Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Sence
Sence Çeviri Türkçe
43,612 parallel translation
C'était une bonne idée de monter dans ce van avec une bande... d'étrangers cinglés?
Birkaç deli yabancıyla bir minibüse binmek sence güvenli mi?
C'est quoi, ce truc?
Sence bu nedir?
Pensez-vous être capable de plus d'agressivité?
Sence daha agresif olabilme yeteneğin var mı?
Est-ce que tu penses que le médicament lui a donné le mal de ventre?
Sence mide ağrısı ilaç yüzünden mi?
Tu penses que c'est elle qui a tué mes amis pour ceci?
Bunun için arkadaşlarımı öldüren kişi o mu sence?
En parlant de fric, comment les vendeurs de graines de tournesol en gagnent?
Paradan mevzu açılmışken sence bu çekirdek firmaları nasıl para kazanıyor?
Tu penses que je devrais le dire à ma famille?
Sence bunu aileme anlatmalı mıyım?
Tu crois que ça va?
Sence bu normal mi?
Tu crois que c'est logique, ce que tu dis?
Sence söylediklerin akla uygun mu?
Tu penses qu'ils ont fait exprès d'oublier?
Sence kasten mi unuttular?
Tu penses vraiment que tu aurais pu l'en empêcher?
Onu durdurabilir miydin sence?
Tu ne penses pas qu'il est temps qu'il paie pour ce qu'il a fait?
Sence de bu yaptıklarının bedelini ödemesinin vakti gelmedi mi?
C'est une grosse pièce du puzzle, vous ne pensez pas?
Yapbozun hayli büyük bir parçası bu, sence de öyle değil mi?
Ai-je l'air de vouloir gaspiller une minute?
Sence bir dakikam varmış gibi görünüyor muyum?
Tu crois que c'est ton premier autographe? Je ne sais pas.
- İlk imzanı vereceğin kişi mi sence?
Tu penses que Cat Grant aurait laissé toute son entreprise a quelqu'un en qui elle ne croit pas?
Sence Cat Grant bütün şirketini inancı olmadığı birine teslim eder miydi?
- Tu sais ce que ça m'a fait?
- Ne hissetmiş olabilirim sence?
- À votre avis?
- Sence kime olabilir?
Elle s'en sortira?
Sence kurtulmuş mudur?
À ton avis, je fais quoi?
Şimdi ne yapmalıyım sence?
Tu penses que c'est du jamais vu?
Sence bunları hiç görmedim mi?
Tu crois que je vis pas ça à chaque fois que Blip arrive au mois d'avril?
Sence Blip hata yaptığı zamanlar bunlarla uğraşmıyor muyum?
- Pourquoi à votre avis?
- Sence neden?
Eh bien, comment crois-tu qu'elle se sent?
Peki, sence Android nasıl hissediyor?
Ça semble plausible?
Sence böyle bir şey yapar mıydım?
Où crois-tu qu'il va?
Sence nereye gidiyor?
À ton avis?
Sence nereye gidiyorum?
Ne serait-ce pas le moment de me dire ce que tu as fait?
Sence de neden içeride olduğunu söyleme vaktin gelmedi mi?
Qu'est ce que tu crois que je fais là?
Burada ne işim var sence?
N'est-ce pas un peu ironique de remettre en question son éthique?
Ahlak bilimi dersinde birinin karakterini sorgulaman sence de ironik değil mi?
Tu crois que je ne sais pas que tu imites ma signature depuis 5 ans?
Sence son 5 senedir bu tarz boktan işler için imzamı taklit ettiğini bilmiyor muyum?
- Tu crois que je l'ignore?
- Sence bunu bilmiyor muyum?
Vous pensez que je pourrais y aller?
Ben gidemez miyim sence?
Que penses-tu qu'il soit arrivé à Lee?
Sence Lee'ye ne olmuştur?
- Ils me demanderont pas ça.
Sence bunu gerçekten soracaklar mi?
Pourquoi vous a-t-elle montré tout ça?
Sence neden sana bütün bunları gösterdi?
Oui, pas toi?
- Evet. Sence değil mi?
Tu crois qu'il pourrait se cacher?
Sence, bizden saklanıyor olabilir mi?
On y a placé des Inhumains, mais pensez-vous vraiment que c'est vrai?
- Ortak noktalarını biliyor musun? - Evet, hepsine Nainsan yerleştirdik. Bu durum gerçek mi sence?
Comment crois-tu que les sondages vont évoluer?
Bu oylarını nasıl etkiler sence?
Vous pensez que c'est une bonne idée?
Bu sence iyi bir fikir mi?
Tu penses que le Président me portait dans son coeur?
Bu Başkanın hoşuna gider miydi sence?
J'en ai rien à foutre de ça!
Sence bunlar benim umurumda mı?
Tu penses que Robbie pourras revenir?
Robbie geri dönebilir mi sence?
Vous croyez qu'elle a été ressuscitée?
Sence yeniden dirilmiş midir?
Tu penses que c'est drôle?
Sence bu komik miydi?
Quand auras-tu fini?
Ne zaman sıkılırsın sence çünkü ne yapmam gerektiğini bulmam lazım.
Joli boulot là-dedans.
İçeride iyi iş çıkardın. Sence davayı geçersiz kılmaya yeter mi?
Je veux pas tout laisser tomber.
Sence öylece kaybolacak miyim?
- Tu penses?
Sence?
Tu penses que c'est vrai?
- Bu doğru mu sence?