Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Nepal
Nepal Çeviri Türkçe
197 parallel translation
Papa, c'est ma ville natale, pas Mau Mau.
Baba, memleketime gidiyoruz,.. ... Nepal'e değil.
J'étais à Tanger, à Naples, au Caire.
Fas'a, Nepal'e, Kahire'ye gittim.
Le Népal.
Nepal'e.
Là-bas tout est de l'antiquité.
Nepal antika dolu.
Lisbonne, Naples, Istanbul.
Nepal, İstanbul.
Mon père aussi est vieux et pourtant il a une maîtresse à Palerme et un autre à Naples.
Babam yaşlı ama nepal'li bir polerma metresi var.
Et on ira à la Jamaïque, au Maroc, au Népal...
Jamaika'ya seyahat ederdik. Fas, Nepal...
Qu'est-ce qui t'amène au Népal?
Nepal'de ne işin var?
Je serai au Népal, avec ces filles à tête de singe.
Ben Nepal'de azgın kızlarla olacağım.
Je vous remercie, ainsi que le peuple du Népal.
Nepallilere teşekkür borçluyum.
Népal!
Nepal!
Vive le Népal!
Nepal çok yaşa! Nepal çok yaşa!
Je pars sur-le-champ pour le Népal où je me ferai chèvre. Pourquoi?
Bu yüzden, derhal Nepal'e gidiyorum ve orada bir keçi olarak yaşamaya niyetliyim.
Tu ne parles pas hindi?
Nepal'li misin?
Chaîne Himalayenne Tibet, NEPAL
Himalayalar Tibet, NEPAL
Monastère tibétain Tibet, NEPAL
Tibet Manastırı Tibet, NEPAL
Mont Everest, Face Nord Tibet, NEPAL
Everest Dağı, Kuzey Yüzü Tibet, NEPAL
Durbar Square Katmandou, NEPAL
Durbar Meydanı Katmandu, NEPAL
Temple de Pasupati Katmandou, NEPAL
Pasupati Tapınağı Katmandu, NEPAL
Temple de Swayambhu Katmandou, NEPAL
Swayambhu Tapınağı Katmandu, NEPAL
Hanuman Ghat Katmandou, NEPAL
Hanuman Ghat Katmandu, NEPAL
Sadhu ( adepte de Shiva ) en prière Katmandou, NEPAL
Sadhu ( Sadu ) [Shiva ( Şiva ) düşkünü] dua ediyor, Katmandu, NEPAL
Prends le Népal, ce sera "himalayesque".
Nepal'i dene, ahbap. Himalaya'lara uçarsın.
Arthur Ami, professeur de chimie à l'université de Washington. Au Népal depuis trois semaines.
Dr. Arthur Dost, Washington Üniversitesi'nde kimya profesörü... son üç haftadır Nepal'de bulunuyor.
S'il part au Népal, ou ailleurs, tu as sa clé et le mot de passe de son ordinateur.
Arthur Dost, Nepal'de olduğu sırada... ofisinin anahtarı ve bilgisayarının şifresi sende oluyor.
Ces pratiques, c'est honteux. "Le premier ministre népalais ne démissionne pas".
Bu yaptıkları çok ayıp. "Nepal hükümet başkanı istifa etmiyor."
Notre fils est allé marcher au Népal. ll a attrapé une fièvre.
Oğlumuz Jonathan, doğa yürüyüşü için Nepal'e gitmişti. Ateşlenmiş.
Qu'il était un maître d'arts martiaux, formé par des ninjas au Japon.
Uzakdoğu sporlarında usta olduğunu,... Nepal'da Gurk, Japonya'da da ninjalar tarafından eğitildiğini söylemiş.
Vos visiteurs népalais vous ont amené un éléphant
Efendimiz, Nepal'li ziyaretçileriniz- - - Size bir fil getirmiş gibiler.
Grande-Bretagne, Népal, Amérique, Inde
Britanya, Nepal, Amerika, Hindistan- -
J'allais au Népal.
Nepal'e gidiyordum.
Qu'est-ce qu'il y a au Népal?
Nepal mi? Vay be. Nepal'de ne var?
Deux heures sur "Ma route au Népal".
İki saat boyunca "Nepal'de Yürüyüş" anıları.
Bien en-dessous des sommets glacés de l'Himalaya, la capitale du Népal, Katmandou, baignant dans une chaude vallée subtropicale.
Himalaya'nın buzlu tepelerinin oldukça aşağısında sıcak, astropikal vadinin tadını çıkaran Nepal'in başkenti Katmandu şehri uzanır.
Ou passer quelques mois au Népal. Tu le larguerais sur la route de Katmandou.
Belki bir kaç aylığına Nepal'e ve muhtemelen zavallı adamı yarı yolda, Katmandu'da ekerdin.
Je n'ai que des pièces népalaises.
Elimde sadece şu lanet Nepal paraları var.
Au Népal, les gens du village m'appellent Kin-tan-tee.
Nepal'de köylüler bana şöyle derdi :
Pourquoi se balader le nez au vent? Si j'avais une maison au Népal, j'y serais déjà.
Nepal'de bir yeri olan birisi neden seyahat etmek ister, anlamıyorum?
Je prendrai un cargo pour l'Asie...
Bir yük gemisiyle Asya'ya gidip belki oradan Nepal'e geçebilirim.
Alors je suis au Népal et je reconduis ce moine à son monastère.
Nepal'deyken, keşişi geri manastıra götürüyordum.
- Je suis de Naples.
- Ben de Nepal.
Naples, la città più bella del mondo.
Nepal, la citta piu bella del mondo.
Naples, en Floride.
Nepal, Florida.
Du Népal et du Tibet, essentiellement.
Çoğunlukla Nepal ve Tibet'ten.
Crois-tu qu'il n'y a pas de Népalais qui se disent " Que devrais-je faire?
Nepal'de "Ne yapmalıyım" diyen adamlar mı var sence?
C'est tranquille le Népal.
Nepal'de.
L'affaire Oustrique, l'immobilière du Népal, les allumette suédoise, les tramways de la Cordillère des Andes...
Oustric gayrimenkul işi, İsveç kibritleri,... - Andes tramvay hattı...
Un grand merci à tous. Merci à vous, gens du Népal.
Hepinize teşekkür ediyoruz.
Vous avez été au Népal?
Sen Nepal'de bulundun mu?
- Ah, Naples.
- Nepal.
je t'ai choisi une porte facile, du Népal.
Senin için kolay bir kapı seçtim.