English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Oût

Oût Çeviri Türkçe

2,613 parallel translation
♪ Check out the hook while my DJ revolves it ♪
# DJ döndürürken sen kancama göz gezdir #
Peace, mec!
Peace out ( Argoda görüşürüz, hoşçakal anlamında ).
Necessary Roughness 01X03 Spinning Out.
Necessary Roughness 1. Sezon 3.
Cash me out. Donne-moi le change?
Paramı öde.
Are you going to walk out on this?
Bunsuz mu gidceksin?
Too bad we ll never find out.
Ne yazık ki hiçbir zaman öğrenemiyeceğiz.
Mais qu'est-ce que je vais faire avec touts ces filles incroyablement sexy en bikinis et qui ne sont pas en train getting stoned out of their minds?
Ama kafaları iyice dumanlanmak üzere olan bikinili bu seksi hatunlarla bir başıma ne yapacağım?
Check it out yo!
Dört nala yanına geliyoruz!
Alors je fais mon coming-out...
Bu yüzden ortaya çıkaracağım.
Je pensais que ça me sortirait de moi-même.
I thought it'd take me out of myself.
Content d'avoir fait au moins rire Ashley.
Taking t'piss out you is going give Ashley something to laugh about.
C'est comme si soudain mon jugement était passé par la fenêtre.
It's like suddenly my judgment's gone out the window.
C'est comme si quelqu'un avait éteint la lumière et que toutes mes peurs me tombaient dessus dans la nuit.
It's like somebody turned the light on and all my insecurities have come like crawling out the dark.
♪ your worst inhibitions ♪ ♪ tend to psych you out in the end ♪
Kendini ne kadar tutsan da seni sonunda bıktırıyor.
Je dois découvrir tout ce qu'il a fait depuis.
I just have to find out everything he's been up to since I last saw him.
Il était out.
Çocuk bariz dışarıdaydı!
Je te fais pas mon coming-out, y a pas plus hétérosexuel que moi.
Sana asıldığımı filan sanma. Tanıdığın en heteroseksüel kişiyim ben.
'Cause you re not standing out like flashy sparkles in the water
* Çünkü çarpmazlar göze sudaki pırıltılar gibi *
I smell like a minibar DJ's passed out in the yard
* Alkol kokuyorum fena halde, kendinden geçmiş bir DJ bahçede *
It s a blacked-out blur
* Pek hatırlamıyorum ama *
Yeah, we maxed our credit cards And got kicked out of the bar
* Limitleri aştık kredi kartlarında, ve atıldık bardan dışarıya *
I met him out for dinner on a Friday night
* Bir Cuma gecesi yemeğe çıktım onunla *
l'm out of goodbyes
* Bitirdim artık vedalaşmaları *
Maître Jedi out.
Jedi Master, kapatıyor.
{ \ pos ( 192,225 ) } 3x04 Clear Skies From Here On Out
Çeviren : Ardnz.
A pie made out of pumpkin ♪
# Önümde kabaktan yapılmış bir pasta var #
♪ tend to psych you out in the end ♪
Deusex, İyi seyirler.
Je vous apporte de l'eau gazeuse, mais sérieusement, ton petit ami fera son coming out avant que cette tache de bortsch disparaisse.
Sana biraz maden suyu getireyim ben, ama cidden,... bu lekeler çıkmadan önce erkek arkadaşın çıkacaktır.
♪ you better watch out, Amy ♪ ♪ you re gonna grow up ♪
Dikkat etsen iyi olur Amy, Büyüyeceksin.
♪ I feel good in your room let s lock the world out ♪
Odanda kendimi iyi hissediyorum hadi dünyayı sallayalım.
C'est Hors de Contrôle.
Bu o değil. - Bu out of control.
Avec le lock-out NBA, faut aller au roller derby.
NBA Lock-out'larından bahsediyorum.
Je prend mes affaires et je suis out.
Kendi payımı alıp ayrılacağım.
Faire son coming out c'est très important.
Bak, eşcinselliğini ilan etmek önemlidir ; her şey demektir.
Mais faire ton coming out à la mère super catholique de ton ex-mari décédé? C'est pas nécessaire.
Ama merhum eski kocanın aşırı Katolik annesine açılmak dersen buna hiç gerek yok.
♪ tend to psych you out in the end ♪
İyi seyirler.
Buvons jusqu'au black-out, ce soir.
Bayılana kadar içelim bu gece.
Sabrina, tout ce temps que nous avons passé au express check-out Lane, je t'observer mais je ne t'ai jamais dis ce que je ressentais.
Sabrina, kasada gözden geçirerek geçirdiğimiz onca zaman boyunca ben seni gözden geçiriyordum. Ama duygularımı göz önüne sermedim.
♪ tend to psych you out in the end ♪
Deusex. İyi seyirler.
Un petit bras out.
Biraz kolunu oynatıyor.
Le black-out est toujours en vigueur dans la région de Londres.
Londra genelinde hala karartma var.
Tu maintiens ta théorie du "T out est réel"?
Yani "bu gerçekten oluyor" teorinden vazgeçmiyor musun?
♫ Oh, we re stepping out
¶ Oh, dışarı adım atıyoruz
♫ Way out west ( Loin vers l'ouest )
¶ Batı yolunun dışında
♫ I headed out west for a brand-new life ( j'ai pris la route de l'ouest pour une nouvelle vie )
¶ Yeni bir yaşam için kendimi batıya atıım
♫ Way out west, where the rain don t fall ( loin vers l'est, là où il ne pleut pas )
¶ Batı yolunun dışında Yagmurun yağmadığı mekanda
♫ Take all worry out of your mind
¶ Tüm endişelerini aklından uzaklaştır
Donc, nous devons pousser les limites de out.
O yüzden bu sınırları dışa itmemiz gerekir.
Je veux votre stuff out à minuit.
Gece yarısına kadar eşyalarını topla.
I just love it out ici.
Orayı çok seviyorum.
C'est assez. Out!
Bu kadar yeter.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]