Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Russel
Russel Çeviri Türkçe
695 parallel translation
Russel E. Davis, Commissaire aux Affaires Indiennes.
Russel E. Davis Kızılderili Bürosu Meclis Üyesi. "
" Russell!
" Russel!
"Sky Hook sera rebâti et dirigé comme par le passé... par le Dr Russell Marvin... auquel l'O.N.U. A décerné la Médaille d'Or."
"Başkan, Gök Kancası ve uzay programının Dr. Russel Marvin yönetiminde devam etmesini emretti. Birleşmiş Milletler, Dr. Marvin'e altın madalya verme kararı aldı."
M. Russel n'aime pas les plaisantins.
Bay Russel şakalardan hoşlanmıyor.
Je vais te présenter M. Sergio Russel.
Seni Bay Sergio Russell'le tanıştırayım.
Il faut sortir Russel d'ici pour qu'on puisse le soigner.
Russell'ı, ona adamakıllı bakacakları bir yere götürmemiz gerek.
Mme Russel. Miss Ling.
Bu Bayan Russell, ve Bayan Ling.
Je pensais à Russell et à cette dinde.
Aklımdan Russel ve hindi geçiyordu.
Russel manque à l'appel, il est en mission à Santa Barbara.
Russell dışında herkes kontrol edildi O Santa Barbara'da gizleniyor.
- Le métro RusseIl Square.
- Russel Meydanı Metrosu.
L'autre était Alfred Russel Wallace.
Diğeri ise Alfred Russel Wallace'dı.
Vous vous souvenez de Bill Russel des Celtics, en 1969?
Bilmem anlatabildim mi? Meselâ 1969'da Celtic'li Bill Russell?
Le dr Russel parle de détérioration cérébrale causée par des radiations.
Dr Russell bir çeşit beyin hasarından bahsediyor. Bunun radyasyondan kaynaklanmış olabileceğini düşünüyor.
Au temps pour la théorie du dr Russell.
Dr Russel'in teorisi güme gitti.
Si t'avais vu commej'ai sonné Giny Russel. Sorti du ring- -
Giny Russel'ı ringin dışına fırlattığım zaman beni görmeliydin.
- Bonsoir, Mme Russel. - Est-ce que...?
- İyi geceler, Bayan Russell.
Charles Darwin et Alfred Russel Wallace.
Charles Darwin ve Alfred Russel Wallace keşfetti.
SPOTA, NICHOLAS P. : LOISIRS YARIO, RUSSEL B. : EXPEDITIONS
SPOTA, N. EĞLENCE NYARIO, R. ULAŞIM
Russel-James, sois plus prudent, s'il te plaît.
Russel-James, daha dikkatli ol!
- Russel. Ça va? - Salut.
- Hey Russel, nasılsın?
- Un vrai orateur. - Je vois ça.
- Russel'ın edebiyatı çok iyidir.
Tu sais. il ne me reste qu " un très gros défaut.
Evet. Russel biliyorsun, hala zayıf bir yönüm var.
Vous êtes Russel Price. c " est ça?
Hey, sen Price'sın değil mi? Russel?
Il faut être rusé avec Jazy.
Russel dinle, Jazy'ye karşı çok uyanık davranmalısın.
- ll n "y a plus d" espion. - Russel préfère les photos aux mots.
- Russel, resimleriyle konuşur.
- Et Russel?
- Russel?
- Russel qui?
- Hangi Russel?
On n " est plus des gamins.
Russel, büyü artık.
Excuse-moi. mais la guerre est peut-être finie.
Kusura bakma Russel, ama bu savaş bitebilir.
Russel. Miss Panama voudrait être prise en photo avec Tacho.
Russel, Bayan Panama, Tacho ile birlikte resim çektirmek istiyor.
Je vous en prie.
Russel, lütfen.
- Pour voir Russel.
- Russel'ı görmek için.
- Et Russel?
- Russel'dan haber aldın mı?
Russel.
Russel!
On est ravis que vous ayez pu venir.
Peder Russel burayı bize ayırdı.
Le père Russel nous a trouvé cet endroit. Nous essayons de créer une sorte de centre où les Noirs peuvent se rencontrer, et même suivre des cours.
Görüyorsunuz, burada siyah insanların bir araya gelebileceği, dersler alabileceği bir tür topluluk merkezi oluşturmaya çalışıyoruz.
Betty Russel?
Betty Russell mı?
Betty Russel.
Betty Russell.
Betty "Barracuda" Russel.
Betty "Barakuda" Russell, avukat.
Je suis Betty Russel, connue sous le nom de Barracuda.
Adım Betty Russell, ayrıca Barakuda olarak da bilinirim.
- Oh, Betty Russel.
- Betty Russell'ı unuttum.
Ah, si Russel était comme lui!
- Russell, neden böyle olamıyor?
Puis-je vous présenter mon grand ami, Lord Russel des affaires étrangères.
Isabel, seni dışişleri bakanı olan iyi arkadaşım Lord Russell'la tanıştırayım.
J'ignorai que Lord Russel connaissait déjà mon gendre.
Lord Russell'ın damadımı tanıdığını bilmiyordum.
- Je suis allé voir Lord Russel.
Lord Russell'ı görmeye gittim.
Bien, Russell, message reçu.
Tamam, Russel. Mesaj anlaşılmıştır.
La CIA doit prendre une décision, Russell.
Teşkilat, çitten atlamak zorunda, Russel.
- C'est ce que vous pensez?
Düşündüğün bu mu, Russel?
Bravo, Russell.
Tebrik ederim, Russel.
Bonne nuit, Mme Russel.
- İyi geceler, Bayan Russell.
- Russel Price.
- Ben, Russel Price.