Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Rovers
Rovers Çeviri Türkçe
32 parallel translation
La semaine prochaine : quatre chefs d'Etats de pays afro-asiatiques contre Bristol Rovers à Molineux. "
Gelecek hafta : Afrika-Asyalı dört devletin lideri Molineux'de Bristol Rovers'a karşı. "
Ma femme Maureen est partie avec une bouteille de whisky durant le match entre Aberdeen et Raith Rovers, qui s'est terminé par égalité sans but.
Eşim Maureen, sıfır sıfır berabere biten Aberdeen - Raith Rovers maçında bir şişe Bell viskiyle kaçtı.
On passe au championnat de rugby, avec un résumé du match entre Keighley et Hull Kingston Rovers.
Bugün Keighley ve Hull Kingston Rovers arasındaki maçın önemli anları.
Comme vous pouvez le voir, Hull Kingston Rovers a une avance confortable.
Gördüğünüz gibi Hull Kingston Rovers hayli önde.
Rovers marque entre les poteaux, gagnant facilement par 26 à 2.
Düdükle birlikte Rovers golü atarak 26'ya karşı 2 puanla kazandı.
Une bande de Rovers, la retient, 120 m.
Gezgin çetesi onu yakalamış, 115 metre.
Parfois tu es aussi ignorant que tous les autres Rovers.
Bazen cahillikte diğer serserilerden hiçbir farkın olmuyor.
Pas mal de Rovers sont descendus et on violé leurs femmes et volé leur bouffe.
Daha önce defalarca baskın yediler kadınlarına tecavüz edildi, yiyecekleri çalındı.
Tu sais que la plupart des rovers sont en groupe maintenant, et je ne suis plus tout jeune.
Biliyorsun ki çoğu artık çetelere katıldı. Ben de eskisi gibi genç değilim.
- Les Range Rovers, Landcruisers? - Allons-y.
Range Rover, Land Cruiser?
- Mais pourquoi deux Range Rovers?
- Neden iki Range Rovers'a ihtiyacımız var?
Mais au delà de la rigolade et des Range Rovers, Billy était amer, car il ne dirigerait jamais la bande.
Ama tüm bunların altında Billy buruktu, çünkü asla bzim firmayı yürütmek zorunda kalmadı.
Je dois avouer que j'adore les nouvelles Range Rovers.
Yeni Range Roverlar için delirdiğimi söylemeliyim.
Je jouais avec les Tranmere Rovers, avant.
Daha önce Tranmere Rovers'taydım.
Les Rovers.
Onlar korsan.
C'est comme cela que j'ai rencontré les Rovers.
Korsanlar ile o şekilde tanıştım.
Vous savez, les Rovers et tout.
Bilirsiniz, şu ayaklıklı olanlardan.
Vous connaissez Danny, il joue pour le Bristol Rovers Reserves, hein?
Danny'i biliyorsun, Bristol Rovers Reserves'de oynuyor. - Gerçektenmi?
C'est un fan des Bristol Rovers.
Bristol Rovers taraftarıymış.
Les rovers et satellites qui explorent la planète ont envoyés des images qui révèlent mars dans ses moindres détails.
Gezegenin etrafını dolaşan uzay aracı ve gezginler, gönderdikleri görüntülerde Mars'ın nefis ayrıntılarını ortaya koyuyorlar.
Les rovers martien ont réellement capturés notre imagination.
Mars gezginleri gerçekten hayallerimizi yakalıyorlar.
Et en faisant ceci, les Rovers, on fait des découvertes scientifiques extrêmement importantes.
Gezginler gerçekten bunu yaparak bazı son derece önemli keşifler yaptı.
On apprécierait vraiment si vous lanciez une recherche sur tous les derniers modèles de Range Rovers dans la région.
Bölgedeki tüm son model Range Rover marka otoları kontrol ederseniz çok takdire geçer.
Conçues par la NASA pour ses rovers évoluant sur le sol accidenté de Mars.
Aslen NASA tarafından Mars gezginlerinin... gezegen yüzeyinde dolaşabilmesi için tasarlanan... 6 tekerlekli Rocker-bogie süspansiyon sistemi üzerine kurulu.
Mon oncle m'a averti Rovers ne peut jamais faire confiance.
Gezginlere güven olmayacağı konusunda amcam uyarmıştı beni.
Oui, je suis mascotte pour les Vagabonds de Willingham, une équipe hors divisions de South Croydon.
Evet, Willingham Rovers maskotuyum. Güney Croydon'da lig dışı bir takım bu.
Les Vagabonds de Willingham ont joué un rôle capital dans ma vie.
Willingham Rovers hayatımın bir parçasıydı.
Notre prochain concurrent représente les Vagabonds de Willingham à Londres,
Sıradaki yarışmacımız Londra Willingham Rovers'tan
Sid le Hérisson, Vagabonds de Willingham.
Kirpi Sid, Willingham Rovers, Güney Croydon.
On a envoyé des satellites, nous avons envoyé des rovers, nous avons envoyé des choses pour explorer et pour en savoir un peu plus à son propos.
Uydular gönderdik, keşif sondaları gönderdik, bu şeyleri oraya onu keşfetmek onun hakkında daha çok öğrenmek için gönderdik.
On a appris par nos rovers sur Mars qu'ils sont continuellement couverts de poussière.
Mars'taki keşif araçlarımızdan sürekli tozla kaplandıklarını öğrendik.
Une bande de rovers. 23, des durs.
Binayı kuşattılar.