English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Pino

Pino Çeviri Türkçe

136 parallel translation
Pino...
Pino...
Lino, Dino, Pino...
Lino, Dino, Pino...
- Pino, que vois-tu maintenant?
- Pino, şimdi ne görüyorsun?
Pino, passe le balai devant.
Pino, bir süpürge kap da dükkanın önünü süpür.
Papa, chaque fois que tu dis quelque chose à Pino, il me dit de faire ce que tu lui as dit.
Bunu anlatıyorum işte. Ne zaman Pino'ya bir şey yapmasını söylesen, istediğin şeyi benim yapmamı söylüyor.
Pino, j " ai une affaire respectable, et il y a rien de mal à ça.
Bak Pino, bu itibarlı bir iş, yanlış bir tarafı yok.
Du calme, Pino, tu vivras plus vieux.
Sakin olsana Pino. Ağır ol, ömrün uzun olsun.
- Pino, Mookie, Vito, Sal.
Pino, Mookie, Vito, Sal.
Elle est aussi chiante que Pino?
Canını sıkıyor mu?
Je travaille dur, comme tout le monde ici.
Pino, ben de buradaki herkes kadar çalışıyorum, tamam mı?
Tu sais que c " est vrai, Pino.
Doğru söylüyor Pino.
- Pino, je téléphone.
Pino, telefonda konuşuyorum.
Oui, Pino est un con.
Evet, Pino g... tün teki.
T "en as toujours après les nègres et tes stars, c" est tous des nègres.
Pino. Bu saydıklarının hepsi zenci. Sevdiğin bütün ünlüler, zenci dediğin kişiler.
- Au fond, tu voudrais être noir.
Pino, aslında içinden siyah olmayı arzu ediyorsun.
Pino, je te dis merde.
Pino. S... ktir!
Tu crois vraiment savoir ce qui est le mieux pour nous?
Sen bizim için iyi olanı bildiğini mi düşünüyorsun Pino?
Tes amis te mettent l " argent dans la poche, Pino?
Arkadaşların cebine para mı koyuyor Pino? Sofrana yemek mi koyuyorlar?
Nom de Dieu, Pino, je les nourris depuis toujours.
Tanrı aşkına Pino, onlar benim yemeğimle büyüdü.
Je te parle, Pino!
Sana söylüyorum Pino!
Pino, prends les boissons derrière et remplis ici.
Pino. Depodan meşrubatları çıkarıp dolabı doldur, olur mu?
Alors, Pino? Quoi, putain?
Ne olmuş Pino, ne olmuş?
Nom de Dieu, Pino, je t " écoute.
Öf be Pino, dinliyorum dedim ya işte.
Arrête de me casser les couilles. Je t "ai dit que j" écoutais.
Beni sıkıştırıp durma Pino, on kere dinliyorum dedim.
- Je lui fais confiance, Pino.
Ben ona güveniyorum Pino.
Vito!
Pino!
Pino!
Buraya gelin!
- Tu sais quoi, Pino?
- Biliyor musun Pino? - Neyi?
- Viens là, Pino!
- Buraya gel Pino!
Vous emmenez pas Vito ou Pino ou Sal!
Vito, Pino ve Sal kalacak mı?
Tu te rappelles de l'Oncle Pino?
Pino amcayı hatırlarsın, değil mi?
Un jour... quand j'étais môme, un dimanche, Pino allait m'emmener au cinéma.
Bir gün ben çocukken, Pino beni sinemaya götürecekti.
Pino l'attrape... le jette dehors, et lui fout une trempe.
Pino Onu yakasından tuttuğu gibi dışarı sürükleyip, iyice pataklamıştı.
Je me précipite sur Pino : "Tu l'as tué."
Pino'ya dedim ki, "Onu öldürdün."
Pino en a marre. Il m'emmène dehors, me donne les clés et dit : "Fais ce que tu dois faire."
Pino'nun canı sıkılmıştı ; beni arabaya götürüp, anahtarı verdi ve dedi ki "Ne istiyorsan yap."
Peur de quoi?
Pino oradaydı.
J'avais Pino avec moi.
Neden korkayım?
J'ai neuf ans, je regarde Pino, et je me dis : "Bon Dieu, quel mec!"
Dokuz yaşında, Pino'ya bakıp, Kendi kendime "Ne müthiş bir adam", derdim.
Tu t'appelles Pino?
Adın Pino mu?
- Tenez le coup, M. Pino.
- Dayan Koç Pino.
- Pino.
- Pino.
Un as comme Pino.
Pino gibi bir çaylakla?
Vous pourrez encore leur apprendre à être de bons flics.
Pino gibilere yıllarca polis olmayı öğretebilirsin.
Le pire, c'est une statue de la Vierge du Pino, un cadeau de ma mère.
Ama en çok üzüldüğüm... ne biliyor musun... annemin hediyesi olan bakire heykeli götürmüş.
Piné, cette fourmi sait ce qui l'attend?
Pino, sence bu karınca öleceğini biliyor mudur?
Pino, amène toi.
Hadi, Pino.
Vito, Pino.
Pino.
- Dis ça à Pino!
Pino'ya söyle!
Comment ça va? Vito, je sais que Pino est ton frère mais tu devrais lui botter le cul la prochaine fois qu " il te touche.
Vito, biliyorum, Pino senin ağabeyin filan ama, onu benzetmen lazım.
- Quoi? Pino, qui est ton basketteur favori?
Pino, en sevdiğin basketçi kim?
Je lis.
Dur biraz Pino.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]