Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Palace
Palace Çeviri Türkçe
889 parallel translation
Ecoutez, si on peut avoir ce numéro, on est bons pour le Palace.
Dinle, o şarkıyı alırsak, Palas işi çantada keklik demektir.
Je te ramènerai à Broadway et au Palace en moins de 6 mois.
Altı aydan az bir zamanda kendini Broadway "Palas Gazinosu" nda bil.
Bon Dieu, Rico! Quel palace!
Vay canına, Rico, saray gibi.
C'est un palace, cette turne, mais pas pour les petites
Bu çöplük bir saray. Ama o çocuklar için değil.
Buckingham Palace, sans doute.
Buckingham Sarayı'na ne dersin?
C'est mon lit, mais ce n'est pas le temple ni le palace de mon père.
Bu benim yatağım, ama burası ne tapınak ne de babamın sarayı.
Et le cinéma Palace et la foule.
.. sinemalar ve kalabalıklar.
J'étais devant l'hôtel Palacei
Palace Otel'in önünde dikiliyordum, anlarsınız.
Compagnie de QUINCAILLERIE de Dawsonl
DAWSON HIRDAVAT PALACE HOTEL VE EK BİNASI HİZMETİNİZDE
- Au Palace.
Fransız aktris dışında.
"Bien sûr, c'est pas Buckingham Palace."
"Tabii Buckingham Sarayı değil."
- Le Palace Hotel, c'est loin?
- Phoenix Palace Oteli uzak mı?
Pouvons-nous prendre un passager jusqu'au Palace Hotel de Phoenix?
Bu adamı Phoenix Palace Oteline kadar götürebilir miyiz?
Je lui ai proposé de l'emmener jusqu'à Phoenix.
Phoenix Palace Oteline kadar bizimle gelecek.
Tu croyais pouvoir t'échapper et fuir au Phoenix Palace, mais tu n'y arriveras pas. "
Buradan kaçıp Phoenix Palace'a gidebileceğini sandın ama hiç sanmıyoruz. "
Á trois mètres d'où je suis assis, juste là, il y a assez d'or pour faire de moi le propriétaire d'un pub aussi grand que le Crystal Palace.
Üç metre ötemde... beni, Crystal Palace kadar büyük bir pubın... tek sahibi yapmaya yetecek altın duruyor.
Etabli au Palais, le 19 août 1847.
Palace'd'eu'de bu belge okunmuştur, 19 Ağustos 1847.
Prenez Victoria Street, contournez Buckingham Palace.
Buckingham Sarayı'nın etrafından dolanıp Victoria Sokağı'na gir.
Et la garde montée qui s'approche de Buckingham Palace.
Bakın, Buckingham Sarayı'na yaklaşan atlı korumalar.
Dans un palace sur l'Hudson.
Hudson'da büyük bir yurtluğa.
Oh, oui, je dîne à Buckingham Palace.
Evet. Buckingham Sarayı'na yemeğe gidiyorum.
Lequel? Palace ou Palladium?
Saray mı Paladyum mu?
Je venais d'arriver à Londres, à l'Hôtel Impérial.
Londra'dan henüz dönmüştüm ve Imperial Palace otelinde kalıyordum.
Selon votre propre aveu, vous avez été arrêté pour le vol du Palace Hotel, la nuit du 12 octobre.
Arthur Cody Jarrett, kendi itirafın üzerine 12 Ekim gecesi Palace Otel'i soymaktan suçlu bulundun.
- Au Palace Bar.
- Palace Bar'da.
Ils sont tous autour du Palace Bar.
Hepsinin Palace Bar etrafında olduğunu tahmin ediyorum.
Au Palace Bar, comme un pacha.
Orada Palace Bar'da oturuyor, isteyeceğiniz kadar büyük.
Quand Jimmie Ringo sortira du Palace Bar, il prendra ça en pleine figure.
Jimmie Ringo Palace Bar'da.Dışarı çıktığı zaman bunu yüzünün ortasına yiyecek.
- Il est au Palace Bar.
- Palace Bar'da oturuyor.
Prends ce fusil et va au Palace.
Tüfeğini alıp Palace'da oturmanı istiyorum.
- Je devrais aller au Palace.
- Bara geri dönsem iyi olur.
Qu'il soit derrière dans 15 minutes, avec la selle de Ringo.
15 dakika sonra Palace'ın arka kapısına getir, Ringo'nun eşyalarıyla eğerle.
Il va rentrer dans son palace bientôt avec tous ses majordomes.
Az sonra fino köpekleriyle sarayına girecektir.
Quel palace!
Ne güzel evin var.
Elle peut quitter une bicoque comme la nôtre et vivre dans un palace.
Bu barakadan dışarı çıkıp sarayda yaşar.
Petit. Pas un palace comme le vôtre. Mais modeste, très modeste- -
Küçük.Sizinki kadar renkli değil.Ama sıcak bir yuva.
J'avais le sentiment d'être dans la chambre d'une reine dans un palace.
Gece yarısından sonra odana gelmiştim.
De toute façon, c'est mon palace.
Her neyse, burası da benim malikanem.
On se croirait dans un palace!
Otel barı gibi.
Les nouveaux s'installent au "Palace".
Otele doğru yürüyen yeni sahibi gibi görünüyor.
La ville se chargera de nous tenir éveillés. Je viens du Palace.
Bizi bir süre uyanık tutmak için kasabada yeterince gürültü olacak.
J'ai entendu que le Palace rouvre.
Bir salon açıldığını duydum.
Quel palace.
Ne oda ama.
" S'il y a un homme plus drôle que Herbie Temple au Palace, désolé, mais nous n'avons pas entendu son nom.
" Eğer Palace'da Herbie Temple'dan daha eğlenceli biri varsa, kendisini göremediğimiz için kusurumuza bakmasın.
" S'il y a un homme plus drôle que... Herbie Temple au Palace, désolé... mais nous n'avons pas entendu son nom.
" Eğer Palace'da Herbie Temple'dan daha eğlenceli biri varsa, kendisini göremediğimiz için kusurumuza bakmasın.
Un vrai palace!
Seveceksiniz, burası saray yavrusu.
Ça fait plus... palace!
- Saray gibi.
On va passer la soirée au Gaumont Palace tous les trois.
Üçümüz birlikte "Gaumont Palace"'da film izlemeye gidelim!
COMTESSE DE BEAUPRÉ - CONTINENTAL PALACE - SAN SEBASTIAN ESPAGNE
" San Sebastianın çok sıcak olduğunu ve daha da sıcaklaşacağını öğrendim.
L'hôtel Palace?
Paris Oteli?
Mon petit palace.
Küçük sarayım.