Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Pai
Pai Çeviri Türkçe
109 parallel translation
Il ne reste que Bai Chang-tien, et ton fils, Zhao Qi-zhe.
Biliyorum ki Pai Chang-tien ve oğlun katliamdan kurtuldular.
Tu l'as dit. Tant que Bai Chang-tien vit, l'École pourra renaître et lutter.
Evet, ve Pai Chang-tien yaşadıkça Yılan Yumruğu bayrağı dalgalanacak.
Je le tuerai juste après toi.
Seni öldürdükten sonra sıra Pai Chang-tien'e gelecek!
Bai Chang-tien!
Pai Chang-tien...
Tu es démasqué, Bai Chang-tien!
Kaçmak mı istiyorsun, Pai Chang-tien?
Tu ne peux plus t'enfuir, même en t'envolant.
Pai Chang-tien, Boş yere kaçıyorsun!
Tu n'es qu'un serpent gâteux, un ver de terre.
Pai Chang-tien, Yılanın derisini atma zamanı geldi!
En fait, Oncle Pai Yun n'était pas mauvais, mais il était trop ambitieux
Aslında, Pai Yun amca kötü birisi değildir
Oncle Pai Yun, je l'ai poignardé une fois seulement Pourquoi appelez-vous ça "Tuer"?
Pai Yun Amca, Onu sadece 1 kere bıçakladım
Pai Yun, quel mal a-t-il fait pour pour que sa présence préoccupe les 8 aînés?
Pai Yun, Öğrencimin, 8 kıdemli klan şefi huzurunda.. işlediği suç nedir acaba?
Le prêtre Pai Yun nous y a forcé! Oui...
Rahip Pai Yun zorladı bizi!
Romario fait la passe à Pai Bi-to
Romario, Pai Bi-to ya yolladı.
Pai Bi-to a marqué avec sa remarquable habileté
Pai Bi-to sayı yaptı muhteşem yeteneği ile
On dirait qu'un homme appellé Pai Bi-to a volé le crâne
Pai Bi-to adındaki bir adamın kafatasını çalmış olabileceğini düşünüyorum
Même les Japonais le respectent. Cet homme aime boire. Il s'appelle Chung Fat-pat.
Chung Fat-pai adlı bir adamı arıyordu japon yüzünü vermeliydi ona o meşhur biri oldugu için böyle biri şaramı seviyordu seviyor!
Chung Fat-pat. Tu oses venir me voir?
Chung Fat-pai ben bir mahjong oyunu kazandım sen neden hala lafını ediyorsun?
Appelle vite Chung Fat-pat.
arayalım Chung Fat-pai!
Hé, je crois que j'ai une suite!
Hey galiba pai pow'um var.
Je déteste ce jeu! On joue au menteur?
Pai gow'dan nefret ediyorum. "quang jong" oynayamaz mıyız?
- Tu veux jouer au Pai Gow? - Peut être, mais je pense qu'on devrai parler d'hier..
- Pai Gow oynamak ister misin?
- Et je ne sais pas ce qu'est le Pai Gow.
-... ve Pai Gow nedir bilmiyorum.
Et si on place ces portes comme les pièces d'un puzzle?
Ya bu kapıları Pai Gao taşları gibi karıştırırsak?
Vous connaissez le père de Païkea?
- Pai'nin babasıyla tanıştınız mı?
Viens, Paï.
- Benimle gel, Pai.
C'est la petite Paï!
İşte o küçük kız gidiyor, Pai!
Tu vas l'avoir!
Al onu, Pai!
C'est Païqui l'a trouvée.
- Pai tuttu bunu.
Pai Gow.
Pai Gow.
Il était une fois, en Chine, certains disent aux alentours de 1003. Le chef du clan des Bouddha blancs, Pai Mei, marchait le long d'un chemin, contemplant les pouvoir de l'homme infini comme Pai Mei les contemplait, lorsqu'un moine Shaolin apparut sur le chemin dans la direction opposée.
Bir zamanlar Çin'de 1003 yıllarındaki bir inanışa göre Beyaz Nilüfer Klanı baş rahibi Pai Mei, koyu koyu düşünerek ki sonsuz güçlere sahip olan Pai Mei gibi bir adam koyu koyu ne düşünürse - bu da "Kim bilir?" demenin bir diğer yolu - yolda yürüyorken karşı yönden gelen bir Shaolin keşişi yolda bitivermiş.
Alors qu'ils se croisaient, Pai Mei, dans son incroyable générosité, fit au moine un aimable signe de tête.
Keşiş ile rahip karşılaştıkları sırada Pai Mei neredeyse fark edilemeyecek bir cömertlik göstererek başıyla ufacık bir selâm vermiş.
Etait-ce l'intention du moine d'insulter Pai Mei?
Şimdi, Shaolin keşişi, Pai Mei'ye hakaret mi etmek istemişti?
Le matin suivant Pai Mei se présenta au temple du moine et demanda au prêtre, en tant que chef du clan, qu'il lui offre son cou pour laver l'affront.
Ertesi sabah, Pai Mei, Shaolin tapınağının kapısında görünmüş..... ve tapınağın baş rahibinden hakaretin karşılığı olarak boynunu istemiş.
Mais tout ce qu'il vit, c'est que Pai Mei était inconsolable.
Baş rahip, önce, Pai Mei'yi avutmaya çalışmış. Ama anlamış ki, Pai Mei avutulamaz.
Et de là découle la légende de la technique des cinq points qui font exploser le cœur.
Ve bu... Pai Mei'nin Beş Noktalı Avuç Patlayan Yürek Tekniği dediğimiz efsanesinin de başlangıcı olmuştur.
Alors permets-moi de t'enseigner ça, quoique Pai Mei dise, obéis.
Şimdi, o bilgeye bir çift söz söylememe izin ver :.. ... Ne derse desin Pai Mei ne derse desin, boyun eğ.
Tant qu'on est entre filles... Qu'est-ce que tu as dit à Pai Mei pour qu'il ait envie de t'arracher l'œil?
Biz kızlar arasında kalacak Pai Mei'ye, gözünü çıkarmasına sebep olacak, ne söylemiştin?
Pai Mei t'a appris la technique des cinq points qui font exploser le cœur?
Pai Mei, sana Beş Noktalı Avuç, Patlayan Yürek Tekniğini öğretti demek?
Je m'occupe d'un gros vol... d'une association d'étudiants qui s'est incrustée dans une fête de filles... et d'une bagarre à la table de pai gow.
Büyük bir hırszlık işi... bekarlığa veda partisini basan eski bir kız arkadaş... ve Pah Gol masasındaki bir kavgayla uğraşıyorum.
Ouvrez le Cha'pai.
Chaapa-ai'yı aç.
Où est Bai Chang-tien?
- Pai Chang-tien nerede?
Bai Chang-tien est blessé.
Pai Chang-tien yaralandı, Chao Chi-chih'yi arıyor.
Oncle Pai Yun, à l'aide!
İmdat!
Je suis désespéré!
Pai Yun Amca, imdat!
Que faites-vous ici, Chung Fat-pat?
Chung Fat-pai, neden burdasın?
Je peux avoir un peu de crème?
PaI, Biraz yarım-ve-yarım alabilirimiyim?
Toi aussi, Paï.
Sen de, Pai.
Prête?
- Hazır, Pai?
Qu'y a-t-il?
- Bu nedir Pai?
Pas maintenant.
- Şimdi olmaz, Pai.
Réponds-moi, Paï.
- Cevap ver, Pai.
le cruel enseignement de Pai Mei.
Sekizinci Bölüm Pai Mei'nin Acımasız Himayesi