Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Percocet
Percocet Çeviri Türkçe
120 parallel translation
- Percocet?
Percocet?
As-tu vu une fiole de Percocet?
Bir Percoset şişesi gördün mü?
Et elle m'a dit qu'il manque du Percocet dans l'armoire à pharmacie.
Bana söylediğine göre bir şişe Percoset kilitli ilaç dolabından kaybolmuş.
J'ai entendu qu'il manquait du Percocet.
Bir Percoset kayıpmış diye duydum.
Percocet.
Percoset.
Vous avez pris le Vicodin ou le Percocet?
Hangisini aldınız efendi, Vicodin mi Percocet mi?
Analgésiques habituels, perfusion de morphine... Centre de rééducation
Bu sürede de önerilen ağrı tedaviniz de... morfin, percocet ve darvocet'ten oluşuyor.
Pas de Percocet.
Percocet mi Demerol mü? Percocet'e alerjim var.
Ce truc te défonce comme du Percocet.
Bu bok insanı Percocet almış gibi yapar.
Comment peut-on vivre à New-York et ne pas avoir de Percocet?
Nasıl New Yokr'da yaşayıp bir tane bile Percocet'in olmaz?
Je veux un Percocet et un gin.
Bana sert birşeyler ver.
Après enquête, les infirmières disent qu'il manque 50 Percocet.
Hemşire uyuşturucu ilaç kontrolü yapmış, 50 Percocet eksikmiş.
- C'est des Percocet.
- Bunlar Percocet.
Percocet et de tartes aux noix de pecan.
... onların yanı sıra uğraşmak zorunda kalacağın başka bir sürü ıvır zıvır.
Alors pourquoi il prescrit du Percocet?
- O zaman neden Percocet reçete etti?
Mme Brady, on va faire une lithotripsie pour désintégrer votre calcul rénal et vous mettre sous analgésique.
Bayan Brady, litotripsi ile böbrek taşınızı kıracağız. Bu arada ağrınızı kesmesi için Percocet vereceğiz.
Tu vas rentrer à L.A., te remettre au whisky-valium, sortir avec une actrice très motivée et oublier ces idées destructrices.
LA'a dönmelisin, biraz viski ve Percocet içip, bir aktrisle yemeğe çıkmalı ve kendini yok etmeyi bırakmalısın.
Le vieux était un tombeur. Maman était dans la chambre, assommée au Percocet.
Anne yatak odasında Percocet içip kendinden geçer.
Elle lui a donné du Percocet.
Dr. Byers muayene etti. Gitmeden önce Percocet verdi.
Je lui ai donné du Percocet pour l'endormir.
Ağrısı için Percocet verdim, sonra da uyudu.
Janice, il n'y avait pas de Percocet dans l'estomac de Dornan.
Janice, Binbaşı Dornan'ın midesinde Percocet yoktu.
Et elle se shoote au Percocet laissant une traînée de bave dans toute la maison.
Percocet yüzünden uçmuş vaziyette. Evin her yanı salya oldu. - Tamam, elbette.
Le junkie m'a proposé une tonne d'amphét'contre des tranquilisants.
Bir ton Sudafed karşılığı birkaç Percocet istedi.
Perkaset, Oxy, Valium...
Percocet, Oxy, Valium.
Percocet.
Percocet.
Percocet, Vicodine, Oxycontine.
Ağrı kesiciler : Percocet, Vicodin, Oxycontin.
Les cinq derniers mois, 18000 Oxycontine 12000 Percocet, 9000 Vicodine.
Son beş ayda 18,000 Oxycontin, 12,000 Percocet, 9,000 Vicodin.
Percoset.
Percocet.
Le Percocet soigne les genoux qui flanchent.
Percocet ise dizlerinin üzerine düşmemen için en iyi dostundur.
Je crois que le Percocet le prouve bien.
Percocet * de bunu kanıtlıyor.
J'avale constamment des antalgiques, juste pour atténuer la douleur de ma misérable existence.
Percocet alıyorum bütün gün. Zavallı varlığımın acısını dindirmek için...
... prenant des Lortabs, du Darvocet et du Percocet et tout ce sur quoi je tombais.
sanki 10 saatmiş gibi. ... lortab, darvocet, percocet ve elime geçen herşeyi kullanıyorum.
Percocet?
Percocet mi?
J'ai pris quelques Percocet
Bir de kalan Advil'i - Kaç Percoset içtin?
- Combien de Percocet?
Ne kaldıysa. Üç tane falan.
Du Xanax pour ton angoisse et du Percocet pour te faire atterrir après une nuit en boîte.
Xanax, tüm kaygılarını silip süpürecek. Ve percoset de gece eğlenceden sonra deliksiz bir uyku için.
De quoi s'agit-il?
Nedir? Percocet mi?
Percocet? Démérol?
Demerol mü?
- Haleh, je peux avoir un Percocet?
- Percocet alabilir miyim Haleh?
Percocet, hémogramme et 2 radios thorax.
Tamam mı? Percocet, tam kan sayımı ve iki açıdan göğüs filmi.
Il manque 10 prescriptions de Percocet à la pharmacie.
Eczaneden on kutu Percocet kaybolmuş.
Et aux chaussures Louboutin et aux anti-dépresseurs.
Ve Louis Vuitton marka ayakkabılarıma ve Percocet'e.
J'avais pris plein de Percocet et je planais complètement.
Bir sürü Percocet hapı çakmıştım, kafam çok güzeldi.
T'as du Percocet?
- Sende Percocet var mı? - Percocet mi?
Tu lui as dit ça?
Ona Percocet satacağımı sen mi söyledin?
Percocet ou Demerol?
Bu sefer ne istersiniz?
Si elle se sent mieux, elle peut rentrer chez elle.
Kendini daha iyi hissederse, Percocet verip evine yolla.
Okay, M. Percocet.
- Tamam, bay Percocet.
Oui, M. Loufdingue.
Tamam, Bay Percocet.
Le Percoset ne lui fait rien. - J'ai de nouveau des crampes.
Percocet'in faydası olmuyor.
Le Percocet ne fait pas effet.
Corrine, Percocet işe yaramıyor.