English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Napoleon

Napoleon Çeviri Türkçe

880 parallel translation
Mon petit-fils donne une réception en l'honneur de Bonnie.
Torunum Napoleon Picard, haftaya Bonnie için bir parti veriyor.
- Napoléon a mangé l'autre.
- Napoleon yedeği yedi.
Un morceau de Napoléon.
Napoleon'un kabasından bir parçayla.
Mon grand-père, le baron Desportes, a reçu ce titre de Napoléon.
Büyükbabam, Baron Desportes, Napoleon'un ünvanını kabul etmişti.
Du trappeur Johnnie Barras à son père, Napoléon Barras.
Avcı Johnnie Barras bu mesajı... babası Napoleon Barras'a ulaştırmak istiyor.
- À Napoléon et Josephine.
Napoleon ile Josephine'e.
- Napoléon et Joséphine.
- Napoleon ve Josephine.
Napoleon!
Napolyon.
Lady Godiva n'a rien à faire sur un vélo, mais on peut mettre Napoléon dans une combinaison 250 infroissable de chez Kaplan McGuire!
Leydi Godiva'nın yeri bir bisiklet değil ama Napolyon'a Kaplan ve McGuire marka buruşmayan tek parça iç çamaşırı giydirmenin bir sakıncası yok.
Je suis payée pour dire au monde que si Napoléon vivait de nos jours, il porterait les combinaisons infroissables de chez Kaplan McGuire.
Ben dünyaya, eğer Napolyon bugün hayatta olsaydı Kaplan ve McGuire marka kırışmayan tek parça iç çamaşırı giyerdi demek için para alıyorum.
Et ça n'est certainement pas Napoléon.
Napolyon olmadığı da kesin.
Le gouvernement français a refusé qu'on montre Napoléon en combinaison.
Fransız hükümeti, Napolyon'u iç çamaşırlarıyla gösterme fikrine karşı çıktı.
Je vais vous dire. Les ventes ont doublé par rapport à Napoléon.
Şunu söyleyeyim, Napolyon'u ikiye katladı.
J'ai dansé devant Napoléon.
Ben Napolyon'un önünde dans ettim.
napoléon peut tuer des millions de vie, mais iI construit 1 empire et n'est pas jugé.
Örneğin, Napolyon. Bir adam milyonlarca hayata son verebilir ama eğer bir imparatorluk kurarsa kimse onu suçlamaz.
napoléon n'a pas tué cette usurière.
Yapmayın, dostum. Bu tefeciyi Napolyon'un öldürdüğünden epey şüpheliyim.
Ce serait plus simple s'ils avaient une marque distinctive, une médaille, un ruban ou un air de napoléon,
Eğer ayırt edici bir işarete sahip olsalardı bu bizim işimizi çok kolaylaştırırdı. Bir nişan ya da bir rozet, veya Napolyon'la bir benzerlik.
II a dédié une symphonie à napoléon.
Bilirsiniz, Beethoven bir senfonisini Napolyon'a ithaf etmiştir.
napoléon aurait pu, mais vous n'êtes pas lui.
Belki Napolyon, bunun üstesinden kolayca gelirdi ama siz bir Napolyon değilsiniz, dostum.
napoléon, un faible qui se croyait brave, qui a agi en lâche et a appelé ça un acte d'humanité.
Napolyon. Kendisinin cesur olduğunu zanneden bir korkağım ben. Alçakça bir suç işledim ve buna insanlığa yardım adını verdim.
Napoléon a dit que ce mot n'était pas français!
Napolyon bu kelimenin Fransızca olmadığını söylemiş.
- Je vais au tombeau de Napoléon.
- Napolyon'un mezarını görmeye gideceğim.
Le premier monument à l'ordre du jour est le tombeau de Napoléon.
Bugün listenin başında Napolyon'un mezarı var.
Voilà réunis Napoléon et Sam Dodsworth de Zenith.
İşte böyle, Napolyon ve Zenith'li Sam Dodsworth yan yanalar.
Napoléon a manqué de parole envers son arrière-grand-père.
Napolyon, büyük büyük babasına ne fena bir oyun oynamıştı.
Et Napoléon était le plus fou de tous.
Şüphesiz, Napolyon da hepsinden daha deliydi.
L'Arc de Triomphe, construit par Napoléon.
Napolyon'un ordusunu karşılamak için yapılan Zafer Takı.
Tu as dû étudier Napoléon.
Napolyon'un hayatını okuyorsun herhalde.
Comme l'avait fait Napoléon.
Napolyon da gitmişti.
J'ai eu un grand-père qui a servi sous Napoléon!
Ne de olsa dedem Napolyon'un emri altında savaşmıştı.
Je ne suis pas Napoléon, mais j'ai quand même fait du chemin.
Kendimi Napolyon sanmıyorum ama eskiye göre epey iyi duruma geldim.
- Napoléon va vomir.
- Napolyon kusacak.
Napoléon!
Napolyon!
- Et Napoléon.
- Napolyon'a hoşça kal de.
Napoléon va bien mon chéri.
Napolyon'u merak etme canım.
Il a dit qu'il y a le brandy Napoléon, le hareng à la Bismarck, et qu'Hitler finira...
Şey, Napolyon'un adını konyağa Bismarck'ın adını da bir balığa verdiler. - Ve Hitler'in adını da...
Il y a le brandy Napoléon, le hareng à la Bismarck, et le Führer finira en fromage.
Napolyon'un adını konyağa Bismarck'ın adını da bir balığa verdiler. Liderimizin adı da nihayetinde bir parça peynire verilecek.
Nous ne sommes pas les sauvages que vous croyez. Vous serez jugée conformément au Code Napoléon.
Sana, bizim düşündüğün gibi barbar olmadığımızı göstermek için Fransız yasasına göre yargılanacaksın, Napolyon yasasına.
Nous manquons de Napoléon.
Bay Brewster, şu anda biraz Napolyon sıkıntısı çekiyoruz.
Napoléon aux Invalides.
Invalides'te azametle uyuyan Napolyon.
- Plus grande que Napoléon!
- Napolyon'dan bile uzunum.
Non, espèce de Napoléon de pacotille.
Seni ucuz Napolyon taklitçisi sen de!
Face à Napoléon et ses cinq millions de soldats français et espagnols, seuls ses 300 navires peuvent sauver l'Angleterre de l'invasion.
Anakarada Napolyon komutasında hazırlanan beş milyon Fransız ve İspanyol askere karşın İngiltere'yi 300 gemisi haricinde hiçbir şey istiladan kurtaramazdı.
S'il conquiert l'Amérique centrale, l'Espagne prendra des navires et des hommes à Napoléon pour préserver ses colonies.
Eğer Don Julian Orta Amerika'yı fethedebilirse İspanya kolonilerini korumak için Napolyon'un emrindeki gemi ve askerlerini çekmek zorunda kalacaktır.
Nos pays sont alliés contre Napoléon depuis un mois.
Ülkelerimiz bir aydır Napolyon'a karşı güç birliği içindeler.
Napoléon avait enlevé notre roi et placé son frère sur le trône d'Espagne.
Napolyon geçen ay kralımızı kaçırdı ve kendi kardeşini İspanya tahtına oturttu.
Napoléon a eu les yeux plus gros que le ventre avec la péninsule Ibérique.
Bence Napolyon, İspanya yarımadasında yutabileceğinden büyük lokma ısırdı.
Notre cher ami coinçait soi-disant les navires de Napoléon.
İhtiyar muhtemelen Napolyon'un gemilerini burada sıkıştırdı.
L'armée de Napoléon a été repoussée en Espagne par le Duc de Wellington.
Napolyon'un ordusu zaten Wellington Dükü tarafından İspanya içlerine itildi.
Si j'étais Napoléon, j'aurais l'idée de pousser par le nord-est, derrière le duc.
Eğer ben Napolyon olsaydım, Dük'ün arkasından kuzeyden baskı yapmanın iyi bir fikir olduğunu düşünürdüm.
Napoléon se fiche des navires, sauf pour ses opérations militaires.
Napolyon askeri manevralarda yardımcı olmalarından başka gemileri ne için umursar ki?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]