English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Nager

Nager Çeviri Türkçe

3,237 parallel translation
Et elle va nager?
Yüzmeye de mi gidiyor?
Tu viens nager la nuit pour éviter de me voir le matin?
Ben sabahları burada oluyorum diye geceleri mi yüzmeye başladın?
Je pourrais nager avec des dauphins, ou manger une tarte entière sans penser aux conséquences, mais je suis là, avec vous deux.
Yunuslarla yüzebilirim ya da hiçbir zararı olmadan koca bir turtayı yiyebilirim. Ama onun yerine sizinleyim.
Papa, viens, on va nager.
Baba, hadi yüzmeye gidelim.
Tu ne sais pas nager?
Yüzemiyor musun?
Il savait nager, au moins?
Tadas yüzmeyi biliyor mu ki?
Vous avez les jambes comme du pudding? Nager dans la piscine de la vie.
Hayat havuzunda yüzüyorum.
Il a enseigné ma fille à nager.
Kızıma yüzmeyi öğretmişti.
Hawaï a quelque chose en réserve pour chacun des Scavo, qu'il s'agisse de survoler un volcan en hélicoptère ou de nager dans une eau cristalline avec des dauphins.
Hawaii'de, herkes için bir şeyler var. Neler varmış bakalım... Helikopterle aktif bir yanardağ gezisi, veya kristal berraklığında sularda yunuslarla beraber yüzmek.
Tu viens nager?
Yüzelim mi?
Non! je pas nager!
Ben yüzme bilmemek!
Non monsieur, je pas nager, je supplie.
Lütfen bayım, ben yüzme bilmemek! Yalvarıyorum!
Il avait 9 ans et ne savait pas nager!
Çocuk dokuz yaşındaydı ve yüzme bilmiyordu!
Tu viens nager?
Yüzmeye geliyor musun?
Ouais, clairement, pourquoi s'éclater comme jamais sur un bateau quand tu peux emmener nager un mec dépressif dans un hôtel familial?
Sonuçta depresyondaki biriyle aile havuzunda yüzmek varken inanılmaz eğlenceli olacak bir gemi partisine neden katılasın ki?
Je vais nager jusqu'à la côte et tout dire à Lucy.
Kıyıya yüzüp Lucy'ye neler hissettiğimi söyleyeceğim.
Nous pensons que certaines espèces pouvaient nager, pas beaucoup, mais... suffisament pour se déplacer entre les îles.
Bazı türlerinin yüzebildiklerini düşünüyoruz, çok gelişmiş değil ancak adalar arasında yüzebilecek kadar.
A moins que vous vouliez nager nous ferions mieux de trouver quelque chose rapidement
- Şayet kimse yüzmek istemiyorsa çabucak bir şeyler bulmamız gerekiyor.
J'aimerais nager avec des dauphins, faire une grande fête pour mon anniversaire, vivre jusqu'à 100 ans, rester mariée jusqu'à la mort, envoyer un message dans une bouteille et recevoir une réponse,
Buz banyosu yapmak, yunuslarla yüzmek. Gerçek bir doğum günü partisi vermek. Yüz yaşına kadar yaşamak.
Saviez-vous que le poisson Candiru peut nager jusqu'à votre urètre et y vivre pendant des semaines?
Kandiru balıklarının, üretranıza kadar yüzüp, bir hafta penisinizde yaşayabildiğini biliyor muydunuz?
Il est dur de nager avec un auto mail.
Metal protezle yüzmeye çalışmak zor oluyor. Julia!
vous pouvez apprendre et vivre selon les lois naturelles et vous conduire en adéquation avec celles-ci. - créant du même coup bonne santé et durabilité - ou vous pouvez nager à contre-courant, en vain.
Ya onun doğal yasalarını öğrenip onları kabullenirsiniz sağlık ve sürdürülebilirliği devamlı hale getirerek kendinizi buna göre idare edersiniz ya da mevcut duruma karşı gelerek boşa bir çaba harcarsınız.
OK. Tu sais nager?
- Yüzebiliyor musun?
Peut-être qu'on pourra aller nager avec lui.
Belki sonra gidip o yunusla yüzeriz.
Tu vas nager dans le bonheur.
Bir dakika içinde Larry kadar mutlu olacaksın.
On va aller nager avec les dauphins. On va aller nourrir les requins, faire de la montgolfière.
Yunuslarla yüzeceğiz, köpek balıklarını besleyeceğiz sıcak hava balonuna bineceğiz.
Mes petits savent nager!
Balıklarım yüzüyor!
- J'allais nager. - Avec ton Speedo?
- Ben de havuza gidiyordum.
- À l'aide, je sais pas nager!
- Yardım edim! Yüzme bilmiyorum!
C'est horrible de nager tout seul.
Yalnız başına yüzmeyi kim ister?
Il ne sait pas nager.
Sadece 16 yaşında.
Tu sais pas nager?
Yüzme bilmiyor musun?
Si, je sais nager.
Hayır, biliyorum.
T'as dit qu'on irait nager.
Hani havuza girecektik?
Ça vous dit de nager nu?
Siz çocuklar art arda yüzmek ister misiniz?
Une plage permet à mes semblables de nager?
Benim gibilerin Tanrı'nın denizinde yüzebildiği bir yer mi?
Je pense faire d Ž m Ž nager mon p Ž re ici.
Babamı buraya yerleştirmeyi düşünüyorum.
De Grants Pass, Oregon, a emm Ž nager ici il y a 5 ans.
Beş sene önce Grants Pass, Oregon'dan buraya taşınmış.
La pire erreur que j'ai faite a Ž t Ž de d Ž m Ž nager dans ce pays de merde.
Hayatımda yaptığım en büyük hata bu zırtapoz, varoş eyalete taşınmak oldu.
- Pas pour les femmes sur ce bateau qui ne savent pas nager.
İyi yüzücü olmayan kadınlar için değil.
Je voulais aller nager.
Yüzmeyi düşünüyordum da.
J'ai dit que je savais pas nager?
Yüzme bilmediğimi söyledim mi?
Et que c'était pour ça que tu ne pouvais pas venir voir Darrell nager.
Darrell'ın yüzme müsabakasına bu yüzden gelemeyeceğini söylemiştin.
Je t'ai vu nager avec une glace.
Geldiğinde elinde dondurma vardı.
Parce qu'elle ne sait pas nager!
Yüzmeyi bilmiyor!
Et un requin d'eau salée peut parfois nager en eau douce.
.. tatlı suda yaşayamaz demek değildir.
Nager?
Yüzmek mi?
Je ne sais pas nager.
Ama yüzemiyorum.
- Il ne sait pas nager.
- Tamam geçti.
Ma mère sait nager.
Kimi kurtarırsın? Annem yüzme biliyor.
Je peux pas te laisser nager.
Burada yüzmene izin veremem.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]