Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Petrus
Petrus Çeviri Türkçe
194 parallel translation
Tu te souviens Simon, appelé Pierre?
Petrus dedikleri Simon'ı hatırlıyor musun?
Qui va t'entretenir maintenant?
Şimdi kim bakacak sana? Aziz Petrus mu?
Juste au coin de Saint-Peter's, il y a un bon resto.
Hemen köşede Aziz Petrus'un yanında çok iyi bir restoran var.
Et de Saint Pierre, pas de nouvelles?
Ya Aziz Petrus? Hala bulamadınız mı onu?
Et aucun pape, depuis Pierre, ne doit se dresser entre mon devoir et moi.
İsterse Petrus gelsin, hiçbir papa vazifemle arama giremez!
Et il est le descendant de Saint Pierre, notre seul lien avec le Christ.
Ayrıca Aziz Petrus'un soyundan, İsa ile tek bağımız.
Alors, tu t'appelles Hans Petrus et tu es champion de Bavière.
Sen Bavyera şampiyonu Hans Petrus oluyorsun.
.. et voici Hans Petrus, champion de Bavière.
Ve sol yanımda Bavyera şampiyonu Hans Petrus oturuyor.
Hans Petrus habite Munich, il est marié et a 2 petites filles.
Hans Petrus Münih'te yaşıyor, evli ve 2 kızı var.
Bitte, herr Petrus...
Bitte, Herr Petrus...
Petrus, il fait illusion.
- Petrus numara yapıyor, ha?
Nous fêterons la victoire de Petrus.
Petrus'un zaferini kutlayacağız.
Des milliers de fidèles ont ssisté à I messe de Noel que Pul VI célébrée à Sint-Pierre.
Binlerce insan Noel Ayini için Aziz Petrus Meydanı'nı doldurdu.
C'est normal dans un "Château Petrus".
Chateau Petrus'un şişesinde o tortu her zaman olur.
- Pierre veut s'allonger.
- Petrus da yatacak.
C'est ce que j'aime en toi, Pierre.
İşte bu yanını çok seviyorum Petrus.
Pierre, est-ce toi?
Petrus, sen misin?
Pete, me fais pas ce coup-là.
Aziz Petrus, yapma bunu bana.
Al, ici Pete.
Kabasakal Al, ben Aziz Petrus.
Comme Pierre à Jésus, avant que le coq chante.
Petrus da İsa'ya aynısını yapmıştı. Üç tane yalan söylemişti.
Pétrus, 1971.
Petrus, 1971.
Je ne suis pas en situation de demander quoi que ce soit. Mais pour mémoire, je suis plus à l'aise pour parler devant un verre de Château Pétrus.
Bir şey talep edebilecek bir durumda olmadığımı biliyorum ama bir kadeh Chateau Petrus içerken daha rahat konuşan bir insanımdır.
Petrus, pierre.
Petrus. TaS. Petrum.
T'allais piquer deux Pétrus..
Seni gördüm. İki şişe Petrusse, iki şişe Margaux yürütecektin.
Château Pétrus 1982.
Chateau Petrus. 1982.
C'est un Pétrus de ma collection.
Koleksiyonumdan bir "Petrus".
C'est un Pétrus 1 982 de ma collection privée.
Bu özel koleksiyonumdan'82 Petrus.
Pierre.
Petrus.
Pierre!
Petrus!
Pierre...
Petrus...
Tu es Pierre! Un des disciples de Jésus!
Sen İsa'nın havarilerinden Petrus'sun.
Pierre?
Petrus?
1re épître de Pierre, chapitre 1, verset 7.
Petrus, 1. Bölüm 7. ayeti seçmiştim.
Quand Pierre demanda à Jésus :
Aziz Petrus, İsa'ya...
Mais Jésus dit à Pierre,
Ama İsa, Petrus'a...
St Pierre leur ouvre la porte.
Aziz Petrus "Girin!" demiş.
Le pape s'exclame : "Il a droit à un château et moi à un taudis?"
Papa der ki : "O köşk alıyor, ben kümes mi alıyorum?" Aziz Petrus da der ki :
Ils ne L'ont pas épargné, Pierre?
Onun hayatını bağışlamadılar, değil mi Petrus?
Mon frère Pierre, que vas-tu imaginer?
Kardeşim Petrus, neler düşünüyorsun böyle?
Pierre, tu as toujours été colérique,
Petrus, sen hep ateşlisindir.
Dans ces autres textes, on parle d'une lutte entre Marie et Pierre.
Diğer metinlerde ise, Petrus ile Meryem arasında bir çatışma vardır.
Vous voyez, Dieu est vraiment fatigué.
Günlerden bir gün Tanrı çok yorgunmuş ve Aziz Petrus'a demiş ki :
Et Il dit à saint Pierre : " Écoute, Pierrot,
"Dinle Petrus, Petrus'cuğum" demiş.
Et si je devais mourir ce soir, CHAMBRE DES LORDS c'est la première chose que je dirais à St. Pierre, si ça l'intéressait.
Bu akşam ölecek olsam, beni dinleyecek hâli olsa Aziz Petrus'a da ilk söyleyeceğim şey bu olurdu.
"Humiliez-vous donc sous la puissante main de Dieu, afin qu'il vous élève." Pierre 5 : 6
Uygun zamanda sizi yüceltmesi için, kendinizi Tanrı'nın kudretli eli altında alçaltın. Petrus 5 : 6
ici sur cette Terre.
Aziz Petrus'a ve Roma piskoposlarına... verilmişti.
- De Petrus?
- Petrus'un mu?
Je n'étais qu'à moitié sérieux en demandant le Pétrus.
İtiraf etmeliyim ki, şarabı istediğimde pek ciddi değildim.
Ou son pétrus. Je veux juste le laver.
sadece yıkamak istiyorum.
Saint Pierre réfléchit et dit :
Aziz Petrus bir süre düşünüp demiş ki :
Saint Pierre dit alors :
Aziz Petrus da :