Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Pasa
Pasa Çeviri Türkçe
355 parallel translation
Pass...
Pasa....
Je n'irai pas docilement à l'abattoir.
Paşa paşa katledilmeye gidecek değilim.
Et vous descendiez l'avenue avec une ombrelle blanche.
Omzunun üstünde beyaz bir güneş şemsiyesiyle Şeria İbrahim Paşa'nın yanında dolaşmak.
Un paquet de Pachas.
Bir paket Paşa istiyorum. Bulic.
Très bien. Comme tu voudras.
İyi öyleyse, paşa keyfin bilir.
Bon, Munsey, comme vous voudrez.
Tamam Munsey, paşa keyfin bilir.
Á vous de décider, madame. Tiens.
Paşa gönlünüz bilir Bayan!
Birmingham, Glasgow... tant que je veux.
Kabul etmiyor. - Birmingham, Glasgow, Manchester? - Paşa gönlün bilir.
Reste si tu veux. Je m'en vais.
Burada paşa gönlünün istediği kadar takıl.
Tant pis pour toi.
Paşa gönlün bilir.
Hassan El Din Pasha.
Hassan El Din Paşa.
Tu as l'air d'un général.
Paşa gibi olmuşsun.
Vous ne me demandez quand même pas, au cas oû j'arriverais à me tirer, de revenir ici et de déguster deux mois de taule pour vous fournir vos tuyaux?
Tellerden çıkıp her yeri incelememi ve eğer yakalanmazsam, sadece siz gereken bilgileri alın diye paşa paşa dönüp yeniden teldolaba tıkılmamı önerirken şaka yapıyordun, değil mi?
Ali Bey, Mustapha, Nahas Pasha. Suleyman Pasha.
Ali Bey, Mustafa, Hasan Paşa Süleyman Paşa.
Elle n'est pas seule, elle est avec Suleyman Pasha.
Süleyman Paşa'sıyla beraber al takke ver külah!
" Trouvez immédiatement Zobeir Pacha.
Zübeyir Paşa'nın nerelerde olduğunun bildirilmesi.
Je vous savais extravagant, mais Zobeir Pacha!
Senden kötü fikirler bekliyordum, Gordon, ama Zübeyir Paşa!
Vous réalisez que votre salaire ne sera que de 6000 livres par an?
Anlıyor musun, Gordon Paşa, maaşın yıllık sadece 6,000 paund olacak?
Zobeir Pacha, vous allez bien?
Zübeyir paşa, iyi misiniz?
- Vous avez des fils, Gordon Pacha?
Oğlunuz var mı, Gordon Paşa?
Depuis le désastre de Hicks Pacha, ils sont tous armés.
Hicks Paşa'nın uğragığı korkunç felaketten beri, tüm silahlara sahipler gibi görünüyor.
Vous trouverez un moyen, Gordon Pacha.
Bir yol bulacaksın, Gordon Paşa.
Bienvenue, Gordon Pacha.
Hoş geldin, Gordon Paşa.
Gordon Pacha va arriver.
Gordon Paşa kısa bir müddet sonra bizimle olacak.
- Gordon Pacha va arriver.
- Gordon Paşa kısa bir müddet sonra bizimle olacak.
Envoyez un messager à Muhammad Ahmad, le Mahdi. Dites-lui que Gordon Pacha, le gouverneur général du Soudan, est ici.
Mehdi adlı Muhammed Ahmed'e haber yolla, ve ona söyle, Sudan genel valisi Gordon Paşa kampına geliyor.
Ce n'est pas Gordon Pacha.
O Gordon Paşa değil!
Gordon Pacha est là.
Abdullah! Gordon Paşa burada!
C'est bien Gordon Pacha.
Gordon Paşa.
Est-ce parce que tu es un infidèle que je sens la présence du mal?
Gordon Paşa, bir kafir olman nedeniyle mi, kötülüğün varlığını hissediyorum?
Votre entrevue avec Zobeir Pacha n'a pas été fructueuse, je crois.
Zübeyir Paşa ile buluşmanızdan inanıyorum ki daha az hoşnut kalmışsınızdır.
Je vous respecte, Gordon Pacha.
Sana saygı duyuyorum, Gordon Paşa.
Croyez-vous que le prophète, bénédictions soient sur lui, m'ait ordonné de ne prier qu'à la mosquée de Khartoum?
Gordon Paşa, peygamberin, Allah'ın iyiliği üzerine olsun, Hartum'da ki camide dua ederken bana emir verdiğine inanıyor musun?
Pour une tâche si grande, il faut de grands actes.
Gordon Paşa, böyle büyük görevler büyük eylemlere gereksinim duyar.
Quelle est la différence?
Fark nedir, Gordon Paşa?
Dites-le-moi tout bas, Gordon Pacha.
Fısılda bana, Gordon Paşa.
- Je comprends.
- Anladım, Gordon Paşa.
Gordon Pacha est à 16 km de la ville avec un convoi de blé et de bétail.
Stewart Paşa! Gordon Paşa sığır ve tahıl sürüsüyle şehirden 15 km ötede.
Je n'ai pas les ingrédients ici, mais si vous rentrez au palais, je vous ferai une fine à l'eau.
Malzememiz yok, Gordon Paşa. Ama eğer saraya gelecekseniz, Size B ve S yaparım.
Le bateau est prêt.
Gordon Paşa, açılmaya hazırız.
- Et nous, Gordon Pacha?
- Biz niye gitmiyoruz, Gordon Paşa? - Niye gemide değil miyim?
- Réquisitionnez tout le grain.
- Az var, Gordon Paşa.
Peut-on s'éloigner de la rive?
Kıyıdan daha öteye açılamaz mıyız? Üzgünüm, Stewart Paşa.
Nous ne venons pas vous voir en pleurant :
Sana gelmedik, Gordon Paşa, ağlayıp sızlayarak...
J'ai envoyé Stewart Pacha afin d'accélérer les choses.
Stewart Paşa'yı nehrin aşağısına gönderdim mümkün olan en hızla harekete geçecektir. On gün oldu.
Le Nil baisse, Gordon Pacha.
Nil'in suları daha yükselmedi, Gordon Paşa.
Quand nous avons accepté votre protection, pour nous et notre peuple, le Mahdi a condamné nos âmes à la damnation.
Gordon Paşa, kendimiz ve halkımız adına sizin korumanızı kabul ettiğimizde, Mehdi ruhlarımızı lanetledi. Korkmuyoruz.
Vous nous avez enfermés.
- Gordon Paşa.
La police a arrêté l'homme qui a volé le grain.
Gordon Paşa, polis... Tahılları çalan adamı yakalamışlar.
Vous avez bien tassé la poudre?
- Barutu iyice doldurdunuz mu? - Evet, Gordon Paşa.
Tous les abords de la ville doivent être minés.
Tüm şehrin etrafını mayınlamalıyız. Emredersiniz, Gordon Paşa.