Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Paz
Paz Çeviri Türkçe
300 parallel translation
Moins qu'à Guaymas, mais ça va.
Guaymas veya La Paz kadar olmasa da, idare eder.
Tijuana, Ensenada à l'extrémité, puis 640 km jusqu'à La Paz.
Yolun bir ucunda Tijuana ve Ensenada vardır.
L'unique autre ville, à l'autre bout.
Ondan sonraki durak olan La Paz için 650 km yol gitmeniz gerekir.
On va à La Paz.
La Paz'a gidiyorum.
- Certains ont pu s'enfuir par les égouts, mais où iront-ils?
Orduyu dener, burjuvaziyi toparlar Polisin pazılarını güçlendirir.
Regarde mes biceps, Lena, je suis pas n'importe qui.
Pazılarıma bak, Lena. Herhangi biri değilim.
Les navettes de la semaine dernière étaient délicieuses.
Geçen haftaki pazılar lezizdi.
M. Radley a tiré sur un rôdeur dans son potager.
Bay Radley pazı bahçesine gizlice giren birine ateş etti.
C'est ça, le soleil!
Biz buna'Paz'( Güneş ) diyoruz!
Tu peux le faire sans t'acharner autant.
Güzel, onu yapmak için pazını geliştirmeye gerek yok.
- Où est ton brassard?
- Pazıbent nerede?
Je t'écrirai de La Paz.
Sana La Paz'dan yazarım.
Oui, emmenez-moi... à la mairie.
Beni belediye... binasına götür. Ereta paz na!
À la mairie.
Belediye binası. Ah, paz na.
Toutes les mines du coin reçoivent les payes de La Paz.
Buralardaki bütün madenler, maaşlarını La Paz'dan alırlar.
Les biceps sont sollicités afin de conserver la souplesse des bras.
Pazıların ikisi de çalışıyor ve esnek kol kaslarına kavuşuluyor.
Voici La Paz en Bolivie.
Burası La Paz, Bolivya.
Son usage a été abandonné dans l'Ouest, mais ici, il demeure un symbole de la grandeur passée de La Paz.
Batı'da artık kullanılmasa da burada La Paz'ın geçmişine bir anıt olarak duruyor.
Ronald Rodgers, pour Bocaux à conserve, depuis La Paz.
Ronald Rodgers, Depolama Kavanozları, La Paz.
* * * * * * * * * * * * * * * * * * est follement amoureuse de toi et qu'elle tremble à la vue de tes superbes biceps.
Sadece şunu söylemek istedim : Bu Bobbie sana delice aşık olmuş... ve gergin pazılarını görünce içi titriyormuş.
Et un biceps
Ve bir pazı
Je vais à La Paz.
La Paz'a gidiyorum.
Il faut être fort ici, pas là.
Kafanın güçlü olması lazım, pazılarının değil.
Retire-lui ses biceps, ses triceps, ses quadriceps et ses abdos, que reste-t-il?
Pazılarını, kol kaslarını, karnındaki... baklavaları, alsan geriye ne kalır?
Regarde le biceps de mon pote.
Arkadaşımın pazısını oku.
Lambda Paz, l'une des lunes de Pentarus III.
Lambda Paz, Pentarus III'ün uydularından biri.
Milieu de l'humérus. 47 cas possibles.
Orta pazı kemiği. Bu da bize 47 tane olasılık verir.
Elle a aussi un scalp et une fracture avec déformation de l'humérus.
Başında bir yarık ve pazı kemiğinde yerinden oynamış bir kırık var.
Je fais d'abord travailler les biceps.
Ağırlık kaldırarak başlarım. Bu pazılar için iyi.
Tony Belle Gueule.
- Pazılı Tony. "Hey."
"Amanda Gris est-elle une bonne dactylo?" Paz Sufrategui.
"Amanda Gris Sadece Bir Daktilo mu?" "Yazan : Paz Sufrategui"
Bonjour, Paz Sufrategui.
Hoş geldiniz, Paz Sufrategui.
On dirait une fracture du fémur distal... - et un humérus déboîté...
Distal uyluk kemiğinde parçalanmış kırığa benziyor ve pazı kemiğinde bir...
Dans une manoeuvre de rollerblade... ce garçon de 12 ans... est tombé sur sa main droite en extension... d'où un Salter-Harris de type Il, fracture de l'extrémité... de l'humérus.
Bir paten manevrası yapmaya çalışırken 12 yaşındaki bu erkek çocuğunun ileri uzanan elinin üstüne düşmesi sonucu yakınsal pazı kemiğinde Salter Harris tip II bir epifiz kırık var.
Pour éviter une lésion du cartilage, la tête de l'humérus... en rotation externe, devra être réduite... par une abduction et une rotation du bras.
Epifiz hattına hasarı önlemek için, açılanma ve dışa dönme hallerinde pazı kemiği ucu yerine oturtulmalıdır.
Fais voir là où le lion t'a griffé.
Çalışmaktan güçlenen pazılarını göstersene baba.
Tâtez mes biceps.
Pazılarıma dokun.
Octavio Paz, mon poète préféré.
Octavio Paz. En sevdiğim şairdir.
Celui où Jésus avale un bout de puzzle et l'homme au chapeau jaune l'emmène à l'hôpital.
İsa pazıl parçalarını yutuyor ve iri sarı şapkalı bir adam onu hastaneye götürüyor.
Il a un diverticule qui saigne.
Kanayan bir pazısı vardı.
Ça, c'est moi. 1m87, pectoraux de 117cm, biceps 40cm, tour de taille 50cm.
Bu arada bu ben, 183 boyunda. 117cm göğüs, 40 cm'lik pazılar, 71 cm bel... Tanrım...
Biceps, triceps, pectoraux...
İki pazı kası, üç pazı kası, kalça, popo, omuzlar...
T'as gonflé.
Neden? - Pazı yapmışsın.
J'emmerde les Chelsea Boys avec leur poitrine épilée et leurs biceps gonflés, ils se tripotent dans mes parcs et sur mes avenues... remuant leur queue sur mon canal 35!
Parklarımda oral çeken Kanal 35'te penislerini sallayan tüysüz göğüslü ve iri pazılı Chelsea oğlanlarının canı cehenneme.
"La Paz." C'est quoi, portoricain?
"La Paz". Porto Riko'lu musun?
Merci d'avance pour Saito et Paz!
Saitou ve Pazu'nun görevlerini sana bırakıyorum.
Tu as entendu? J'affecte Paz et Saito au Major.
Binbaşı'ya desteği sağlayacak!
Saito! Paz!
Pazu!
Celui quî a un toun de biceps énonme.
Pazıları beyninden büyük olan jimnastik öğretmeni Igor'u unuttun.
- Son toun de bnas?
- Pazıları ne kadar büyük? - Senin zekan kadar.
Pas mal.
Ne pazı varmış ama.