English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Pale

Pale Çeviri Türkçe

152 parallel translation
Pike's Pale. "La meilleure ale de Yale".
Oh, hayır, hayır. Pike's Pale biraları onun. En kaliteli biradır.
Six autres Pike's Pale, et que ça saute.
Altı tane Pike's Pale, acele tarafından.
On n'a plus de Pike's.
Pike's Pale bitiyor.
Ils veulent la meilleure ale de Yale.
Pike's Pale istiyorlar. En iyi birayı.
- 4 Pike's Pale.
- Dört tane Pike's Pale.
Elle avait l'air si pale et si faible,
Gitmezdim ama çok solgun ve bitkin görünüyordu.
Doigts Pâles.
Pale Fingers.
- Oui. L'arbre de transmission est tordu, et l'hélice a perdu une pale.
Şaft tirbuşon gibi bükülmüş ve pervanenin bir kanadı yok.
J'oubliai la pale de L'hélice.
Pervaneyi unutuyordum, bir kanadı gitti.
Et, fabriquer une autre pale?
Öyleyse yeni bir kanat yapmalıyız.
Ca sera plus difficile, pour la pale.
Kanat başka bir iş, onu yapmam gerek.
Tu es un peu pale.
Biraz solgun görünüyorsun.
Il a perdu une pale d'hélice.
Bence pervane kanatlarından biri koptu.
Reinhardt et Reinhardt tailleurs sur mesure... qu'ils apportent des costumes... droit, trois boutons, à revers étroit, du gris pale au bleu foncé, taille... 39.
Dükkânlarında ne varsa göndersinler. Tek göğüslü, üç düğmeli, dar klapalı tüm takımları. Açık griden, koyu maviye.
Elle a été prise dans la pale.
Elimi fana kaptırdım.
Et il y a le Pale Moon, où elles travaillent aussi.
Pale Moon diye bir yer daha var. Her iki mekanda da çalışıyorlar.
Mais je le trouve un peu pale, il a besoin d'air.
Açık havaya ihtiyacı var. Hava mı?
Tu as l'air si pale.
Her zaman böyle solgun görünüyorsun.
Un peu pale.
Biraz solgun.
Pale et mystérieuse.
Soluk ve gizemliydin.
You know how pale and wanton thrillful comes death in the strange hour? Unannounced, unplanned for, like a scaring, over-friendly guest you ve brought to bed.
Biliyor musun ne kadar soğuk ve şehvetli gelir ölüm... en garip zamanda... uyarmadan.hazırlanmadan... tıpkı ürkütücü ve aşırı dostane bir konuk gibi yatağına aldığın.
"Pale", parle. "Apé", après.
"kouus" - konusmak. " So'a - sonra.
S'il tourne au bleu pale, le test est positif ".
Eğer şerit soluk bir mavi olursa, Test olumludur.
Leur pale à bâbord a été touchée.
İskele kanatlarından darbe aldılar.
20 mètres d'organdi imprimé vert pâle, n ° 14 50 mètres de tulle de type B.
20 meters of organdi printed green pale, n ° 14 50 meters of tulle of the type B.
il est pale.
Çok solgun.
Vous êtes toute pale.
Benzin atmış.
Parlement Serbe Pale, Bosnie
Sırp Parlamentosu Pale, Bosna
Nous avons l'autorisation de vos dirigeants à Pale.
Pale'den, sizin tarafınızdan alınmış belgelerimiz burada.
Oui, c'est exact.
- Pale, ha?
Les Velvet Underground, Pale Blue Eyes.
Sırada Velvet Underground'un "Pale Blue Eyes" şarkısı.
Velvet Underground, Pale Blue Eyes!
Velvet Underground'dan "Pale Blue Eyes"
" Comment va Barnett aujourd'hui? Il est un peu pale.
"Barnett nasıl görünüyor bugün?" " Biraz bitkin gibi.
Rien ne le tue. Ni pale, ni pieu, ni le feu...
Hiç birşey yok edemez.
J'ai gagné un prix d'excellence.
- Evet. - Üstün Haber Yayıncılığı dalında Pale Vision ödülünü kazandım.
- Vous êtes pale.
- Renginiz çok soluk.
Tu es un peu pale, Pas assez de soleil?
Yüzün az solgun görünüyor, ama yeterince parıltılı.
Parmi tous ces gens bronzés, minces et heureux, elle croyait pouvoir reconnaître tout de suite le gros Lew pale et malheureux.
Etrafta o kadar çok bronz, güzel vücutlu, mutlu insanın arasında soluk, kilolu, mutsuz Lou'yu hemen tanıyacağından emindi.
Pourquoi le président n'est pas au téléphone avec Pale... pour faire qu'il s'en sorte?
Sağ salim çıkması için başkan neden Pale'le konuşmuyor?
A côté de notre projet, Euro Disney... fera pale figure.
Bu projenin yaninda, Euro Disney 5 kuruşluk çocuk oyuncağı kalır.
Au fur et a mesure, il est devenu tres pale Et ses yeux sont devenues perçants
Zaman geçtikçe Haku'nun yüzü sararmaya başladı ve gözlerini keskin bir pırıltı bürüdü.
Si c'est un blanc-bec, un visage pale, un sale blanc... on a Clèopatre qui ressemble à Elizabeth Taylor et Jèsus à un hippie en robe africaine.
Kayda geçirenler akça pakça... soluk benizli, güneyli hödük beyazlarsa... o zaman Kleopatra, Elizabeth Taylor'a benzer... İsa da peştemal giymiş hippi gibi görünür.
"Tu suces des queues" j'ai crié dans une oreille pale comme l'aurore
S.k somurur musun diye bağırdım. soluk bir şafak kulağı...
Tetons style pis de vache, grands tetons rose pale.
Meme uçları. Büyük pembe kahverengi meme uçları.
- Deux Pike's Pale.
- İki Pike's Pale.
Vous êtes pale.
Solgun görünüyorsunuz.
Päle, fumé?
Solgun mu, dumanlı mı?
Le SAV a dit qu'ils ne pourraient pas retirer la salade de la pale et qu'ils allaient envoyer l'appareil en Allemagne pour une révision.
- Ve üzerinde çalışılması için Almanya'ya gönderilmesi gerekmiş.
Qu'il est pale.
Çok solgun görünüyor.
Il a palé son héritage.
Dosdoğru mirasına koşuyor.
"SOUS LA LUNE PALE"
"ŞEYTANLA DANS"

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]