Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Punks
Punks Çeviri Türkçe
153 parallel translation
- Par des jeunes punks Que vous n'aviez pas réussi à rééduquer. Vrai?
- Başarısız bir şekilde adam etmeye çalıştığın genç serseriler tarafından.
Dur punks.
Sert serseriler.
On y bouffait des punks dans ton genre.
Biz senin gibileri çiğ çiğ yerdik.
Les punks ne sont pas venus!
O gençlerden kimse gelmedi.
Des punks m'ont attaqué.
- Okuldan birkaç serseri vurdu bana.
- Je n'ai pas peur des punks.
- Sizden korkmuyorum serseriler.
Le Président des Punks...
Punk Kontu...
Les punks ne draguent pas.
Punk'lar boşboş takılmaz.
Juste ces punks qui ont envahi les Tibbets l'autre soir...
Hayır. Cadılar Bayramı diye saçma bir kıyafet giymiş serserinin teki.
Je vous tiens, petits punks!
Yakaladım sizi bacaksız serseriler.
Regardez-vous, on dirait des punks.
Kendinize bir bakın, sirk soytarılarına benziyorsunuz.
"et de reddition au ralenti devant les truands... " les punks et les gauchistes larmoyants. "
"punkların ve onların haklarını savunan liberallerin elinde oyuncak olduğunu söyledi."
Des punks!
Punklar!
MAN : Hé, punks, la livraison spéciale!
Hey, serseriler, özel teslimat!
Tu connais, t'es de Brooklyn... des "punks".
Brooklyn'li olduğuna göre'Punk'ı bilirsin.
Y'all ne peut pas me voir, punks.
Biriniz beni yakalayamadı, salak herifler.
Vous les enfants d'aujourd'hui est pas rien, mais les punks. Sissified.
Bugünün gençleri serseri ve korkaklar.
Sales punks, ils croient que les flingues les rendent puissants.
Sokak serserileri! Silahın kendilerini güçlü kıldığına inanıyorlar ama yanılıyorlar.
Sortez vos culs de punks de mon bar à sushi!
Naber, G-Fresh? Sen!
Oh, on sortira nos culs de punks de ton bar à poisson... dès que tu auras signé ce petit morceau de papier.
Serseri götünü barımdan çıkart! Oh, Bu serseri götlerimizi balık barından atarız...
" Ne soyez pas seulement des punks.
" Sadece serseri olma.
On n'était que deux jeunes punks.
Biz bir kaç genç punktan başka birşey değiliz.
Notre mission, après le lycée, en tant que punks en herbe... les deux seuls punks à Salt Lake City à l'époque, je crois... était d'aller à l'université et de faire tomber le système.
Görevimiz, liseyi bitirdikten sonra iki genç puNk olmaktı... Bence Salt Lake'de sadece ikimiz puNktık... Üniversiteye giderek sistemi çökertecektik..
D'accord, y avait bien plus de punks que quatre ans auparavant... mais y avait aussi autant de poseurs.
Bundan 4 yıl önce şimkine göre çok daha fazla punk vardı... ve tabiki çok amelede vardı.
Les poseurs ressemblaient à des punks mais ils le faisaient par mode.
Ameleler punk gibi görünürler fakat bunu sadece moda için yaparlar.
Et "chaos et concerts punks", c'est comme "petits pois et carottes".
mayhem ve punk gösterileri... Fıstıklar ve havuçlara benzerler.
C'est un des punks les plus purs et durs.
O sahnedeki en hard-core adam.
Les mods sont pas des punks.
Modlar punk değildir.
Y avait des punks nazis en ville.
Şehirde bir kaç nazi punk vardı.
Les beaufs défonçaient les punks, les punks défonçaient les mods... les mods défonçaient les skinheads, les skinheads tuaient les heavy metal... les heavy metal éclataient les new wave... et les new wave faisaient rien...
Faşistler bu bokları puNklardan uzak tutuyordu, puNklarda bokları modlardan uzak tutuyordu... Modlarda bokları dazlaklardan uzak tutuyordu, Dazlaklarda metalcileri uzak tutuyorlardı... Metalciler yeni yetmeleri bu olayın dışında tutuyorlardı...
Les fêtes sont comme ça à Salt Lake pour nous les punks.
Salt Lake'de bizim gibi punklar için partiler böyleydi.
Ça serait pas plus un acte de rébellion... de pas passer autant de temps à acheter de la teinture bleue... et d'aller t'acheter des fringues punks?
Bir ayaklanma hareketinden daha fazla olmamalı... Eğer mavi saç boyası almak için bu kadar çok zaman harcamasaydın... Ve puNk kıyafetler almaya gitmeseydin?
Sinon, j'aurais sur le dos tous les punks qui veulent se déloquer chaque fois qu'ils sont en manque.
- Kuraları senin için çiğnersem, bütün pankçılar... Biraz paraya ihtiyacım var. ... para torbasına ihtiyaçları olsa gelip dans etmek isterler.
Non, mais assez pour savoir que tu peux te passer d'être violée et tuée par des punks.
Pek değil ama birkaç punk tarafından tecavüze uğrayıp öldürülmek kesinlikle sana göre bir şey değil.
Tu n'as pas de talent.
Sadece yeteneksiz bir punksın
Tu sais ce que les punks ne font pas?
Punkçılar ne yapmaz bilir misin?
S'appeler eux-mêmes des punks.
Kendilerine punkçı demezler.
T'as vu le nombre de faux punks dans le coin?
Adamım, orada kaç tane numaracı olduğuna inanabiliyor musun?
Ampèreheure, oui, ces petits punks ballsy qui a enlevé votre porte de voiture... tandis que vous étiez sittin dans la fichue chose.
Ah, tabi, sen arabanın içinde otururken... küçük serseriler de arabanın kapısını söktü.
Peut-être un de ces jeunes punks encore.
Belki yine o genç serserilerdendir.
Par des punks... Des punks?
Sokak serserileri...
Tu n'as pas passé l'âge des groupes punks?
Bir Punk grubu için biraz dişin uzun değil mi senin?
Sage punks.
Zeki serseriler.
Je déteste les punks.
"Punk" lardan nefret ederim.
Y avait plus que Bob et moi. Les deux premiers punks.
İlk 2 puNk.
- Parce que c'est pour les punks.
- Asla.
- Des punks.
Serseriler.
Hé les punks.
Hey serseriler.
Ces putains de punks...
Lanet orospu çocuğu
Les 4 punks?
Mawei'nin adamlarını tanıyormusun? O'nu takip eden o 4 herif mi?
Où sont les punks?
Maiwei'nin adamları nerde?