmayacağına söz verdim.
Je ne sais pas vous... Mais je suis foutrement sûr que je ne suis pas venu des Smoky Mountains, après avoir traversé 5 000 miles marins, parcouru la moitié de la Sicile pour sauter d'un avion pour donner des leçons d'humanité aux nazis.
Şimdi, sizleri bilmem ama ben Nazilere insanlık dersi vermek için siktiğimin Smoky dağlarından aşağı inip 8000 km deniz geçmedim Sicilya'nın yarısını kat edip sonra da siktiğimin uçağından aşağıya atlamadım.
Demain, nous atteignons les montagnes sont.
- Bence yarın Mountains..
Soit vers le nord et les Winding Stair Mountains, soit plus loin vers l'ouest.
Ya kuzeye doğru Winding Stair dağlarına ya da batıya yöneldiler.
J'ai été garde forestier dans les Smoky Mountains.
Ben Smokey Dağları'nda park korucusuydum.
Les Blue Mountains sont par là-bas au bout du compte.
Mavi Dağlar her türlü yolumuza çıkacak, er geç.
Il l'avait entraîné à jouer The Mountains of Mourne sur un petit piano suspendu à sa poitrine.
Horoza göğsüne asılı piyanoda gagasıyla "The Mountains of Mourne" çalmasını öğretmişti.
Car ce petit coq ne savait jouer que The Mountains of Mourne.
Çünkü "The Mountains of Mourne" u bütün horozlar çalabilirdi.
Frosty Mountains est en tête.
Frosty Mountain bir buçuk boy önde.
C'est Frosty Mountains...
Frosty Mountain kazandı.
Les montagnes hallucinées, L'appel de Cthulhu.
At the Mountains of Madness, The Call of Cthulhu.
La plus vieille demeure des montagnes bleues.
- Yester Grange. Blue Mountains'taki en eski ev.
Écoutez ça. Il est allé dans les smoky mountains, armé d'un couteau pour tuer un ours.
Şunu bir dinleyin ; bir kaç ay önce sadece bir bıçakla ayı öldürmek için Smoky Dağları'na gitmiş.
Station de Ski à Jackson Hole, pêche à la mouche dans les montagnes Bitteroot.
Jackson Hole'da bir kayak merkezi, Bitterroot Mountains'de balıkçılık ve uçuş.
Peut-être qu'on pourrait aller à Blue Mountains.
Belki Blue Mountains'a gidebiliriz.
South Taconic Mountains.
Güney Taconic Dağlarında.
♪ and emeralds from mountains ♪ ♪ thrust towards the sky ♪
* Zümrüt rengi ulaşıyor gökyüzüne *
Des Montagnes Rocheuses.
- Rocky Mountains'tan.
Des Montagnes Rocheuses.
- Rocky Mountains'tanmış.
Notre ranch était à quelques kilomètres au nord de Divide, perdu au milieu des Pioneer Mountains.
Çiftliğimiz Divide'ın bir kaç kilometre kuzeyinde, Pioneer dağlarının eteklerindeydi.
Les plages de Sandy ou Rocky Mountains?
Kumlu sahiller mi yoksa kayalıklı dağlar mı?
) ) ) ( o _ o ) - -ooO-- ( _ ) - -Ooo-- Postmen in the mountains ) ) ) ( - _ o ) - -ooO-- ( _ ) - -Ooo-- Postmen in the mountains ) ) ) ( o _ o ) - -ooO-- ( _ ) - -Ooo-- Postmen in the mountains
çeviri : grandaevus Mayıs, 2005
Up where the mountains meet the heavens above Up where the lightning splits the sea
* Bir kahraman lazım bana *