English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Nuke

Nuke Çeviri Türkçe

57 parallel translation
Nuke.
Atom Bombası.
Appelle-moi Nuke.
Bana artık Atom Bombası deyin.
D'accord, Nuke.
Tamam, Atom Bombası.
Vas-y, Nuke.
Hadi git bitir onların işlerini.
Je suis attachée à Nuke pour la saison.
Bu sezon için Atom Bombası'na söz verdim.
Tu veux dire Nuke.
Atom Bombası demek istedin herhalde.
Non, j'ai dit Nuke.
Hayır, Atom Bombası dedim.
Allez, Nuke.
Hadi, Atom Bombası.
Nuke, trésor!
Atom Bombası, tatlım!
Nuke, excuse-moi.
Atom Bombası, afedersin.
Nuke pourrait être un de ces gars, mais tu t'en branles, Meat.
Atom Bombası bu adamlardan biri olabilir, ama senin hiç umurunda değil, Et Yığını.
Les Bulls vont essayer d'arrêter une série de six matchs perdants... contre les Hornets de Greensboro avec Nuke LaLoosh au lancer.
Bulls, Greensboro Hornets karşısında altı maçlık mağlubiyet serisini sonlandırmak istiyor. Atom Bombası LaLoosh sahnede şimdi.
Jésus, qu'est-ce qui prend à Nuke?
Yüce İsa adına, Atom Bombası'nın içindeki de ne öyle?
Voyons si le vrai Nuke LaLoosh va se montrer.
Bakalım, gerçek Atom Bombası LaLoosh kendini gösterecek mi.
Quand Nuke a commencé à écouter Crash, tout s'est mis en place.
Atom Bombası, Crash'ı dinlemeye başladığında, her şey yoluna girdi.
Mais Nuke était encore confus.
Fakat Atom Bombası'nın kafası yine de karışıktı.
Nuke, tu te trompes complètement.
Atom Bombası, sen yanılıyorsun.
Comment oses-tu dire à Nuke de rester hors de mon lit.
Sen hangi cüretle Atom Bombası'na benim yatağımdan uzak durmasını söylersin.
Allez. Montre-leur ce que tu as, Super Nuke!
Hadi.Süper Atom Bombası, onlara elindekini göster!
Montre-leur, Super Nuke!
Hadi göster onlara gününü, Süper Atom Bombası!
Nuke lance trop fort, ce soir.
Atom Bombası bu akşam deviremeyecek gibi.
Eh bien, Nuke a peur... car ses paupières sont bloquées et son vieux est là.
Şey, Atom Bombası korkuyor göz kapakları bugün sorun çıkarıyor ve yaşlı babalığı da burada.
Nuke n'a jamais pris le rythme, bien qu'il ne lançait pas mal... et la série gagnante a pris fin en perdant 3-2.
Atom Bombası kötü atışlar yapmasa da bunlar asla eski atışları gibi değildi... Ve galibiyet serisi 3-2'lik bir mağlubiyetle sona erdi.
Ebby Calvin "Nuke" LaLoosh.
Ebby Calvin "Atam Bombası" LaLoosh.
Ecoute, Nuke... les frappeur des grandes ligues vont t'allumer comme un flipper... pendant quelque temps, d'accord?
Bak, Atom Bombası... Bu büyük lig vurucuları ilk zamanlar seni bi pinball makinesi gibi ışıldatmaya çalışırlar, tamam mı?
Eh, Nuke.
Hey, Atom Bombası.
Comme Nuke est parti, ils veulent prendre un jeune receveur.
Şimdi Atom Bombası gitti, onlar da genç bir tutucu getirmek istiyorlar.
Ce qui est drôle, c'est que j'ai arrêté de m'inquiéter pour Nuke.
Komik olan ise Atom Bombası için endişenlenmiyordum artık.
Crash avait raison- - Nuke avait un don.
Crash haklıydı. Atom Bombası'nın Allah vergisi bir yeteneği vardı.
Le ministre de la Santé vient d'être tué par un accro au nuke, la drogue de synthèse.
Sağlık dairesi başkanı 20 dakika önce uyuşturucu ile alakalı olarak bir militan tarafından öldürüldü.
Le nuke. Le narcotique le plus générateur de dépendance de l'histoire.
Nuke, tarihteki en etkili uyuşturucu.
Vive le nuke!
Nuke!
Ces images nous ont été envoyées par Cain, criminel notoire et leader du culte du nuke.
Şu an cinayetten aranan ve Nuke topluluğunun lideri Cain'den bir mesaj ulaştı elimize.
Du nuke, ma poule.
Nuke'le beni bebeğim.
Du nuke.
Nuke.
File-moi du nuke.
Nuke yükle bana.
Y a du nuke pour tout le monde.
Herkese yetecek kadar Nuke var.
Il y a un nuke pour chaque humeur.
Her durum için bir Nuke var.
L'argent du nuke, saisi par la police.
Nuke parasına polis tarafında el kondu.
Prochain titre :
Polis sendikası grevi ve halkın tezahüratları arasında Kuzey Metro Polisi göreve döndü ve Nuke Lordu Cain'i yakaladı. Sıradaki haber :
Ouvre encore ta gueule et t'auras plus de nuke, connasse.
Bir daha bana öyle bağırırsan sana daha Nuke yok kaltak.
On a tout le nuke que tu veux.
İhtiyacın olan tüm Nuke.
Le nuke offre une grande qualité à un petit prix.
Nuke onlara kaliteyi ucuza sağlıyor.
13 personnes ont péri dans un massacre lié à l'argent du nuke.
Nuke parası katliamında 13 ölü var.
Ce récipient contient assez de nuke pour abrutir tout un quartier.
Bu küçük kutuda bir mahalleyi uyuşturacak kadar Nuke var.
RoboCop 2 recherchera les labos, les dealers, et nous débarrassera du nuke.
RoboCop her laboratuvarı ve her satıcıyı bulacak ve şehrimizi Nuke'dan temizleyecek.
Vous prenez une mini-nuke et vous la fouttez dans le trou du cul d'un mec!
Küçük bir nükleer silah alın ve bir adamın götüne sokun.
- Solo.
Spin-nuke.
- Nuke, ramène Milly. - Ça marche.
- Nuke, Milly'i eve bırakır mısın
Menacés par le syndicat, acclamés par la foule, des policiers ont repris le travail et arrêté le baron du nuke, Cain, qui pourrait mourir avant son procès.
Cain muhtemelen mahkemeden önce ölecek.
Vous avez troqué un nuke contre ce rafiot?
Dizel gemiyi nükleer gemiye mi tercih ettin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]