Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Science
Science Çeviri Türkçe
5,720 parallel translation
La science est un moyen de s'empêcher de se tromper soi-même et de tromper les autres.
Bilim, kendimizi ve birbirimizi kandırmamamız için bir yoldur.
On a abusé de la science, comme de tout autre outil à notre disposition et c'est pour ça qu'on ne peut la laisser entre les mains de quelques puissants.
Elimizdeki her aracı nasıl kötüye kullandıysak bilimi de kötüye kullandığımız oldu. Bu yüzden de bilimi, sadece birkaç güçlü kişinin eline bırakmayı göze alamayız.
Plus la science nous appartient tous, moins il y a de risques qu'elle soit mal utilisée.
Bilimi ne kadar çok kişi sahiplenirse kötüye kullanılması da o kadar zorlaşır.
Il a déjà tué une fois, et je ne pense pas qu'il en ait quelque chose à faire de votre science!
Bir cinayet işledi bile. Biliminizin de umurunda olacağını zannetmiyorum.
Mais c'est la science, Stephen.
Ama bilim böyledir Stephen.
C'est intéressant, tu sais, la science.
Bilim çok ilginç, değil mi?
Ce n'est pas une science, c'est un cadeau.
Bu bilimsel bir şey değil. Bu bir yetenek.
On m'a même demandé de faire un de ces Tchats Tchien sur la science de la déduction.
Biliyor musun, Doug Sohbet bile sorular sordu... şu tümdengelim bilimi hakkında.
Comme toute forme d'art, la science de l'analyse et de la déduction requière des années d'études laborieuses.
Herhangi bir sanat formu gibi,... bilim ve analiz... uzun çalışma gerektirir.
Dont l'influence de l'argent sur la science.
Paranın iyi niyetli bilim üzerinde etkisi de dahil.
La société la plus apte à lancer un autre appareil de dépistage s'appelle Radner Science.
Evet, piyasada kanser saptama cihazı yapmaya en yakın şirket Rander Science.
Vous avez évoqué un repère éventuel pour un saboteur, la société Radner Science.
Dün akşam, sabotajcının evi olabilecek bir yerden bahsetmiştin, Radner Science adında bir şirket.
On met le nom de Radner Science sur le Chien, et je suis le plus heureux des hommes. Logique?
Tazının adının yanına Radner Science koyduk ve kimse benden daha mutlu olamaz.
C'est l'analyse financière de votre société, faite par Radner Science, qui évalue sa valeur au fil du temps.
Bize bunu verecek kadar kibardı. Bu Radner Science'ın şirketinizin finansal durumu hakkındaki..... kullanışlı bir grafik ve değerlerle birlikte şimdiye kadarki analizi.
Oh mon Dieu, tu te rappelles, le projet de science de cinquième de Jake?
Tanrım. Jack'in yedinci sınıf bilim projesini hatırlıyor musun?
Tu ne vas pas vers la science pour l'argent.
Bilimi para için yapmazsın zaten.
Je ne comprends pas pourquoi n'importe quel succès obtenu en étant actrice est plus important que n'importe quel succès que j'ai eu en science.
Anlamadım ben, neden senin oyunculukta elde ettiğin başarı benim bilimde ettiğimden daha önemli?
Ok, si tu fais quelque chose de cool en science, tu pourrais changer le monde.
Tamam, sen bilimde iyi bir şey yaparsan, dünyayı değiştirebilirsin.
♪ Math, Science, History, unraveling the mystery ♪
Gizem çözülüyor Matematik, Fen, Tarih ile
Jusqu'à qu'on les endorme et les ouvre au nom de la science.
Bilim adına onları uyuşturup, içlerini açana kadar hem de.
C'est de la science, et il peut être résolu avec la science
Bu bilimsel ve bilimle de çözülebilir.
Vous êtes fan de science fiction?
Çok bilim-kurgu romanı okur musun? - Ne?
Ça sonne science fiction, non?
Kulağa bilim kurgu gibi geliyor, haksız mıyım?
J'ai fait du deuil une science à ce niveau, et j'ai essayé.
Bu artık benim için bir bilim dalı gibi bir şey ve denedim.
- Ce n'est pas une science exacte.
- Bu pozitif bilim değil.
Je sais, la science exacte me manque.
Biliyorum. Pozitif bilimi özledim.
"La science est tout."
"Bilim her şeydir."
Oh, on dirait que se concentrer sur la science a amélioré certaines choses.
Oh, anlaşılan bilime odaklanması bazı gelişmelere yol açmış.
Encore un égoïste idéologue, qui a tourné la science en fascisme.
Bilimi faşizme çeviren başka bir dar kafalı ideologsun.
C'est pour le progrès de la science et l'amélioration de l'humanité.
Bu bilimin gelişmesi ve insanlığın iyiliği için.
La science est la seule chose qui compte.
Önemli olan sadece bilimsel arayıştır.
Un avenir qui se débarrassera des chaînes du fondamentalisme, de l'ignorance et des mythes. Un avenir qui embrassera fièrement la science comme la Vraie Foi.
Köktenciliğin, cehaletin ve efsanelerin zincirlerini sallayacak bilimi tek doğru inanç olarak kucaklayacak geleceği yaratacağım.
Le commerce est une science.
Aslında, ticaret de bir bilimdir.
On n'est pas là pour débattre de science.
- Efendim, buraya bilimi tartışmaya gelmedik.
Ce n'est pas de la science.
- Bu bilim değil.
En avant, la science.
Yaşasın bilim.
Je crois qu'elle préfère la science aux relations publiques.
Sanırım bilimi halkla ilişkilere tercih ediyor.
Malheureusement, en science il ne s'agit pas d'espoir.
Ama ne yazık ki ; bilim umutla ilgilenmiyor.
Un triomphe de la science, mais aussi un triomphe de l'esprit Américain.
Bilimsel açıdan bir zafer ama aynı zamanda Amerikan ruhu için de öyle.
Mais, par chance, la science a fourni la sienne.
Şansımıza, bilim kendi kamerasını tedarik etti.
Tu attends que la science rattrape ta brillance.
Sen aslında bilimin sendeki mükemmelliği yakalamasını bekliyorsun.
On dirait de la science-fiction. Vous rendez les avions invisibles.
Kulağa bilimkurgu gibi geliyor ama siz uçakları görünmez yapıyormuşsunuz.
Business devant, science derrière.
Ön taraf kurumsal, arka taraf bilimsel olacak.
Eh bien, la géologie c'est les Kardashians de la science.
Jeoloji de bilimin Kardashian kardesleridir.
La science pour perdre du poids a fait du chemin depuis.
Kilo verme bilimi uzun yol kat etmiş.
J'essaie de ne pas penser à la science.
Bilim düşünmeden olmuyor yani.
On va faire notre Jeudi Où Tout Peut Arriver, tu me parleras de tes trucs de science et je me plaindrai à propos de mon film, et on se soutiendra parce que c'est ce que les amis font.
Her Şey Olabilir Perşembesi'ni yaşayacağız, sen bana o bilimsel şeylerini anlatacaksın, ben de film hakkında söyleneceğim ve birbirimizi destekleyeceğiz çünkü arkadaşlar böyle yapar.
Et regarder une montagne de films de science-fiction débiles que tu as vu des centaines de fois, ne l'est pas?
Yüzlerce kez izlediğin salak uzay filmlerini izlemek değil mi yani?
C'est de la science.
Burada bilim yapıyoruz.
... science fiction, classiques, documentaires, drames...
... bilim kurgu, kült klasikler, belgeseller, dram ve dükkanın en büyük gelir kaynaklarından sinema yiyecekleri.
Science.
Bilim.