Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Pity
Pity Çeviri Türkçe
30 parallel translation
C'est dommage qu'on n'ait pas pu le faire avec les rideaux ouverts et le soleil.
Pity, bunu perdeler açıkken parlak günışığının altında yapamazdık.
C'est la voix qui te manque, Pity.
Sorun nedir, Piti Batchi?
Cher Pity, ne pourrais-tu pas revenir demain matin?
Piti Batchi... Yarın sabah tekrar gelsen?
Pity est furieux à cause des haut-parleurs.
Fakat Piti Batchi, neden bu kadar takıyorsun? Piti Batchi sinirli çünkü, hoparlörler yüzünden işinden oluyor.
Pity se plaignait d'avoir perdu son travail.
Piti Batchi işini kaybettiği için deliye dönmüştü. Keşke onun yerinde olsaydım.
Pity, si elle est convoquée, tu ne lui diras rien, compris?
Turşusunu mu kuracaksın? Ona bir şey getirirsen, bana göstereceğine söz ver.
... - Plaignez le sort de la pauvre fille
" Pity the fate of a fair young maiden
Vous dépendez de Notre-Dame de la Pitié?
Sizin bölgeniz Lady of Pity Hastanesi'ne daha yakın değil mi?
Les Urgences de la Pitié sont fermées.
Çünkü Lady of Pity'nin Acil'i kapalı.
Ellis, les Urgences de N-D de la Pitié sont fermées?
Ellis, Lady of Pity'nin Acil'inin kapalı olduğu doğru mu?
- "Pity", c'est quoi?
- Pity? Kim o?
C'est une sorte de pitié.
Merhamet ( That's a pity ).
Town Without Pity. Vous vous souvenez de ce film, Jack?
Town Without Pity, bunu hatırlıyor musun Jack?
Dommage, car ce que tu caches est mieux que ce que tu montres.
Pity, çünkü ne sakladığın ne gösterdiğinden iyidir.
Et maître Vos et ses troupes marchent sur Boz Pity.
Usta Vos birlikleriyle Boz Pity'de.
- Le Chagrin et la pitié.
- The Sorrow and the Pity.
Dommage, on pouvait manger le pain.
Pity, biraz ekmek alabiliriz.
# Oh, Donna, what a pity you don t understand, # # you take me by the hat, when you take me by the hair... #
# Oh, Donna, anlamaman ne kadar kötü, # # şapkamdan tuttuğunda, saçımdan da tutuyorsun... #
I pity the fool
* Acırım aptallara *
♪ And I pity ♪
♪ ve ben acınacak şekilde. ♪
Pity bang.
Acıma sevişmesi.
Dommage que Franklin lui fasse découper des rats et des lapins.
Pity Franklin ona bütün gün fareleri ve tavşanları doğratıyor.
[ "Wearin'those trends with all my friends" ] [ "Rockin'all night like it ll never end" ]
There's always room for two to a car that offers no pity
[ "There's always room for two to a car that offers no pity" ]
Whoo-hoo-hoo Got it on 2-inch tape down at Sound City
♪ and then you re gone ♪ so pity yourself
* Ve bitiverir sonra, acı kendine *
Le maitre du château de Pity-Me avait un anneau magique qui fut volé par sa fille et mangé par une oie chrétienne au festin de la St-Matthew.
Acı Bana şatosunun üstadında sihirli bir yüzük varmış ama kızı çalmış sonra St. Matthew Bayramı'nda Hristiyan bir ördek gelip onu yemiş.
Va au diable, Pity!
Evet.
- Pourquoi pas... Pity, tu vas attendre.
Masaj, masaj.
Pity est venu seulement pour sa moustache.
Düşünsene bir! Otursanıza, Bay Brtko.
Pity, reste ici.
Gitme!