Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Muscles
Muscles Çeviri Türkçe
2,193 parallel translation
Heureux que tu sois là, mec, on a besoin de muscles.
Burada olman iyi. Adama ihtiyacımız olacak.
Déclencheurs et mécanismes et les muscles d'air semblent tous fonctionner.
Hareketlendiriciler ve vitesler,... ve havalandırıcı kaslar iyi çalışıyor.
Papa dit que ça arrive souvent que les femmes athlètes... aient leurs règles tard à cause du taux de graisse et de muscles.
Babam bayat sporcularda kas-vücut-yağ oranı yüzünden adet görme zamanımın geç olacağını söyledi.
- Tu te muscles, Bret?
- Vücut çalışıyor musun, Bret? - Evet.
Donc, c'est une contracture des muscles orbiculaires, corrugateurs et frontaux.
Selam. Blunt'ın orbiküler, kırıştırıcı ve alın kaslarının kasılması.
Vous avez une contraction ondulée de vos muscles faciaux.
Yüz kaslarınızda dalgalı bir kasılma var.
muscles, nerfs, puis les organes... les poumons, le cœur, le cerveau.
Önce kasları felç ediyor, sonra sinirleri, sonra organları, sonra akciğerleri, kalbi, beyni...
- Ça paralyse les muscles faciaux.
Yüz kaslarını felç ediyor.
Elle a dit que tu as de grande muscles.
O dedi ki sen çok kaslısın.
Oui, mais pas dans la tête ni dans les muscles.
Beyninde ya da kaslarında olmaması çok kötü.
Et tout le système corporel a été affecté vous savez, les muscles, le squelette, le système nerveux.
Bedendeki her sistem etkilenmiş. Kas ve iskelet sisteminden tutun da sinir sistemine kadar.
- Je pense que l'on va devoir exercer quelques muscles que nous n'avons pas, ou qui se sont atrophié ou autre, un muscle civique, un muscle économe, un muscle généreux.
Kaslarımızı çalıştırmalıyız. Yoksa tutulur kalırız. Sivil kaslarımızı.
Quarante-trois muscles produisent une palette de 10 000 expressions. BONHEUR
43 kas, kombinasyonla 10,000 kadar ifade üretmeye olanak sağlıyor.
Si on avait déplâtré il y a 15 jours, ses muscles seraient plus solides.
Eğer alçılarını iki hafta önce çıkarttırmış olsaydı, kasları çok zayıflamamış olurdu.
C'est la même expression utilisant les mêmes muscles. C'est remarquable.
Bu, aynı kasların kullanıldığı aynı ifadedir.
Très bien, montrez vos muscles.
Hadi kaslarını görelim!
Dans cette petite fiole, une protéine purifiée qui relaxe les muscles, lisse la peau, élimine les rides.
Bu küçük şişede, kasları gevşeten bir protein var. Deriyi düzleştirip kırışıkları yok ediyor.
Et c'est subtil. Mais si regarde d'assez près tu peux voir ses muscles.
Çok zarif, ama dikkatli bakarsan alt taraftaki muhteşem kasları görürsün.
C'est nous, en train de montrer les muscles.
Bak burada kaslarımızı sergiliyoruz.
Rien à voir avec les muscles.
Bu büyük kaslarla olmaz.
Vous savez, mon ami compense largement l'intellect par ses muscles.
Bilirsiniz, arkadaşım zeka konusunda biraz zayıftır, sadece kas gücünü geliştirmiş.
En couchant avec des jeunettes, j'ai eu droit à des muscles froissés, des crampes, une dent cassée et deux fractures de stress.
Yarı yaşımdaki kadınlarla sevişirken kas gerilmesi ve kramplar yaşadım, bir dişim kırıldı hatta bir iki kere kemiğim çatladı. Evet.
C'est super pour développer les muscles faibles.
Pilates kas gelişimi için mükemmeldir.
Wally me raconta que la compétition ne demandait pas seulement d'avoir des muscles.
Wally bana, Bay Camden yarışmasının kasların dışında pek çok şeyle ilgili olduğunu anlattı.
Mes muscles me font mal.
Kaburgalarım ağrıyor.
On a aussi... une trajectoire légèrement montante de cette blessure d'entrée et si on réajuste les muscles... jusqu'à l'alignement de l'entrée et des blessures internes, nous voyons que lors de l'impact...
Arıca bu yaranın girişinde, mermi yolunu az bir şey yukarı doğru, Yani kas sistemini tekrar düzenliyoruz Giriş ve iç yaralar aynı hizaya gelene kadar, Şunu görebiliriz ki ;
Mon cerveau, tes muscles.
Benim beynim, senin yumrukların.
Fais sentir tes muscles.
Kaslarına bakayım.
Tes muscles, comme ça.
Kasların burada.
Ici aussi, t'as deux gros muscles.
Burada bile, iki koca kasın var.
Fais-moi de gros muscles, avec des superpouvoirs.
Gelecek sefere biraz iri kaslı, süper güçleri olan biri olarak çiz.
T'as vu mes muscles?
- Pazılarımı gördün mü?
- Ma fatalité me hèle et rend ma plus petite artère aussi robuste que les muscles du lion néméen.
Kaderim çağırıyor beni! Ve bu çağrı Nemea aslanının sert kaslarına çeviriyor en ince damarlarını bedenimin.
Mais abstraction faite... des muscles, des yeux féroces et du coeur de pierre de tueur, qu'est-ce qu'il a de plus que moi?
Yani şeyi çıkartırsan kasları, alev saçan gözleri ve bir katilin soğuk kalbini onda olup da bende olmayan ne var?
Les épinards donnent des muscles et un tatouage d'ancre.
Ispanak da anlık kas ve çapa dövmesi sağlar.
Ne fatigue pas tes muscles.
Kaslarına çok yüklenme.
J'en ai fait une fois, et j'en suis sorti en nage, les muscles douloureux, le visage tout rouge.
Bir keresinde gittim ve terler içinde kaldım kaslarım ağrıyordu, yüzüm kıpkırmızı kesildi.
Sayonara, super muscles.
Hoşça kal süper aygır.
Regarde ses muscles, quand il sert.
Servis atarken kaslarına bak.
Pas besoin de muscles. Tout est dans la finesse.
Olay kaslarda değil ustalıkta bitiyor.
Les os et les muscles, je suis calé.
- Evet, kemikler, kaslar. İyi sayılırım.
Si tu m'aides à mémoriser les muscles interosseux palmaires.
Tabi, eğer bana omurgayı dik tutan kasları hatırlatacaksan.
Mais il faut faire travailler vos muscles, sinon il vont s'atrophier et mal guérir.
Ancak o kasları çalıştırmaya başlamalısın yoksa zayıflar ve yanlış şekilde iyileşirler.
Elles empêchent les nerfs de communiquer avec les muscles.
Sinirlerin kaslarla iletişimini engellerler.
Petits muscles, gros cerveau, le coeur d'un lion.
Küçük kaslar, büyük beyin, bir aslanın yüreği.
Je vous ai parlé des cerveaux, des tripes, des muscles, du scientifique, du politicien, du leader.
Sana beynin kim olduğunu, vücudun kimler olduğunu, kasları anlattım, Bilim adamlarını, politikayı, liderimizi.
Tétanie, vos muscles se contractent.
Tetani gibi görünüyor. Kaslarınız kasılıyor.
Taub pense que le lien, c'est le cerveau, mais yeux et muscles sont dans deux zones du 2e organe favori du patient.
Taub bağlantının beyin olduğunu düşünüyor fakat göz ve kaslar hastanın en çok kullandığı ikinci organın farklı bölgelerinde kontrol edilir.
- Dan, je peux emprunter tes muscles?
- Dan, kaslarını ödünç alabilir miyim?
Tes cuisses sont si musclés.
Kalçan çok güçlü.
- C'est surtout des muscles.
Onların çoğu kas.