Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Nolan
Nolan Çeviri Türkçe
1,818 parallel translation
- Non, Nolan.
- Hayır Nolan.
Nolan!
Nolan!
Nolan.
Nolan.
Nolan, lève-toi.
Nolan, kalk.
Lève-toi, Nolan.
Kalk Nolan.
Nolan, allez.
Nolan hadi!
On a une règle, Nolan.
Bir kuralımız var Nolan.
- Nolan est mort.
- Nolan öldü.
Irzu ne pouvait pas laisser Nolan t'enlever de cet endroit.
Irzu, Nolan'ın bu unvandan seni almasına izin vermezdi.
Irzu n'a pas tué Nolan.
Irzu, Nolan'ı öldürmedi.
Nolan ne marche plus dans tes pas.
Nolan artık senin yolundan yürümüyor.
- Nolan, nous...
- Nolan, biz...
Pas vrai, Nolan?
Değil mi, Nolan?
Nolan, alors.
İyi. Nolan'ı ararım.
Et bien, il y a des nouvelles règles maintenant Nolan, la transparence étant l'une d'entre elles
Artık yeni kurallar var, Nolan tümüyle açık olmak da onlardan biri.
Nolan, j'essaye de... reconstruire la confiance que tu avais en moi, pas de la détruire.
Nolan, bir zamanlar bana olan güvenini yeniden kazanmaya çalışıyorum mahvetmeye değil.
Nolan. Padma.
Nolan.
Hum... Nolan, qu'est-ce que...
Nolan, sana ne söylemem gerekiyor?
N.R niera qu'il existe.
"Nolan Ross, varlığını kabul etmeyecek."
Nolan, écoute, je te promets que je n'ai pas...
Nolan, bak sana yemin ederim, ben yapmadım.
J'ai la confirmation que Nolan Ross cache le programme Carrion quelque part à l'intérieur de la société.
Nolan Ross'un Carrion programını şirket içinde bir yerde sakladığını doğruladım.
Je suppose que vous n'avez rien dit à Nolan de ce que vous prévoyiez.
Bahse varım Nolan'ın bunlardan haberi yok.
Pourquoi vous ne me le demandez pas, Nolan?
Bana da sorsana Nolan.
Vous étiez censé me laisser en parler à Nolan avant de faire quoi que ce soit.
Ben Nolan'a haber vermeden elini sürmemeliydin.
Penses-y Nolan.
Düşün Nolan.
Nolan...
Nolan...
Tu vas me tirer dessus, Nolan?
Beni vuracak mısın Nolan?
Nolan ne laissera pas ça arriver.
Nolan buna izin vermez.
Nolan n'est qu'un seul homme.
Nolan bir insancık sadece.
- Nolan, tu dois t'arrêter.
- Nolan, kenara çekmelisin.
Bonsoir, Nolan.
Merhaba, Nolan.
Allez, Nolan.
Hadi, Nolan.
Mais j'aimerais distinguer devant vous deux personnes en particulier, le justicier Nolan et Connor Lang, qui ont affronté les Badlands pour nous rapporter le remède.
Ama hepimizin adına iki adama teşekkür etmek istiyorum. Polis Nolan ve Connor Lang. Bu iki adam bize ilacı getirmek için çorak arazilere yolculuk ettiler.
Nolan, pour être tout à fait honnête, tu as dis exactement la même chose il y a 10 minutes.
Nolan, eğer tamamen dürüst olmam gerekirse tam olarak 10 dakika önce aynı şeyi söyledin.
- Nolan Ross cache le programme Carrion.
- Nolan Ross, Carrion programını saklıyor.
Ecoute, Nolan j'ai besoin d'une faveur.
Dinle, Nolan, bir iyiliğe ihtiyacım var.
J'ai demandé à Nolan de pirater ton téléphone.
Nolan'dan telefonuna girmesini istedim.
Je ne sais pas, Nolan.
Bilemiyorum, Nolan.
Nolan?
Nolan?
Je suis désolé Noolan.
Üzgünüm, Nolan.
Et David Nolan me pourchassera dans son véhicule de sauvetage pour animaux?
David Nolan hayvan kurtarma kamyonuyla peşime mi düşer?
Même quand vos têtes étaient remplies de faux souvenirs, David Nolan a quand même gagné le coeur de Mary Margaret.
İkinizin aklı da yalan anılarla dolu iken yine de David Nolan, Mary Margaret'in kalbini kazanabildi.
" Hey, futur Nolan.
"Selam gelecekteki Nolan."
Nolan, je peux voir ta lettre?
Nolan, mektubuna bakabilir miyim?
C'est Nolan.
Bu Nolan.
Je ne suis pas intéressée par ton argent, Nolan.
Paranla ilgilenmiyorum, Nolan.
Nolan, tu dois savoir que pendant tout ce cauchemar... Mes sentiments pour toi...
Nolan,... tüm bu kabus içinde sana olan hislerim...
- Nolan?
- Nolan?
Il a raison, Nolan.
Aiden haklı, Nolan.
- Merci Nolan.
Teşekkürler, Nolan.
Salut. Je cherche Nolan Ross.
Merhaba, Nolan Ross'a bakmıştım.