Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Oooo
Oooo Çeviri Türkçe
110 parallel translation
Comment va mon pire ennemi? Oooo..
- En kötü düşmanım nasıl bakalım?
Oh, là là.
Oooo, delikanlı.
- Oh, merde!
- Oooo, kahretsin!
Super, on danse le limbo.
Oooo. Limbo.
Allez, topez là, les Bundy!
Kim "Oooo, Bundy," yapacak bakalım?
Non, je lui ai parlé la nuit où Kahane a été tué.
Hayır. Kahane'nin öldürüldüğü gece ilk defa konuştuk. - Oooo.
Nakano, quelle joie de te revoir.
Oooo, Nakano. Seni tekrar görmek ne güzel.
Lui, je sais pas trop. Quand j'ai dit au téléphone :
Telefonu "Chandler Bing" diye açınca " Oooo!
C'est ma maison!
Oooo! Hadi!
Montre ton livre. Oh, il y a pas d'image.
Oooo resimsiz bir kitap.
Dis donc.
Oooo.
Amstramgram, pique et pique et colégram, bourre et bourre et ratatam, ce sera toi qui le feras.
Oooo piti piti, karamela sepeti, terazi, lastik jimnastik, öğretmenimiz oto-ma-tik. Evet.
Bordel, moi, je me casse.
- Oooo. Adamım! Ben buradan gidiyorum!
- Ah bon?
- Oooo!
T'es pas obligée de rester.
- Delirip gitme, sadece git. - Oooo.
Fichier ou répertoire absent
HATA Dosya yada dizin bulunamıyor : ) oooo.... eheheh
En voilà des enfants! C'est merveilleux. Approchez.
Oooo Çocuklar nihayet Harika, gelin bakim.
Des compliments de la part d'un hologramme.
Oooo bir hologramdan yüksek bir övgü.
Espérons, qu'ils mûrissent seul en un peuple que nous pourrions inclure à la République un jour.
Dört saat, belki daha az. Oooo... parlak.
Et ensuite ils vont dire "Oh, le temps de Linux".
ve sonra gittiler "Oooo, Linux zamanı".
Tu n'as apparemment pas eu de problème côté performance.
Oooo, açıkçası, Tess'i hamile bırakmak dışında bir performans problemin yoktu
ouille!
- Aah! Oooo!
Uhh... Ohh!
Uuu... oooo!
Et comment vas-tu joindre les deux bouts, maintenant que tu ne soignes plus mon trou dans le bras?
Oooo.Artık veletlerin içimi pislikle doldurmasına izin vermeyeceğim.
- Mon Dieu!
- Oooo!
Je comprends!
Oooo Doğruu!
C'est malin, je suis énervé maintenant.
Oooo. Bu işten sıkılmaya başladım.
C'est les pommes de terre.
Oooo, patatesler.
Ne nous tuez pas, je vous en prie!
Bizi öldürme- - oooo- - Bizi öldürme.
- Oh, c'est pas mal.
Oooo, çok güzel. Hayır!
Je n'en manque pas un numéro.
Uh, Dünya? Oooo, O programı her zaman izliyorum.
Vous avez harglaré?
Oooo, açlıktan ölüyorum.
J'adore!
OOOO, buna bayılıyorum!
Tu aurais besoin d'être relooké.
Oooo, harika fikir! Bu kirli ve ölmüş elbiselerinden kurtulman için yardım edebilirler sana.
On avait tous les boules, mais pourquoi on a fait cette réunion pour ça, mais je n'arrive pas à me souvenir...
Hatırlayın, bir şeylere kızmıştık, o yüzden burada toplandık, fakat Tanrı aşkına hiçbir şey... Oooo.
C'est de la monnaie terrestre.
Oooo dünya parası.
Oooo ça m'énerve!
Gördüğüm şeyi kabullenemiyorum bile.
Tu souillerais la réputation de notre organisation.
OOOÖ klübünün onur ve gururunu lekeleyeceksin.
Je suis le chef du groupe OSMS. Je me nomme Takuwan.
Adım Takuan OOOÖ klübünün başıyım.
OSMS?
OOOÖ mü?
Je suis maintenant le sous-chef des OSMS. Je me battrai corps et âme pour le bien de notre groupe.
Madem ki OOÖO grubunun ikinci adamı oldum grubun yükselmesi için elimden ne geliyorsa yapacağım.
Nous sommes des hommes virils. Il serait honteux de passer pour des mauviettes. Nous avons établi notre propre règlement.
Bizim gibi gerçek erkeklerin bir grup hanım evladı gibi görünmesi ayıp olacağından OOÖO grubu için kuralları yazdım.
Amstramgram...
Oooo piti piti...
Oooo...
Oooo...
Whoa-oh!
- Aaa, oooo!
Ohh!
- Oooo!
Oh, non, non, non.
Oooo, hayır, hayır...
5!
Oooo, beş!
C'est sûrement les Harrison.
Oooo, Harrisonlar olmalı!
Je le sentais venir.
Eğer programımızı yayından kaldırmazsanız biz de kimseye söylemeyiz! Oooo, bunu bekliyordum işte.
Oh, Timmy!
Oooo, Timmy.