Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Priya
Priya Çeviri Türkçe
472 parallel translation
- Priya Chopra.
ve yarışı neden kaybettiğimi bilmek istiyorsun!
Mais tu as aidé Priya a surmonté la peine de la perte de sa soeur.
lakin sen Priya'nın kardeşini kaybetme acısını dindirmesine yardımcı oldun.
Chez amis, la fille de M. Chopra's, Priya, s'est engagé à Vicky Malhotra.
Dostlar, Bay Chopra'nın kızı Priya Vicky Malhotra ile nişanlanıyor.
Je veux lui parler d'urgence.
Lütfen Priya'yı telefona çağır.
Dis à Priya qu'Anjali a téléphoné et qu'elle veut lui dire quelque chose d'important au sujet de Seema.
- evet. Priya'ya söyle Anjali telefonda ve seni istiyor..
Le papa de Priya.
ben Chopra ile konuşuyorsun.
Salutations, Oncle.
Priya'nın babası.
J'avais rencontré Priya au centre commercial aujourd'hui.
evet, konuş kızım. ben bugün Priys ile alışveriş mağazasında karşılaştım.
Je viendrai avec Priya.
Ben, Priya'yla beraber geleceğim. telefonu kullanabilir miyim?
J'étais si heureux que notre que notre amour ait effacé le chagrin de la mort de Seema de ton coeur.
Priya ben üzgünüm, ben öyle mutluydum ki bizim sevgimiz senin kalbinden Seema'nın acısını sildi.
Que la fille a environ 20 ans et son nom était Anjali Sinha.
bu kız yirmi yaşları civarında ve onun adı Anjali Sinha. ben polis memuru karan, konuşun ben Priya.
Je t'aime intensément.
Ben seni çok seviyorum Priya.
Tu te comportes comme ça parce que tu es avec une fille?
Haydi, gidelim, Priya. Sen, yanında bir kız var diye kibirli davranıyorsun?
Je suis Vicky Malhotra!
sen bir kızı tuzağa düşürmek için benim ismimi mi kullanıyorsun? özür dilerim Priya Vicky Malhotra benim!
Tu étais venue ici afin de détruire la famille Chopra. L'amour de Priya était simplement une coïncidence.
sen Chopra'nın ailesini yok etmek için buraya gelmiştin.
Mon enfance entière est passé exempt de son amour.
Priya, benim tüm çocukluğum, onun sevgisinden yoksun geçti.
Va te déshabiller et je vais te préparer un café.
- O, Priya. Beni çağırmak için aramış.
Je t'avais dit que c'était Priya, mais ce n'était pas elle. C'était quelqu'un d'autre. C'était qui?
- Ben, arayanın Priya olduğunu söyledim, fakat Priya değildi baba.
- Priya.
- Priya Shailendra.
Priya, on dirait qu'ils sont là.
Priya, onlar gelmiş gibi görünüyor.
Résultat positif!
Raporun olumlu Priya.
Priya, tu es enceinte!
Hamilesin!
Si nous mettons cette photo dans la chambre de Priya,
Biz bu fotoğrafı Priya'nın yatak odasında tutarsanız!
Alors, dans la chambre de Priya...
Öyleyse, Priya'nın yatak odasında...
... Et priya! - Elle va bien!
,..... ve priya
Peut-on la voir maintenant?
Şimdi priya ile görüşebilir miyim?
Dès qu'elle reprend conscience, je vous appelle!
Priya kendine gelir gelmez, seni arayacağım!
Dans l'accident, l'utérus de priya, s'est rompu!
Kazada priya'nın rahminde yırtık oluşmuş ve yayılmış!
Et donc, elle ne sera jamais mère!
Bu nedenle, priya gelecekte asla anne olamayacak!
Mais puis-je informer Priya Cela nous épargnera des pleurs!
Ama priya'ya bunu söyleyebilirsiniz... .. Biz gözyaşlarını bizden uzak tutacağız!
Priya... non...
Hayır... priya... hayır...
Personne ne se soucie de Priya qui vient de l'hôpital!
Hiçkimse gelin ile ilgilenmiyor. Hastaneden şimdi çıktı!
Même si j'accepte, où trouverions-nous une telle femme?
Priya, ben kabul etsem bile, böyle bir kadını nerede bulacağız?
Priya sera très contente de l'entendre!
Priya bunu duyunca çok mutlu olacak!
Quand verrai-je Madame Priya?
Ben ne zaman bayan Priya ile tanışacağım?
- Mon nom est...
- Priya Chopra.
Tu es devenue plus amicale avec Priya et l'a forcé à devenir plus proche.
sen Priya ile çok iyi dost oldun...
Puisque toi et Priya êtes amoureux.
çünkü sen ve Priya birbirinizi seviyorsunuz.
Mais où étais-tu?
- selam Priya, selam Angeli, Nasılsın?
C'est le meilleur ami de Seema.
gidelim mi priya?
Partons, Priya.
Dünya küçük, sonuçta.
Nous devons aller au salon de beauté
Haydi, gidelim, Priya.
Tous vos amis sont-ils arrivés, ou en manque t-il quelques un?
Priya bütün arkadaşların burda mı yoksa daha gelecek var mı?
Tout mes voeux.
Vicky çok çok tebrik ederim. tebrik ederim, Priya
- Ou alors un central téléphonique? Appel Priya sur la ligne.
- burası telefon santrali mi?
Non je pensais qu'il était nécessaire d'informer Priya d'abord.
hayır. ben ilk olarak Priya'yı bilgilendirmemiin doğru olacağını düşündüm.
Elle m'avait demandé d'appeler Priya.
o Priya'yı telefona istedi.
Il a utilisé la même arme pour tuer Ravi et Anjali.
Katil çok akıllı, Priya.
Partons, Priya.
Ve de ben, senin arkadaşın değilim.
Chaque fois que tu as essayé d'atteindre ton but ton amour pour Priya t'en a empêché.
Priya'nın sevgisi, sadece bir tesadüftü.
Pousse-toi, Priya.
Çekil, Priya.