English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Randa

Randa Çeviri Türkçe

92 parallel translation
C'est ce qui énerve Yasugoro.
Yasugoro'yu kızdıranda işte bu.
Son butin est déchargé sur cette même digue. Il opprime son peuple, fait la guerre à ses voisins.
Tam bu dalgakıranda ganimetini indirmek üzereydi.
Dépeche-toi, Randa.
Acele et, Randa.
- Randa, tu connais Jacques.
- Randa, Jack'ı tanırsın.
- Bonjour, Randa.
- Merhaba, Randa.
- Salut, Randa.
- Selam, Randa.
- Tu te plais ici, Randa?
- Buradan memnun musun, Randa?
Randa, tu nous prépares quelque chose a manger.
Randa, bize yiyecek birşeyler hazırla.
Randa, chérie, Lester a l'appareil.
Randa, sevgilim, Lester konuşuyor.
- Randa...
- Randa...
Rentre, Randa.
Git, Randa.
Je vais mettre le macchabée au volant!
Kabahat sana araba kullandıranda.
Bruce, voici Randa Duane, mon assistante.
Bruce bu Randa Duane, asistanım.
Randa, vous ne m'avez pas rapporté le protocole que je voulais.
Randa, ihtiyacım olan proje taslaklarını getirmemişsin.
Vous voulez m'en parler, Randa?
Bununla ilgili bir şey söylemek ister misin, Randa?
- Randa.
- Randa.
Je m'occupe du reste, Randa.
Buradan sonrasını ben halledeceğim, Randa.
Randa?
Randa?
Est-ce que Randa est venue ici?
Randa buraya inmiş olabilir mi?
- Allez à Cybertron voir Randa Duane.
- Cybertron'a git ve Randa Duane'i gör.
Randa!
Randa!
Randa Duane.
Duane, Randa.
Commence. Quel est ton 1er choix?
Birinci sıranda ne var?
Tu dois être à ta place quand la cloche sonne.
Zil çaldığı zaman seni sıranda göreceğim.
Il y a plus de certitude en un seul de vos souvenirs qu'en toute mon existence.
Sen tek bir hatıranda bile benim tüm hayatımdan daha fazla içten bir inanca sahipsin.
Je n'arrêtais pas de repenser à ma dispute avec Miranda.
Mıranda'yla kavgamızı aklımdan çıkartamıyordum.
Je suis sur le divan avec Randa McKinney.
Koltuğun üstünde Randa McKinney ile birlikteydim.
Randa McKinney s'etait vomit dessus.
Randa McKinney kusuyordu.
Symbiotique, voilà ce que va être notre relation, Randa.
Ortak yaşam, bizim ilişkimiz bu şekilde olacak, Randa.
Et en dernier, Randa, je dis pas ça pour t'offenser, mais mon dernier choix serait d'être une Arabe.
Ve son olarak, biliyorsun, Randa, sana karşı bir şey değil... ama olmak isteyeceğim en son şey, bir Arap olmaktır.
- Elle s'appelle Randa.
- Onun ismi Randa.
Désolée, Randa.
Özür dilerim, Randa.
Randa, c'est si gentil.
Randa, bu çok tatlı.
Randa, voici Barry.
Randa, bu Barry.
Brittany, voici Randa.
Ve, Brittany, bu Randa.
Randa vient du Moyen-Orient.
Randa Orta Doğu'dan gelmiş.
Viens, Randa.
Gel, Randa.
On a été collées par M. Anderson.
Randa ve ben Bay A ile cezaya kaldık.
J'ai invité Randa aussi.
Randa'yı da çağırdım.
Tu en es sûre, Randa?
Emin misin, Randa?
Et puis il faut faire l'éducation sexuelle de Randa, et c'est le meilleur moyen.
Ayrıca, Randa'ya seks öğretmemiz gerek, en iyi metod da budur.
- Tu pourrais pas, Randa, je suis désolée.
- Sen değil, Randa, üzgünüm.
Randa, tu verras que beaucoup de choses que les hommes aiment sont des pêchés.
Randa, erkeklerin sevdiği pek çok şeyin günah olduğunu göreceksin sen de.
- Ça va, Randa?
- İyi misin, Randa?
Ce sont Kimberly Joyce, Brittany Wells et Randa Azzouni.
İsimleri, Kimberly Joyce, Brittany Wells, ve Randa Azzouni.
Randa, ça va?
Randa, iyi misin?
Randa, je vais être honnête avec vous.
Randa, sana karşı dürüst olacağım.
Kimberly et Randa ont bien joué le coup.
Kimberly ve Randa, onlar kürsüde iyi iş çıkardılar bile.
Comme Kimberly Joyce et Randa Azzouni avant vous, vous avez décelé un schéma dérangeant de violences sexuelles et de harcèlements répétés de la part de l'accusé, votre professeur, M. Anderson.
Senden önceki Kimberly Joyce ve Randa Azzouni gibi... sen de, öğretmenin, sanık Bay Anderson'a karşı... tekrarlayan cinsel tacizin... rahatsız edici bir örneğini verdin.
Pas avec les voiles carrées à poste.
Randa yelkenleri öyleyken olmazdı.
Il me prend pour une fana des soaps.
Fındıkkıranda "Çorba" olduğumu düşünüyor ki, değilim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]