Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Narrow
Narrow Çeviri Türkçe
65 parallel translation
Nulle peur après cette aventure?
What, no fear after such a narrow escape?
To be narrow of mind
# Zor da olsa, anlayacaksın
Ils vont faire sauter le pont Clinton Narrows.
Clinton Narrow Köprüsünü havaya uçuracaklar.
Chris dit que son père est né au coin de Straight et Narrow.
Chris, babasının Straight ve Narrow'un köşesindeki evde doğduğunu söyledi.
"Groupe de développement de Narrow Lake".
- Narrow Lake Gelişim Grubu
"Narrow Lake".
"Narrow Lake."
- Non. York voulait Ojaï pour avoir Narrow Lake.
York Ojai'yi istiyor çünkü hedefi Narrow Lake.
- Tu connais Narrow Lake?
Narrow Lake'i duymuş muydun?
Holly a découvert que York a créé une société écran sous ce nom, Narrow Lake.
Holly York'un Narrow Lake adı altında bir şirket kurduğunu keşfetmiş.
- Oui, je connais Narrow Lake. - Vraiment?
- Evet, evet Narrow Lake'i duymuştum.
Sortons ce soir, pour notre bien et allons visiter cet endroit que j'appelle Narrow Lake
"Hadi bu gece keyfimizce eğlenelim benim Narrow Lake dediğim yeri görelim"
Comment cela? Il a créé le groupe d'affaires Narrow Lake.
Şirketini Narrow Lake Gelişim Grubu olarak kaydettirmiş.
Tant qu'on ignore tout sur Narrow Lake, il a toutes les cartes en main.
Narrow Lake nedir ve nerededir öğrenmeden bu adam oyununu oynayacak.
On a appris l'histoire du Narrow Lake.
Evet, ve şimdi şu Narrow Lake işi çıktı. Evet.
On ne sait même pas si ce Narrow Lake existe.
Narrow Lake'in nerede olduğunu bilmiyoruz. Belki de yoktur bile.
Je pensais que ça ne ferait pas de mal.
Özür dilerim. Ona Narrow Lake'den bahsetmenin sorun olmayacağını düşündüm.
As-tu entendu parler d'un endroit appelé Narrow Lake?
Tommy, Narrow Lake adında bir yer duymuş muydun hiç?
- C'est à cause de Narrow Lake?
- Bunun Narrow Lake le ilgisi var mı?
- C'est quoi, Narrow Lake?
Narrow Lake de ne?
On devrait parler à Holly de Narrow Lake.
Millet, Narrow Lake hakkında Holly'le konuşsak iyi olur.
Je ne comprends pas que ta mère zappe totalement Narrow Lake.
Annenin Narrow Lake olasılığını tamamen göz ardı edebildiğine inanamıyorum.
Si ce n'est pas l'économie, c'est un scandale ou un secret qu'on déterre du passé.
Sorun ekonomik problemler değil, skandallar yada... geçmişten ortaya çıkan sırlar, şu Narrow Lake gibi.
J'ai retrouvé une étude géologique commandée par votre père en 73 sur ce terrain appelé Narrow Lake.
Babanın 73 de Narrow Lake adında bir yere yaptırdığı jeolojik bir araştırmanın belgelerini buldum.
Cette stupidité de Narrow Lake.
Narrow Lake işiyle kafanı karıştırmak isteyebilir.
S'il est allé à Narrow Lake, ce sera enregistré. - C'est vrai. - Allons-y.
Eğer Narrow Lake'e gittiyse bu cihazda kesin kayıtlıdır.
Et on ne sait toujours pas où est Narrow Lake.
Narrow Lake'in esamesi bile yok. * Hadi gidelim... *
Il n'a marqué que les endroits où on sert de la nourriture.
Gittiği bütün yerler iyi yemek yapan yerler. - * Narrow Lake... *
C'est celle de William sur le lac.
William'ın Narrow Lake hakkındaki şu şarkısı, ama hatırlayamıyorum.
Holly, dites-moi de nouveau quand William avait-il acheté Narrow Lake?
Holly, Willliam sen ne zaman Narrow Lake'e götürmüştü?
Ça aurait pu être Narrow Lake.
Çünkü bu Narrow Lake olabilir.
Je cherche Narrow Lake avec Holly.
Holly'le Narrow Lake'i arıyoruz.
On cherche Narrow Lake, on a... On devait s'arrêter.
Narrow Lake'i arıyorduk, ve burayada uğrayalım dedik.
Sarah, on essaie de trouver Narrow Lake.
Bak, Sarah. Narrow Lake'i bulmaya çalışıyoruz.
- Je dois trouver le lac.
Narrow Lake'i bulmak zorundayım.
Ou alors il allait à Narrow Lake et revenait. - Oui.
Ya da Narrow Lake'e giden yol.
"Narrow Lake" est une anagramme pour "Nora Walker."
Narrow Lake "Nora Walker"'ın anagramı.
Saul et Holly font une réunion sur Narrow Lake, je crois.
Saul ve Holly beni bekliyor.
J'espère qu'ils ont reçu l'étude géologique.
Sanırım, konu yine Narrow Lake. Ve sanırım şu jeolojik araştırmadan bahsedecekler.
Narrow Lake, un drôle nom pour un endroit dépourvu de lac.
Narrow Lake... Gölü olmayan bir yer için oldukça gülünç bir isim.
C'est sur Narrow Lake.
Konu Narrow Lake.
Tu leur as parlé de Narrow Lake?
Onlara Narrow Lake'den bahsettin mi?
Je pense qu'il sera intéressé de savoir qu'on a trouvé Narrow Lake.
İkinci adım ne? Sanırım Narrow Lake'i keşfetmemiz onu oldukça ilgilendirecektir.
Nous avons trouvé Narrow Lake.
Narrow Lake'i bulduk.
Narrow Lake.
Narrow Lake.
Il y a eu pire investissement que Narrow Lake.
Kötü bir yatırımdan daha kötüsü de olabilir.
Rien n'est pire que Narrow Lake.
Hiçbiri Narrow Lake'i geçemez.
Sarah, Narrow Lake.
Narrow Lake... Nedir son durum?
Papa allait construire quelque chose à Narrow Lake.
Babam Narrow Lake'de bir bina yaptıracakmış.
C'était pour toi.
Senin adındaki harflerden oluşuyor Narrow Lake.
" To be narrow of mind
- Haydi git bakalım.
Comme Narrow Lake.
O nedir?