Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Privé
Privé Çeviri Türkçe
8,480 parallel translation
Lady Marguerite, vous avez vu la reine et Aramis en privé.
Leydi Marguerite, Kraliçe'yi ve Aramis'i baş başa yakaladınız.
Notre cible a utilisé un réseau virtuel privé pour masquer son identité, et puis il mets sa propre adresse IP à l'intérieur de la mise à jour?
Zanli kimligini saklamak icin VPN kullanmis ama,.. ... sonra kendi IP'sini guncellemeye mi yerlestirmis.
On devrait envoyer un bulletin privé aux vétérinaires et aux refuges d'animaux, leur demandant un rapport immédiat
Veterinerlere ve hayvan barınaklarına hayvan yaralanmasıyla ilgili, yeni bülten yollayıp
Je peux l'ouvrir en privé?
Tek başıma açabilir miyim?
Ni en privé, à vrai dire.
Aslında, her yerde.
Pourquoi alors enjoignez-vous à la Reine de s'entretenir à nouveau en privé avec lui?
Peki neden kraliçeyi bir kez daha onun huzurunda konuşmaya zorluyorsunuz?
Son cerveau a été privé d'oxygène trop longtemps.
Beyni uzun süre oksijensiz kalmış.
Pouvez-vous confirmer être dans un endroit privé?
Yalnız olduğunu doğrulayabilir misin?
Allez voir dans le cabinet privé.
İstirahat odasına bak.
Il y a un problème dont j'aimerais discuter avec vous, en privé.
Sizinle özel olarak konuşmak istediğim bir mevzu var.
A JFK, pour prendre un jet privé vers - je ne sais où.
JFK'de, nerede olduğu bilinen bir özel jetine giderken.
C'est un bureau privé.
Caleb bu mu?
On peut discuter en privé quelque part?
Özel olarak konuşabileceğimiz bir yer var mı?
J'aimerais d'abord parler en privé avec l'Agent Coulson.
Öncelikle Ajan Coulson ile özel olarak görüşmek isterim.
C'est le numéro privé de Rosalind Russell.
Rosalind Russell'ın telefon numarası.
C'est un club privé, mais je peux amener un invité.
Özel bir kulüp ama yanımda misafir getirebiliyorum.
Ses enfants sont dans le privé.
O zaman neden çocuklarını özel okula gönderiyor?
Alan a ses enfants dans le privé.
Alan da çocuklarını özel okula gönderiyor.
Et pour le reste du secteur privé?
Amerika Çalışıyor işleri devlet kontrolünde. Peki özel sektör ne olacak?
Beaucoup d'Américains mettent leurs enfants dans le privé.
Farklı gelir seviyelerinden birçok Amerikalı çocuklarını özel okula ya da kilise okuluna göndermeyi seçiyor.
On peut parler en privé?
Özel konuşabilir miyiz?
Il est peut-être temps de parler en privé.
Belki de şimdi özel konuşmak için iyi bir zamandır.
J'ai posté un garde privé devant ta porte qui sera là en permanence.
Kapına sürekli nöbette özel güvenlik verdim.
D'un enquêteur privé qu'il avait engagé.
Kiraladığı özel dedektiften gelmişti.
Mon enquêteur privé a trouvé une adresse mail pour ma mère.
Tuttuğum özel dedektif annemin e-posta adresini buldu.
- Et au final, tu m'as privé de ma petite-fille.
- Ve ve bunun sonucunda, beni torunumdan mahrum bıraktın.
Donc j'ai engagé un détective privé, et finalement j'ai suivi Aaron jusqu'à un orphelinat au Mexique où il faisait du bénévolat.
O yüzden özel dedektif tuttum, ve sonunda Aaron'ı gönüllü olarak çalıştığı Mexico'daki yetimhanede buldum.
Pouvons-nous parler en privé?
Bunu aramızda konuşabilir miyiz?
Pouvons-nous parler en privé?
"Bunu aramızda konuşabilir miyiz?" oldu.
Partir en jet privé.
- Şüpheli bir şey var mı?
Puis-je vous parler en privé une minute?
Sizinle özel olarak görüşmem mümkün mü acaba?
Dr Railly, j'ai besoin d'un mot en privé avec mon subordonné.
Dr. Railly, yardımcımla özel olarak konuşmam gerek.
Tu pourrais, mais je ne serai pas là pour stopper mon propre lien terre-satellite privé qui émettra ton identité au monde.
Sonra ben de, kendi kişisel uydumu durduramayıp bütün dünyaya kimliğini açıklamış olurum.
Je peux te parler en privé?
Seninle özel olarak konuşabilir miyiz?
Et comment on les transfère vers l'Alcatraz privé d'Oliver?
Evet. Oliver'ın kişisel Alcatraz'ına nasıl götüreceğiz peki?
On peut parler de ça en privé?
- Bunu özel olarak konuşabilir miyiz?
Ils proviennent de son numéro privé.
Kişisel telefonundan gönderilmişlerdi.
L'ordinateur utilisé pour écrire à Danny était-il privé?
Danny'e cevap yazan e-posta hesabının olduğu bilgisayar kişisel bir bilgisayar mıydı?
C'est important que je lui parle en privé.
Ama onunla özel konuşmam önemli.
Maureen est quelqu'un de très privé.
Maureen kendi içinde yaşar.
J'ai fait l'ascension de l'Everest dans le dirigeable privé de papa.
Mesela Everest Dağı'nın zirvesine babamın özel zepliniyle çıkmıştım.
Quinn, Piper Shaw veut que ce soit privé désormais.
Quinn, Piper Shaw şimdilik bunu gizli tutuyor.
Je suis détective privé.
Özel dedektifim.
Je suis un détective privé.
- Özel dedektifim.
Qu'il communique avec elle sur un réseau privé de téléphones cryptés.
Onlarla özel, şifreli bir telefon ağıyla iletişim kurduğunu bilirdin.
- Quoi? Que nous pensons que le secrétaire privé du Vice-roi est le père d'Adam?
Genel Vali'nin özel sekreterinin Adam'ın gerçek babası olduğunu düşündüğümüzü mü?
M. Wiz, je préfère qu'on parle affaires en privé.
Bay Wiz, işimi yalnız olduğumuz bir ortamda konuşmayı tercih ederim.
PRIVÉ
ÖZEL
Il te faut un bon détective privé.
Sana iyi bir özel dedektif lazım.
Il participe à un projet de recherche privé.
Özel bir araştırma programının bir parçası o.
Je peux te parler en privé une minute?
- Biraz özel konuşabilir miyiz sizinle?