Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Needle
Needle Çeviri Türkçe
49 parallel translation
- Quatre hommes tués dans le même coin, tous par un fusil, à l'ombre de l'Aiguille du Tisserand.
- Aynı bölgede dört adam öldürüldü. Hepsi de 30-30'luk bir tüfekle, Weaver's Needle'ın gölgesinde.
Voici l'Aiguille du Tisserand.
Burası Weaver's Needle.
Voilà l'Aiguille du Tisserand.
İşte Weaver's Needle.
Je devais localiser l'Aiguille du Tisserand avant de commencer à chercher la mine perdue.
Kayıp madeni aramaya başlamadan, Weaver's Needle denen... kayanın yerini bulmam gerektiğini biliyordum.
" Viens chez moi
- Cleopatra's Needle'a gidelim
Dès qu'elle s'alignera sur l'Aiguille des Rois, comme elle le fait maintenant, alors, nous composerons des chansons, à la louange des dieux de la lumière, pour les remercier de nous avoir envoyé les gens de la Terre pour nous sauver de l'Animus.
Needle of Kings'i gösterdiği her zaman ışığın, tanrılarına şükretmek ve Animus'tan kurtulmamız için bize Yeryüzü insanlarını göderdiklerinden teşekkür etmek için onlara şarkılar yazacağız.
Le carrefour de Broadway et de la 72ème Rue, à New York, s'appelle officiellement Sherman Square mais les drogués l'ont rebaptisé "Needle Park" :
New York'un Batı Yakası'nın 72. Cadde'siyle Broadway'in kesiştiği bölge Sherman Meydanı olarak bilinir. Ancak eroin bağımlıları buraya Needle ( iğne ) Park der.
Needle Park te plaît?
Selam, Bobby, nasılsın?
Quittons Needle Park.
- İğne Parkı'ndan uzağa.
Prise sur la Space Needle, ce jour-là.
O gün Space Needle'dan çekilmişti.
Hé, t'as vu la'Space Needle'juste là.
Manzarayı nasıl buldun baba? Şuradaki Space Needle.
l'm a needle, you know Never want to be a haystack Don't ever want to break your heart in two
Bir iğneyim ben, biliyorsun istemedim asla bir saman yığını olmayı istemedin mi hiç kalbini ikiye bölmeyi
Tu es déjà monté en haut de la tour Space Needle?
Şimdiye kadar Space Needle'a hiç çıktın mı?
The Needle and Omelet's Done
Will Grace 5. Sezon, 7. Bölüm "İğne ve Bitmiş Omlet"
Je croyais qu'on allait rater et que j'atterrirais contre le mur... et on dirait : " Encore trop potelée.
Onun yerine Lucas Welshman Richard Marquand'ı seçti. 2. Dünya Savaşı filmi "Eye of the Needle" ile tanınıyordu.
On a réservé au restaurant panoramique depuis des mois.
- Çok yakında. Space Needle'da yemek rezervasyonumuz var... - Aylar önce ayırtmıştık.
On va au restaurant!
Needle'a gideceğiz.
Secteur chinois.
- Needle. Chinois Gau.
La Space Needle.
Kendimize zaman ayırmak için.
En fait, c'est le Space Needle à Seattle.
Aslında ikisi de değil. Seattle'daki Space Needle binası.
Tu te souviens comment on se moquait du Space Needle?
İğne deliğiyle nasıl eğlendiğimizi hatırladın mı?
C'est du base-jump de la Space Needle.
Gökdelenlerden atlamaktır.
J'ai toujours voulu jeter un coup d'œil au Space Needle.
Space Needle kulesini hep görmek istemiştim.
Hal est le seul, ici.
Bu Space Needle'ın tepesinde olmak gibi bir şey. O seviyede olan bir Hal var.
- La Space Needle.
- Uzay kulesini.
La Tour de Seattle.
Seattle Space Needle.
Ils ne parlent pas aux bonnes, ils s'en foutent de qui nettoie les poils de bite pendant qu'ils sont au Space Needle.
Kimse temizlikçiyle konuşmaz. İnsanlar tuvaletlerini kimin temizlediğini bilmek istemezler.
Tommy peut bien rapporter le Space Needle de Seattle, je suis juste heureux de le revoir enfin.
Anne, Tommy Seattle'dan oranın yaka iğnesini getiriyordur belki. Onu boşver, sonunda geldiği için çok mutlu oluyorum.
Vous pouvez m'indiquer le chemin de la Space Needle?
Space Needle'ı tarif edebilir misiniz?
L'aiguille de l'espace...
Space Needle kulesi. Wooo!
C'est la Space Needle, pas la tour Eiffel, abruti.
Bu Eyfel Kulesi değil Space Needle, Allah'ın ahmağı.
Ce sont des vidéos de chat internet montrant Needleman et Kennedy discuter de son envie d'être loin du travail.
Bu web sohbet kayıtları, Needle ve Kennedy'nin işten uzaklaşmak istedikleri hakkında konuşmalarını gösteriyor.
- drop the needle ♪ - drop it drop the needle
- Kaydetmeye başla. - Başla. Kaydetmeye başla.
Dans une ville où Betsy Van Needle fait la une avec le record de la plus grosse tomate,
Betsy Van Needles'in domates rekorunun ön sayfada çıktığı bir kasaba hakkında mı?
1 000 m ², une belle vue sur le Puget Sound, et si vous regardez par la fenêtre, vous pouvez voir la construction du nouvel observatoire spacial autour du Space Needle.
310 metrekare, sahil yolu manzaralı. Camdan bakarsanız Uzay İğnesi'nin yanına inşa edilen Uzay Samanlığı'nı göreceksiniz.
Et le Space Needle.
Sonra da Space Needle.
Hey, ils ont obtenu le Space Needle, bon café, du Mont Saint Helens.
Hey, Space Needle var Büyük kahve Mount St. Helens.
L'Empire State Building, la Space Needle de Seattle.
Empire State Building. Seattle Space Needle.
Paul Lermontov quitte le gratte-ciel.
Paul Lermontov, Needle binasından ayrılıyor.
Bonjour, je reste au Pine Needle Motor Court.
Merhaba, ben Çam İğnesi Motor Kortunda kalıyorum.
" Allons chez Cleopatra's Needle
- Evime gidelim
J'aurai toute la came de Needle Park!
İğne Parkı'ndaki her şeyi alacağım.
Vous deviez m'emmener dîner au Space Needle de Seattle. Vous m'avez fait des promesses.
Bana vaatlerde bulundun.
Rendez-vous près du Space Needle
Itchy ve Scratchy Şovu
Il y a des nuages et la Space Needle...
Bilirsiniz şeyden kurtulmak için şeydeki yerden bilirsiniz işte, bulutlar vardır.
You don t know who you are "Never Lonely Alone" by Space Needle Le journaliste a agi seul.
Muhabir bu işi kendi başına yapmış.
Le Golden Gate, le Space Needle.
Golden Gate köprüsü, Space Needle.
Space Needle, Pike's Place market, l'aquarium?
Space Needle, Pike'in yeri marketi, akvaryum?
- drop the needle ♪ - drop it drop the needle drop it drop the needle drop it
- Kaydetmeye başla. - Başla. - Kaydetmeye başla.