Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Odda
Odda Çeviri Türkçe
79 parallel translation
Trop brutal, jeune Odda.
Çok acımasız Genç Odda.
Odda, Je demande que la Mercie, Lunden, et l'Est-Anglie soient surveillés, prudemment.
Odda! Mercia, Londra ve Doğu Anglia'nın dikkatle izlenmesi gerek.
Et quand le temps viendra, Odda, mon ami, Vous devez amener le witan à faire ce choix.
Zamanı geldiğinde sevgili dostum Odda divanı bu seçimi yapması için yönlendirmelisin.
N'interromps pas un noble, Odda.
- Bir asilzadenin sözü kesilmez. - Odda...
Je crois que cet homme, et le sac de chiffons avec lui, sont des imposteurs.
- Bence bu adam da... - Odda. -... yanındaki üstü başı dökük kadın sahtekâr.
Jeune Odda, cela suffit pour l'instant!
- Genç Odda bu kadar konuştuğun yeter!
oui, monseigneur, si c'est bien son espoir.
Çok acımasız Genç Odda.
Odda, Je demande que la Mercie, Lunden, et l'Est-Anglie soient surveillés, prudemment.
Yakında pagan ordusuyla bir alanda karşılaşacak olan Wessex'in erkekleri olacak.
Scribe, j'exige que toutes les forges des villes tournent jour et nuit.
Odda! Mercia, Londra ve Doğu Anglia'nın dikkatle izlenmesi gerek.
Alfred est mon héritier. Il le sait.
Zamanı geldiğinde sevgili dostum Odda divanı bu seçimi yapması için yönlendirmelisin.
Mon épée est pour le Wessex. N'interromps pas un noble, Odda.
Yalnızca birkaç gündür buradasın ama şimdiden Wessex'i düşünüyor gibi davranıyorsun.
Jeune Odda, cela suffit pour l'instant!
Kılıcım Wessex için kalkacak. - Bir asilzadenin sözü kesilmez.
Monseigneur.
- Odda... - Bence bu adam da...
Mildrith, Dieu merci.
- Odda! - Mildrith, Tanrı'ya şükürler olsun!
- Odda? Wulfhere?
- Odda, Wulfhere!
Si l'un de nous deux a de la chance et vainc notre ennemi rapidement, - il ira aider de l'autre côté.
Odda, şansımız yaver gider de düşmanımızı hızlı bir şekilde yenersek diğerlerinin yardımına koşalım.
Elle est avec le jeune Odda.
- Genç Lord Odda'yla birlikte.
Va chercher le Seigneur Odda.
Gidip Lord Odda'yı getir.
Le jeune Odda ne se serait pas chier dessus.
O zaman genç Odda da altına etmezdi.
- Qu'a dit Odda?
- Odda ne söylüyor peki?
- Odda est brave, mais comme guerrier, il a l'intelligence et le charisme d'un mouton.
- Odda saygın bir adam ama savaşçı olarak tam bir hilekâr ve baş belası bir koyundan başka bir şey değil.
Voici Lord Odda de Wessex.
Wessex Lordu Odda'yı tanıştırayım.
- Seigneur Ubba c'est le général le plus loyal d'Alfred.
Lord Ubba... Odda, Alfred'in en güvendiği generalidir.
Odda, avec mon respect, - vous ne nous dites rien.
Lord Odda bu konuda bize hiçbir şey söylemediniz.
Seigneur Odda, nous sommes prêt. Mais que faisons-nous?
Lord Odda biz hazırız ancak ne yapacağız?
Seigneur Odda est blessé. Gravement.
Lord Odda yaralı hem de kötü şekilde.
Jeune Odda veut le couper en morceaux.
- Genç Odda parçalara ayrılmasını istiyor.
Seigneur, c'est Odda.
- Lordum... Odda gelmiş.
Jeune Odda.
Genç Odda.
Père Beocca me croyait mort, et pourtant, il y a quelques jours, j'étais à Cynuit avec Odda.
Yanımda duran Peder Beocca öldüğüme inanmış. Hâl böyle ama daha birkaç gün önce Lord Odda'yla Cynuit'teydim.
Odda et moi avons élaborer le plan de bataille.
Savaş planımızı Lord Odda'yla ikimiz oluşturduk.
Odda, tu ne diras rien.
- Odda tek laf etmeyeceksin.
Ce qui compte c'est que le jeune Odda en a revendiqué le mérite.
Önemli olan şey Genç Odda'nın başarıyı elde ettiğini söylemesi.
Si son père succombait à ses blessures, Odda deviendrait l'homme le plus riche du Wessex, et les hommes loueront sa bravoure.
Babası yaralarından dolayı ölürse Odda Wessex'in en zengin adamlarından biri olacak ve insanlar cesaretini övmek isteyecek.
Maintenant, le soleil brille depuis le cul du jeune Odda, et il est aveuglant.
Şu an güneş Genç Odda'nın üzerinden doğuyor ve ışıkları kör ediyor.
Tu sers le jeune Odda maintenant.
Artık Genç Odda'nın adamı olduğunu duydum.
Odda a peur que tu le tues.
- Odda onu öldürebileceğinden korkuyor.
Mais pourquoi Odda serait récompensé et pas nous?
Odda ödüllendiriliyor da biz niye ödüllendirilmiyoruz?
Mais avec Odda l'aîné blessé dans la bataille... son fils a pris le crédit pour mon kill.
Ancak ihtiyar Odda'yla savaşta yaralanınca, oğlu öldürmemdeki itibarımı sahiplendi.
- Will Odda pas vous manquer?
- Odda seni özlemez mi?
Odda : Des progrès sont réalisés quotidiennement, Seigneur.
İlerleme günlük kaydediliyor Lordum.
Odda, vous doit enquêter sur les droits et les torts de la question de ma part.
Odda, benim adıma meselenin doğru ve yanlışlarını araştıracaksın.
Dans l'intervalle, Odda, faites de votre mieux. Maintenir la paix.
- Bu arada Odda, barışı korumak için elinden geleni yap.
Dites à votre maître ealdorman Odda est ici avec l'évêque Alewold de Dieu.
Sancak Beyi Odda'nın "Tanrısı" nın piskoposu Alewold'la birlikte geldiğini efendine söyle.
Ealdorman Odda, évêque Alewold... une agréable surprise.
Sancak Beyi Odda, Piskopos Alewold! Ne güzel sürpriz.
Odda, il est pas la faute de l'enfant qu'elle a été mariée à un tyran et un imbécile.
- Odda! Bir zalim ve aptalla evli olmak çocuğun suçu değil.
- Comment est Seigneur Odda situation?
- Lord Odda'nın sıhhati nasıl?
Trop brutal, jeune Odda.
Ubba denilen şu Danimarkalı vakti zamanında Kral Edmund'ı yedirip içirmemiş miydi?
Et quand le temps viendra, Odda, mon ami,
Lordum.
Toi.
- Hiçbir ordu kış ortasında saldırmaz. - Genç Odda bu kadar konuştuğun yeter!
- Odda?
- Odda mı?