Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Protege
Protege Çeviri Türkçe
2,862 parallel translation
Protege dents protège tibia
Ağız koruyucusu. Diz koruyucusu.
Parce que tous les jours depuis ces 10 dernières années j'ai protégé l'argent des autres, et ça ne m'a rien apporté.
Çünkü son on yıl boyunca, insanların parasını koruyup durdum ama elimde hiçbir şey yoktu.
C'était un témoin protégé.
Tanık Koruması'ndaydı.
Et si mon gars arrive à battre Mc Ginnis, et que combat a lieu un jour d'élection, ça calmera les ardeurs d'Alderman et si votre protégé devait perdre il y aurait encore plus d'argent dans votre poche.
Bir de benim eleman McGinnis, seçim günü bunu kazanırsa il ayanlığı için en kuvvetli aday olur. Senin adamın yenilirse cebin galibiyete göre daha fazla para görür.
et ensuite j'ai besoin de quelqu'un pour s'introduire dans le bureau de Will et supprimer l'email de sa boite de réception si son mot de passe est protégé, j'ai besoin que vous preniez une batte de baseball et frapper- -
Birisi Will'in ofisine çaktırmadan girsin ve e-postayı Gelen Kutusu'ndan silsin. Eğer şifre korumalıysa bir beysbol sopası alsın ve parçala...
Toi et Don- - pourquoi pensez vous que j'ai besoin d'être protégé?
Sen ve Don... neden beni korunmaya muhtaç sanıyorsunuz?
Il m'a protégé.
Beni korumuştu.
Tu sais comment cet endroit est protégé.
Bu bilgi burada anında ortaya çıkar biliyorsun.
Aller, il a juste protégé les fondements du baseball.
Yapma, o sadece beysbolun kilisesini korumaya çalışıyordu.
Ce Cooley avait des amis très puissant, et ils l'ont protégé.
Cooley'nin nüfuzlu arkadaşları vardı ve onu korudular.
Il était témoin protégé pendant plus d'un an.
Bir yıldan uzun bir süredir tanık koruma programındaydı.
ce camion est protégé.
Bu araç korumalı.
Mais maintenant, peu importe si je le souhaite vraiment, je ne peux pas protégé les gens d'eux-mêmes
Ama şimdi, ne kadar dilersem dileyim,... insanları kendilerinden koruyamıyorum.
Eh bien, disons simplement que c'est toi le chasseur de vampires le plus protégé en ville.
Bu seni kasabanın en sağlam vampir avcısı yapıyor, diyebiliriz.
Je vous ai protégé pour que vous vous ressaisissiez.
Sizi oradan insani duygularınız yerine gelir ümidiyle çıkardım.
Je veux dire, regarde la façon dont tu m'as protégé aujourd'hui.
Beni bugün nasıl koruduğuna baksana.
C'est protégé par le secret professionnel.
- Yasalar tarafından korunuyor.
Et une fois que la boîte est dans la voiture blindée, l'assurance de la banque entre en jeu, et Rising est protégé du vol.
Kutuya zırhlı araçtayken bir şey olursa banka sigortası devreye girer ve Rising'in çalınmaya karşı sigortası var.
- Pourquoi ne pas l'avoir protégé?
O zaman neden onu korumadınız?
- J'aurais au moins protégé ma famille des sales manières deDessie.
- Selam. - En azından ailemi Dessie'nin yozlaşmış yöntemlerinden korudum.
Nos images satellite confirment que l'armurerie voisine est accessible via un toit - non protégé.
Uydu görüntüleri yandaki cephaneliğe binanın çatısından girilebileceğini doğruluyor.
Je dois trouver Graydon et lui dire qu'il a de la compétition pour l'exposé de mon protégé.
Graydon'u bulup ona ifşa kitabında bir rakibi olduğunu söylemeliyim.
C'est protégé.
Hepsinin sahibi var.
Protégé comme territoire.
Bölgesel olarak sahipleri var.
Notre outil est protégé par la liberté d'expression.
Bizim arama motoru sonuçlarımız serbest konuşma özgürlüğü tarafından korunuyor.
Merci de m'avoir protégé.
Beni koruduğun için sağ ol.
- Et c'est protégé contre ma vision infrarouge.
Ve benim kızıl ötesi görüşümden engellenmiş...
Je ne vous ai pas protégé comme je l'aurais dû, ou comme vous l'auriez mérité.
Sizleri yapmam gereken şekilde korumadım ya da hakettiğiniz gibi.
Mais que ça soit clair : Il n'y a aucun flic qui n'a jamais protégé ses hommes plus que mon père.
Ama şunu iyice anla ki adamlarına babamdan daha fazla arka çıkan bir polis daha yoktur.
Tu m'as protégé.
Arkamı kolladır.
La seule raison pour laquelle je veux y aller, c'est pour boire avant l'âge légal et avoir plein de sexe protégé et consensuel.
Gidecek olmamın tek sebebi, yaş tutmadan içkiye ve bir sürü korunmalı, karşılıklı anlaşmalı sekse katılabilmek.
Il est protégé, intouchable.
O koruma altında, dokunulamaz.
Tom doit être protégé, Et ton plan est un trop gros risque.
Tom'un korunmaya ihtiyacı var ve senin planın çok riskli.
Mais vous votez pour Mitt Romney, ce qui équivaut à dire que les pauvres n'ont pas accès aux soins de santé. Ou que l'environnement n'a pas besoin d'être protégé.
Ama oyunu Mitt Romney'e kullanıyorsun bu da fakirlerin sağlık ihtiyacını karşılamaya hakkı yok ve çevrenin korunmasına gerek yok demekle aynı şey.
Ce casque n'a pas seulement protégé ma tête. Il à protégé mon coeur.
Bu kask sadece kafamı korumuyordu, kalbimi de koruyordu.
Et tu as pensé qu'on a pas besoin d'être protégé?
Peki korunmaya ihtiyacımızın olmadığını seni hiç düşündün mü?
Alors, qu'est-ce qu'il faisait au golf il y a trois jours, protégé par des gorilles?
O zaman 3 gün önce korumalarıyla beraber o golf sahasında ne işi vardı?
J'avais protégé un dentiste mafieux, il falsifiera les dossiers.
Önceden korumalığını yaptığım bir mafya dişçisi bütün her şeyi kurgulardı.
Un complot qui aurait pu réussir s'il n'avait pas été pris en photo en train de baiser l'épouse de l'homme qui l'a protégé, à savoir le conseiller Ross.
Onu tezgahlayan adamın, Meclis üyesi Ross'un karısıyla işi bişirirken kameraya yakalanmasaydı, meydana gelecek olan bir entrika.
Protégé par le héros Tron... jusqu'à ce que le programme corrompu Clu ait pris le contrôle.
Bozulmuş program Clu kontrolü eline alana kadar kahraman Tron tarafından korunuyordu.
Et nous l'aurions toujours protégé.
Onu kollayacağımızı biliyordu.
Les services secrets s'en excusent, mais c'est le seul endroit proche qui soit protégé des micros.
Özel Birim özür diliyor ama yakınlarda dinleme cihazı olmayan tek yer burasıydı.
Il est aberrant que le Premier ministre ait été protégé de toutes les manières possibles, alors même qu'une petite fille était enlevée.
- Küçük bir kız kaçırılırken Başbakanın olası her yolla korunması komik oluyor.
- Au contraire, je l'ai protégé.
- Hayır, ailemizin geleceğini kurtardım.
Et il est protégé par un mot de passe.
Şifreli.
Il était en service actif et donc protégé par Feres vs États-Unis.
Orduda aktif görevdeydi ve bu nedenle Feres Doktrini * tarafından koruma altındaydı.
M. Waters était réserviste au moment des faits, et donc il est protégé de toute poursuite.
Saldırı anında Bay Waters ordunun ihtiyatında bulunuyordu,... bu nedenle sorumluluktan muaf tutuldu.
Si vous jetez tous un coup d'oeil à vos téléphones, vous réaliserez bientôt que mon protégé Dan Humphrey vient de sortir le dernier chapitre de son livre, un chapitre sur notre unique Serena.
Hepiniz telefonlarınıza bakarsanız, eserim Daniel Humphrey'nin serisinin son bölümünü yayınladığını göreceksiniz... Bizim Serena'yla ilgili olanı.
C'est un autre protégé de Takeda.
Takeda'nın koruduğu insanlardan biriydi.
Vous avez tué votre protégé Pour une utile ou inutile graine de chanvre.
Çırağını bir avuç değersiz haşhaş tohumu için öldürdün.
Peut-être quand je serai en charge, tu pourrais être ma protégé.
Belki ben patron olduğumda ben seni korurum.