Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Push
Push Çeviri Türkçe
161 parallel translation
C'est Push.
İtiş olayıydı.
Salut, Push.
Hey, İtin.
Faisons-les reculer.
Push'em along, push'em along.
# And push them about #
# Utanmadan hırpalardı onları #
J'ai pas volé l'orange... Fernand n'arrivait plus à s'épuiser lui-même en faisant ses push-ups.
Fernand, sadece şınav yaparak kendini boşa yoramazdı.
Un ambassadeur doit jongler avec les crises pour contenter tout le monde.
An ambassador juggles crises in order to push the envelope for many.
T'as un push-up, tes nibards sont pas si gros.
Mucize Sutyen takmışsınız, memeleriniz aslında bu kadar iri değil.
J'ai utilisé un agent kinesthésique pour les rendre plus appétissants. Qu'est-ce qu'ils ont tous avec les Klingons?
Empa jaj law - moch jaj - pusH jaj Kahless Molor - migh hohk - chew koo.
- Demande rejetée.
Empa jaj law - mooch jaj - pusH...
On lui presse le ventre et elle se pisse dessus.
Push her belly, she'd piss all over herself.
- Push, t'as pété les plombs?
- Ne yapıyorsun, Push? Kendine gel.
Quoi, mante-quelque chose?
- Ne... Mantle gibi birşey mi? Push?
Push? C'était...
- Evet, evet, şöyle birşeydi...
Pourquoi nous pousser à bout?
Nasıl oldu bu? Why push us so far?
Push, push, push.
İt, it, it.
Let's push, push, push, push.!
İt, it, it!
Seb, push 2.0.2 alpha.
Anlaşıldı!
Je suis le capitaine Kenneth Push des Texas Rangers.
Benim adım Texas Rangers'ın yüzbaşısı Kenneth Push.
"N'est ce pas, Captain Push," c'est un devin... une diseuse de bonne aventure... Hey!
"Bu doğru değil Yüzbaşı Push", "O falcı..."
Capitaine Push... je suis sorti il y a 23 jours de ça.
Yüzbaşı Push... 23 gün önce gittim.
Capitaine Push des Texas Rangers, s'il vous plait.
Texas Rangers'dan yüzbaşı Push, lütfen.
Le Capitaine Kenneth Push des Texas Rangers.
Yüzbaşı Kenneth Push, Teksas Rangers'dan.
Tu n'as jamais rencontré le fantastique Capitaine Kenneth Push.
Sen inanılmaz Yüzbaşı Kenneth Push'la tanışmadın.
Capitaine Push, vous avez eu mon message.
Yüzbaşı Push, mesajımı almışsınız.
Eh bien, j'ai finalement rencontré le fantastique capitaine Push.
Sonunda inanılmaz Yüzbaşı Push ile tanıştım.
Capitaine Push... mon mari, il est 3h30 du matin.
Kocam. Saat 3 : 30.
Bonjour. Je me demandais si vous pouviez appeler la chambre de Kenneth Push et le prévenir que sa monture est dans l'entrée?
Acaba Kenneth Push'un odasını çaldırıp şoförünün lobide olduğunu haber verir misiniz?
Par hasard, vous n'auriez pas discuté avec Mr Push ou un des membres de sa famille ce matin?
Bu sabah Bay Push ya da ailesiyle görüşme fırsatınız olmadı değil mi? Ne?
Tout ce que je sais c'est qu'ils ont appelé une ambulance pour Mr Push peu après 3h du matin.
Tüm bildiğim Bay Push için ambulans çağırdıkları. Gece 3 : 00'ten sonra olmuş.
Maintenant, écoutez, Capitaine Push, je me rends bien compte que vous êtes loin de chez vous ;
Şimdi, bakın, Yüzbaşı Push, evden uzak olsanız sevinirim.
Capitaine Push, pardonnez moi, j'ai un autre appel.
Yüzbaşı Push, beni bağışlayın. Başka bir arama var. Bir saniye verin.
Faire un coucou au capitaine Push.
Yüzbaşı Push'a bir merhaba derim.
Non, Capitaine Push.
Hayır, Yüzbaşı Push.
C'est le Capitaine Push.
Yüzbaşı Push.
Ils ont appelé une ambulance pour Mr Push peu après 3h du matin.
Ayrıntıları bilmiyorum. Sabah üç civarı ambulans çağırdılar.
C'est Ken Push.
Benim, Başkomiser.
Comment le capitaine Push a appelé ça... une tempête?
Komiser Push buna ne derdi? Fırtına mı?
Vous êtes un fichu ignorant, vous savez ça, Kenneth Push?
Cahil herifin tekisin, biliyor musun, Kenneth Push?
Non, c'est pas moi, c'est le capitaine Push.
Sorun ben değilim.
Je pense qu'il est peut être mort.
Sanırım Başkomiser Push ölmüş olabilir.
J'ai appelé il y a une heure pour connaître l'état de santé du capitaine Push.
Başkomiser Kenneth Push'un durumunu öğrenmek için yarım saattir arıyorum.
Vous êtes le capitaine Push Senior?
Başkomiserin babası mısın?
Le défunt père du Capitaine Push est venu me rendre visite aujourd'hui.
Bugün Başkomiser Push'un merhum babası beni ziyarete geldi.
Que si j'espérais découvrir l'identité du fantôme de Phoenix et si j'espérais rêver à nouveau... alors il fallait que je revive le rêve du capitaine Push.
Phoenix hayaletinin kim olduğunu öğrenmek istiyorsam, rüya görmeye devam etmek istiyorsam, Push'un rüyasını tekrar görmeliyim.
Comment va le Captain Push?
Push nasıl?
Captain Push?
Komiser Push?
Push!
İtmeye devam et
Tout.
Yüzbaşı Push...
Capitaine Push...
Yüzbaşı Push...
Capitaine Push à l'appareil.
Yüzbaşı Push burada.
Capitaine Push?
Yüzbaşı Push?