Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Ol
Ol Çeviri Türkçe
108,500 parallel translation
Assurez de ne pas être suivi.
Takip edilmediğinden emin ol.
Bon sang, si cet homme ne savait pas porter un costume ouvrir une porte, raconter une blague, être un gentleman.
Bu adam smokin nasıl giyilir bilmiyorsa, kapıyı nasıl açacak, espri yap, kibar ol.
Facile, c'est dans la poche.
Sakin ol.
Prêt à décoller.
Kalkışa hazır ol.
Si c'est vrai, alors viens.
Eğer bu doğruysa, teslim ol.
- Polly va bien, merci.
Polly iyi, sorduğun için sağ ol.
Quoi que tu décides, tu dois être assez sûr de tes choix pour ne pas avoir à mentir.
Her ne karar verirsen ver, yalan söylemek zorunda kalmayacak kadar emin ol.
Je vous préviens.
Hazır ol.
- Merci.
- Sağ ol.
Non merci.
Yok, sağ ol.
Merci d'avoir fermé le club de Dames chinoises.
Çin Daması Kulübünü kapattığın için sağ ol.
Merci.
- Sağ ol.
Franchement, non merci.
Cidden, hayır, sağ ol.
Calme-toi.
Sakin ol.
Merci de m'avoir ramenée.
Bıraktığın için sağ ol.
Merci d'être venu.
Geldiğin için sağ ol.
Merci de votre aide, monsieur...
Evet, onları buraya getirdiğin için sağ ol Bay...
Merci de le demander.
Sorduğun için sağ ol. - Tabii.
Bureau du shérif de White Pine Bay.
- Sağ ol. White Pine Bay Şerif'in karakolu.
Bien. Je vais bien.
İyiyim, sağ ol.
Mais... mais merci.
Sağ ol yine de.
Sors de là.
- Yok, sağ ol.
Merci.
Sağ ol.
Whoa, hey, ralentissez.
Hop, yavaş ol.
- Fait attention!
- Dikkatli ol!
- Attends.
- Sakin ol, sakin ol.
Surveille le gosse.
Ona göz kulak ol.
- C'est bon!
- Sakin ol!
Non, non, non..
Dürüst ol. Dürüst mü?
Devenez une feuille sur la rivière.
Nehirde bir yaprak ol.
Rappelez-moi, c'était la première fois que vous voyiez Phillip?
Hatırlamama yardımcı ol, bu, Philip'i ilk görüşündü, değil mi?
Merci, Suzanne.
Sağ ol Suzanne.
Tu ferais mieux de sortir.
O yüzden siktir ol git.
- - Oui, Merci, j'avais pigé.
- Sağ ol ya, biz de biliyoruz herhalde.
Attention, Beric, vous avez perdu votre prêtre.
Dikkatli ol Beric, rahibini kaybettin.
Oui, merci.
Evet, çok sağ ol.
Merci, chéri. A bientôt.
- Sağ ol tatlım, yine beklerim.
Merci de m'avoir prévenue.
Haber verdiğin için sağ ol.
Vite.
Hadi, çabuk ol.
Soyez prêts à la récupérer.
Onu çıkardığımda hazır ol.
Doucement.
Yavaş ol.
Tiens bon.
Kendine hâkim ol.
Merci de m'avoir sauvé la vie.
Beni hayatta tuttuğun için sağ ol.
Qu'ils ne bougent pas.
Bir şey yapmadıklarından emin ol.
Archie, pas si vite.
Silah sesini duydum ve bunu borçluyum. - Archie, sakin ol.
C'est quoi, son nom?
Tatlı olanı gönderdiklerinden emin ol.
Fais attention.
Dikkatli ol.
Merci de m'aider avec la voiture.
Araba konusundaki yardımın için sağ ol.
- Je vais visiter!
Ciddi ol.
Viens et meurs comme un homme!
Gelip bir erkek gibi öl!
Du calme.
Sakin ol.