English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Ribs

Ribs Çeviri Türkçe

32 parallel translation
Stabler, souffrant toujours de côtes blessées ribs and coming off a big game... in a losing effort against the Buccaneers last week.
Stabler, hâlâ kaburgalarından sakat ve geçen hafta Buccaneers'e karşı kaybedilen maçta iyi bir oyun ortaya koymuştu.
Texie Garcia, Ribs Mocca, Johnny Ramm et maintenant De Santo.
Texy Garcia, Ribs Moca, Johnny Ram... ve şimdi de De Santo.
Trouvée à Louie's Ribs, tombée ivre morte.
Lokantada bulduk, sarhoş ve baygın.
Vera témoigne dans l'affaire non résolue du resto "Chicken and ribs" de l'année dernière.
Vera bir yıl önce tavuk butları üzerinde yapılan bir muayeneyi inceliyor.
Même mode opératoire que pour l'affaire "chicken and ribs".
Tavukçu olayındakiyle aynı şekilde.
C'est au sujet des meurtres du "chicken and ribs", l'année dernière.
Geçen sene tavuk butu satan bir dükkandaki cinayetlerle alakalı.
Stuckey Ribs, c'est ce qui se fait de mieux, dans le coin.
Buralardaki en iyi yer "Stuckey Ribs" tir.
Le type à la table 7 se plaint qu'il n'y a pas assez de jus sur ses ribs.
7 numaralı masadaki adam pirzolasının yeterince sulu olmadığını söyledi.
Ribs de porcs
- Ayıklanmış domuz kaburgası -
T'es-tu déjà endormie en mangeant?
Hiç ribs * yerken uyuyakaldın mı?
On va toujours manger des ribs à Houston?
Houston'un Yeri'nde kaburga yiyeceğiz değil mi?
Maintenant, notre artiste de la faim, Alexander Ribs!
Ve şimdi huzurlarınızda zafiyet sanatçımız Alexander Kaburga!
- Pourquoi toujours des ribs?
- Bu şehrin, kaburga sevgisi ne böyle?
[Les côtes d'Alice craquent]
( Alice'in Ribs Crack )
Je veux du porc, le porc, c'est trop fort, je l'adore!
I want my baby back baby back, baby back I want my baby back, baby back ribs
J'ai Don à gauche, j'ai Ribs à droite.
Don's solda, Pirzolacı da sağda.
- Papa, s'il te plaît va au Ribs of America!
- Baba lütfen "Amerika Pirzola Zamanı"!
Je jouais Capitain Jack Côtes-en-trop.
Kaptan Jack Spare-ribs'i canlandırdım.
- Tu aimes les seitan spare ribs?
- Buğday pirzolalarını sever misin?
Oh, tu portes un diadème, et je vais t'apporter des ribs.
- Tacı tak, ben de kaburgaları getireyim.
On est toujours bon pour des ribs?
- Etler geçerli mi hâlâ?
Non, vous êtes plus bons pour des ribs.
- Hayır, senin için değil. - Ama biz arkadaşız.
Un carré de ribs de porc?
- Kaburga?
Et ça ne vient pas des ribs super épicés.
O da yabana atılacak bir şey değil.
Les ribs?
Damarlarda mı?
En parlant de viande, je meurs d'envie de manger des ribs.
Etten söz etmişken, kısa kesilmiş kaburgalara özlemim var.
Ce sont les ribs qu'on a mangé au fil des ans.
Bunlar da yıllardır yediğimiz pirzolalar işte.
Pilons et ribs.
Baget ve pirzola.
Tiens, je vais devoir choisir entre les ribs et le poulet.
Şu an bile pirzola ve tavuk arasında seçim yapmam lazım.
Des ribs.
Bir pirzola.
- Mange pas tous les ribs.
Bana da biraz sakladin degil mi?
Nous avons de la bavette, de la bavette de flanchet, de l'entrecôte, des ribs rôtis, de la côte de boeuf, du faux filet, du barbecue, du rumsteak, de l'aloyau, de la coupe droite, transversale, et un filet mignon.
Pançetamız, etli kaburgamız, antrikotumuz pirzola kızartmamız, kemiksiz pirzolamız, kontrofilemiz alt karın bifteğimiz, but bifteğimiz, T-bone bifteğimiz, sır kontrofilemiz bombeli ve çapraz kesim bifteklerimiz ve de fileminyomuz var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]