English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Negative

Negative Çeviri Türkçe

864 parallel translation
Que signifie "négatif"?
Peki, "negative" ne demek?
Si votre réponse était négative...
Tamamen bencil bir teklif bu... Ama işten ayrılman hiç işime gelmez, biliyorsun.
Un exemple modeste de ce qui différencie pensée positive et négative.
Olumlu ve olumsuz düşünce arasındaki farkın basit bir örneği.
- Négative. Mais pourquoi aurait-on voulu tuer Higgins?
- Ama kim neden Higgins'i öldürmek istesin?
Ce que tu es négative.
Oh, sen.
[Mais il ne trouve rien, tous répondent par la négative. ] [ Pas un chien ne veut de lui à Trezza.]
Ama Acitrezza'da ona kimse yardım etmiyor.
La réponse est négative ou positive?
Bu cevap negatif mi yoksa pozitif mi?
Tout à fait négative.
"Deliler" kesinlikle negatif bir cevap.
- Négative et injuste!
- Uygunsuz ve haksız.
Négative.
Negatif.
Ou que ça n'agisse de façon négative sur son moral?
Yoksa bu, morali üzerinde olumsuz bir etkide mi bulunur?
FIottabiIité négative.
Akış negatif.
- plongée à 30 m. - 30 m. FIottabiIité négative.
- Dalışa geçin. 30 metre. - 30 metre. Akış negatif.
La filature de Miss Soong a été négative.
Bayan Soong'u takip eden ajanlar olumsuz yönde rapor verdi.
Pardonnez-moi, mais votre puérile ignorance est absolument négative.
Özür dilerim, ama... ince naifliğiniz şapa oturmuş.
Conception positive ou négative.
Olumlu ya da olumsuz.
La tragédie classique était négative, en cela qu'elle faisait de l'homme la victime de la fatalité personnifiée par les dieux et qu'elle le livrait sans espoir à son destin.
Yunan trajedyası olumsuzdur. Burada ; kendisini umutsuz bir yazgıya mahkum ederek Tanrılar tarafından vücuda getirilmiş olan insanoğlu kaderin kurbanı olarak betimlenir. "
Comment peux-tu être aussi négative, sans même l'avoir rencontré?
Nasıl böyle bir hüküm verirsin? Daha karşılaşmadın bile. - Nasıl göründüğünü bilirsin.
Ne soyez pas négative.
- Bu kadar olumsuz düşünme.
Tournons-nous maintenant vers l'image négative.
Şimdi negatiflere geri dönelim.
Vous comprenez qu'au niveau fédéral cela aura une répercussion profondément négative.
Sizi uyarmak zorundayım, bu Federal hükümet üzerinde sizinle alakalı hiç de iyi etkiler yaratmayacaktır.
Pression négative dans tous les évents. Alerte sur tous les ponts.
Geminin tüm havalandırmalarına negatif baskı.
Concentration ionique négative 1,64 x 10 puissance 9 mètres.
Negatif iyonik konsantrasyonu 10 ve 9.ncu güç ölçümünün tam 1.64 katı.
- Ne sois pas négative.
Olumsuz olma.
C'est une attitude négative.
Bu olumsuz bir tavır. - Ne?
La barrière que nous allons traverser est composée d'énergie négative.
Geçeceğimiz bariyer negatif enerji.
La barrière est composée d'énergie négative.
Bariyer negatif enerjiden oluşuyor.
Densité négative, radiation négative, énergie négative.
Yoğunluk negatif, radyasyon negatif, enerji negatif.
La chose a une charge énergétique négative.
- Ne? Bu şeyin negatif bir elektrik şarjı var.
Chaque réponse négative aux questions de nos invités vaut 5 dollars.
Yarışmacıların aldığı her "hayır" da 5 Doları cebe indiriyorsunuz.
C'est donc une réponse négative, et voilà 10 $ pour vous, M. Jaffe.
Ve onun için size bir Hayır patlatacağız. Böylece size 10 $ veriyoruz Bay Jaffe.
Par conséquent, il s'agit d'une réponse négative, Toni.
Ve böyle bakıldığında size bir "hayır" patlatmalıyız, Toni.
George Saden, accusé de transmettre une aura négative dans la conscience collective
George Saden, ikinci düzeyde negatif aura iletimi yapmakla suçlaniyor.
J'étais obligé d'en venir à une conclusion négative.
Ve olumsuz bir sonuca varmak zorunda kaldım.
Attitude négative, Wells.
Hep ters tavır, Wells.
- Double négative et chien.
- Bozuk cümle ve köpek sesi.
La presse fut sans exception très critique et la réaction de l'industrie très négative.
İstisnasız bütün medya düşmanca davrandı ve endüstrinin tepkisi olumsuzdu.
Les recettes d'U.B.S. avaient atteint le seuil de rentabilité après avoir tenu compte des 110 millions de dollars en variation de trésorerie négative de la chaîne.
Kanalımız UBS'nin, kazandığımız 110 milyon dolarla birlikte zarara geçen bir şirket olmaktan çıkıp kâra geçtiğini belirtmek isterim.
Un maestro de l'imagerie négative.
O filmdeki negatif enerji kullanımına hep hayran kalmışımdır.
Si on veut être champion, on ne doit se laisser troubler par aucune force négative.
Eğer şampiyon olmak istiyorsan dışardan gelen herhangi bir negatif etkinin seni etkilemesine izin verme.
Et il y a un engin explosif à bord. On attend ma réponse. Si elle est négative, ça explosera.
Uçakta bir cihaz ve bazı insanlar var. "Her şey yolunda" işareti vermezsem cihazı patlatacaklar!
Mais y voir une négation de Ia volonté de vivre serait une fausse interprétation, comme si l'on tenait Ie suicide pour une action négative.
- Alır mıydınız? - Hayır, teşekkürler. Kendinizi mi asacaksınız?
- Pourquoi es-tu toujours si négative?
- Neden bu konuda hep bu kadar negatifsin?
Après avoir fait l'amour, j'ai senti une réduction de ton anxiété. Mais maintenant, je sens une réaction négative.
Seviştikten sonraysa, belirli bir kaygı azalması oldu ama şu an kesinlikle olumsuz enerji alıyorum.
Communication négative.
Çalışmıyor, efendim.
C'est ce que les Vénusiens appellent une attitude morale négative.
Venüsçü'ler buna olumsuz ahlaki tavırlar der.
Il était parfaitement intégré et avait une force négative bouleversante.
Mükemmel bir şekilde bütünleşmiş. Müthiş bir negatif albenisi vardı.
- Une force négative bouleversante.
Olağanüstü bir Negatif gücü var.
Le proton porte une charge positive... et l'électron, une charge négative de même valeur.
Proton, pozitif elektrik yüklüdür ve bir elektron negatif elektrik yüklüdür.
Ce mot a une connotation morale négative. Et nous avons jamais...
Bunun ahlaki yönden negatif yan anlamı var Ve biz asla...
- Cette caverne a la puissance négative de la Force.
Ölümü... - Orada... Güç'ün karanlık yüzü daha güçlüdür.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]