English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Pipe

Pipe Çeviri Türkçe

2,200 parallel translation
Tu me ferais une pipe, pour être honnête. J'aimerais que...
Saksafon, doğru söylemek gerekirse, muhtemelen...
J'ai dit à mes colocs que je me ferais faire une pipe, alors...
Ev arkadaşlarıma saksafon çektiririm demiştim, yani...
Oui, parce que tu étais en train de fumer avec ta pipe à eau.
Evet, çünkü o koca aletinle kafa buluyordun.
Va donc baiser ta maudite pipe à eau, espèce de salaud!
Biliyor musun? Git o ot tüttürme aletini becer!
- Désolée de t'avoir dit de baiser ta pipe.
- Aletini becer dediğim için özür dilerim.
Laisses-moi avoir la pipe.
Bana yapsın oral seksi.
T'as cru qu'il était compliqué parce que, une fois, un gars lui a fait une pipe pendant le pensionnat.
Onun dallı budaklı olduğunu düşünüyordun, çünkü yatılı okuldaki birini ona sakso çekerken yakaladın.
J'avais aucune idée combien répandu ça pouvait être, la pipe entre garçons.
Bir erkeğin çıkarı olmaya görsün. Erkek okullarında saksonun ne kadar yaygın olduğundan haberim yok.
Sans te connaître elle te taille déjà une pipe!
Demek tanımadığın halde saksafon çektirdin.
J'imagine que c'est raté pour la pipe aux toilettes.
Demek bunu sorun ettin.
As-tu vu le "Crack Pipe"?
Çatlak Bacayı gördün mü?
Tu n'es pas encore en colère à cause du "Crack Pipe", si?
Sinirin Çatlak Bacalardan dolayı değil, değil mi?
Je t'ai taillé une pipe.
Harlan, sadece oral seks yaptık.
Tu veux une pipe?
Ağzıma almamı ister misin?
Alors, t'as réussi à tailler une pipe?
Yine kiminkini eline alıyordun?
Nom d'une pipe!
Lanet olsun!
Je lui ai fait une petite pipe.
Sanırım onunkini bir kere ağzıma almıştım.
Une pipe, ça compte pas?
Önemli değil mi bu yani?
C'est une pipe qui a privé les États-Unis de la démocratie.
Yani Amerika'ya sağlıklı demokrasiyi getiren de Oval Ofis'teki ağza alma oldu.
Une fois, j'ai fait une pipe à un joueur de cor.
Bir defasında porno oyuncusuna iş vermiştim.
"Une pipe"!
1 - B-J.
Il écoutait le base-ball en fumant sa pipe.
Basketbol maçı dinler, piposunu içerdi.
Quand cette salope cassera sa pipe, rien n'arrivera.
O kötü kancık, nalları diktiğinde, hiçbir şey olmayacak.
Bon, où est passée cette maudite pipe à crack?
Nerede bu ot içme borusu?
Et si je montais dans ta voiture te tailler une bonne pipe?
Arabana atlasam ve ağzıma alsam?
Et ma pipe?
Aletim ne olacak?
Nom d'une pipe!
Kahretsin!
Ne leur mets surtout pas la pression, sinon tu vas au casse-pipe.
Onlara biraz zaman tanı. Yapmak isteyeceğin son şey, onlara baskı yapmak olsun. Sonunda kötülük gelir seni vurur, eğer bunu yaparsan.
C'est le contexte approprié pour une pipe!
Sonrada evine dönersin işin aslı bu işte. Sakso.
"Un gigolo de bas étage obtient son premier rôle au cinéma" "en taillant une pipe à un réalisateur du nom de Harvey Ross."
Mesela, eskort oğlanı, ilk film rolünü, sakso çekerek aldı.
Je ne veux pas que mes employés pensent qu'il suffit d'une pipe pour être promu.
Çalışanların, sana oral yapmanın özgürlük anlamına geldiğini düşünmelerini istemem.
Quand Becca a reçu son double disque de platine, elle est passée de l'idôle pour midinettes à la pipe à crack.
Becca çifte platin kazanmaya doğru giderken, genç-ideollüğünü uyuşturucu çubuklarla takas etmiş.
Parfois le verre de la pipe devient si chaud que ça en devient brulant, et laisse une cicatrice sur la peau.
Bazen, cam boru o kadar ısınır ki, eli yakar. Bu da geride, deri bırakır.
- Nom d'une pipe!
- Tanrı aşkına, ne var?
Le père de Skill s'est tué à l'aiguille, sa mère à la pipe.
Skill'in babası damardan aldığı için annesi de tüttürdüğü için öldü.
Tu veux une pipe?
Sana sakso çekeyim mi?
Je te taillerai une pipe. Ça, c'est de l'amitié.
Sana akıl vereceğim, arkadaşlık budur.
J'étais fâché contre Anwar parce qu'il n'aime pas les homos. J'étais en colère, et Tony a dit qu'il me taillerait une pipe, et ça ne voulait rien dire, mais j'ai un peu perdu la tête. Il m'a taillé une pipe, et on a été expulsés de Russie.
Anwar gaylerden nefret ettiğini söylediğinde bozuşmuştuk moralim çok bozuktu ve Tony neşelenmem için sakso çekebileceğini söyledi bir anlamı yoktu, ama kendimi kaybetmiştim sonra bana sakso çekti, daha sonra da Rusya'dan sınırdışı edildik.
Une pipe ne vous ferait pas de bien?
Sakso, senin daha iyi hissetmeni sağlar mı?
Une nonne qui taille une pipe.
- Al işte, bir rahibe ve sakso.
ou "Si je touche la canette, tu me fais une pipe?" et tu rigolais comme un con.
ya da "Yarı sahadan sayı yaparsam, bana bir oral yapar mısın?" gibi şeyler, ve sen ölesiye gülüyordun.
Il y a un homme qui fume la pipe au milieu du passage des taxis.
Bir adam güzergâhın tam ortasında pipo içiyor.
- Je suis là pour une pipe neuve.
- Yeni bir pipo almak için uğramıştım.
Je sens l'odeur toute proche d'un fumeur de pipe.
Yakınlarda pipo içen birinin kokusunu duyuyorum.
Tu sais, ces films où on croit que l'assassin a enfin cassé sa pipe, et puis soudain il te saute à la figure?
Biliyorsun filmlerde ne zaman katilin öldüğünü düşünsen, aniden ayağa fırlar.
- Trente, une pipe en déféquant.
- Otuz, sıçarken sakso çektir.
C'est garanti, comme le fait que je dois te supplier quand je veux une pipe.
O bizim mirasımız.. Tabi ki miras, benim oral seks için yalvarmak zorunda olmam kadar kesin bişey..
Et une pipe!
Bir de ağzına alma var.
Une pipe?
Ne yapıyorsun?
Il a cassé sa pipe.
Sigarayı söndürür gibi ateşin üzerine basmış.
Avec cela, je te dois me faire une pipe en chemin et la jeune femme a le droit de regarder. Est-ce que j'ai l'air d'un homosexuel? J'ai 5 enfants à la maison.
Biri kendini salak gibi hissederse o ilişki yürümez, asla.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]