Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Sherman
Sherman Çeviri Türkçe
1,321 parallel translation
J'adore Sherman Hemsley!
Sherman Helmsley'e bayılırım!
Je passerai à Sherman Oaks.
- Ben de Sherman Oaks'u yapayım.
Sherman Klump.
Ben Sherman Klump...
Mon fils, on ne te voit pas souvent.
Kahrolası, Sherman, sanki artık, kıçını göremeyecekmişiz gibi gelmişti.
- Content que tu sois là. - Oui, Sherman.
Seni görmek iyi oldu, oğlum.
De mon temps, on était toujours en famille le dimanche et les jours de fête.
Benim zamanımda, Sherman, insanlar vaktini aileleriyle geçirirdi Pazar günleri ve özel günlerde.
J'ai préparé tout ça et tu ne manges rien.
- Sherman. Bunlarım hepsini ben yaptım.
Sherman, j'ai vu une émission de télé sur le rinçage du colon. C'est très recommandé.
Sherman, TV'de, bağırsak temizliği hakkında, bir şeyler duymuştum da herkesin, bir kez yaptırması gerektiğini söylüyorlar.
- Qu'est-ce qui ne va pas?
- Sherman, neyin var senin?
Tu réussiras, Sherman.
Her şeyi yapabilirsin, Sherman.
Sherman.
Sherman, Sherman, Sherman. Harika.
Appelez-moi Sherman.
Bana Sherman de, tamam mı?
Je suis contente d'être là, Sherman.
Sherman. Güzeel, bunu yaptığımız için, memnun oldum, Sherman.
Vous êtes étonnant.
Sherman, sen kesinlikle, hayret bir şeysin.
Merci pour ce dîner. C'était gentil à vous.
Yemek için teşekkürler, Sherman.
Vous êtes remarquable.
Sherman, pırlanta gibi, bir adamsın.
Je t'apporte du poulet, mon Sherman.
Sherman! Sana nefis, kızarmış piliç aldım, Sherman.
Sherman Klump?
Sherman, Sherman Klump.
Il tire toujours la couverture à lui.
Ah şu, Sherman yok mu? Tüm kredisini tüketti.
Moi, je suis son confident.
Ben, Sherman'ın en iyi, arkadaşıyım.
C'est bizarre qu'un type aussi brillant manque totalement de confiance en soi.
Sherman kadar zeki bir adamın, hiç özgüveni olmaması, gariptir.
"Quoi qu'il arrive, marche la tête haute. " Le bide rentré, la tête dressée. "
Adama, her zaman, diyorum ki "Sherman, ne olursa olsun, hep dimdik yürümelisin Karnını içine çekmeli ve dimdik durmalısın."
- Sherman!
- Sherman!
Ne la gâchons pas à parler de lui.
Bu bizim anımız. Sherman'dan konuşup, mahvetmek istemem.
- Bonjour, Sherman.
- Selam, Sherman.
Sherman, je sais ce que c'est que d'être plantée. Je m'en fous.
Baştan savılma, duygusunu bilirim, ve tamamdır.
Vous avez été adorable.
Sherman, sen çok tatlısın.
Vous avez des rapports avec Sherman?
Miss Purty, Sherman'la siz, ilişki yapıyor musunuz?
- Sherman, écrase. C'est ta première fille.
Eve hiç kız getirmedin.
J'ai tellement hâte que Sherman me donne des petits-enfants.
Sherman'ın, eve torun getirmesini bekleyemem.
Toi, tu peux te marier en smoking blanc.
Sherman, sen de, beyaz bir smokin giyebilirsin.
Parce que Sherman, il a jamais eu de rapports.
Çünkü biliyorsunuz, Sherman... Sherman, hiç ilişki yapmadı.
Il faut qu'il mange.
Çünkü, birisi, Sherman'ımı beslemeli.
Sherman a des rapports Sherman a des rapports
Sherman ilişkiler yapacak...
Merci, Sherman.
Teşekkür ederim, Sherman.
C'est moi, Sherman.
Benim, Sherman.
- Buddy, non, vous connaissez ses travaux.
- Buddy, Sherman'ın araştırmasını biliyorsun.
Encore devrait-il connaître ses travaux. Il connaît?
Hayır, güzel fikir, ama, Sherman'ın araştırmasını dinlemek istiyor.
Vous connaissez?
Sherman'ın araştırmasını, biliyor musun?
Je connais son travail : c'est moi!
- Sherman'ın çalışmasını biliyorum. Aslında ben, Sherman'ın çalışmasıyım.
Je fais tout deux fois mieux que lui.
Sherman gibi, iki kez yapamayacağım, hiç bir iş yoktur, bu gezegende.
Sherman?
Sherman? Sherman? Sherman?
Sherman, c'est vous?
Sherman, sen misin? İyi misin?
Non, maintenant.
- Hayır, hayır. Sherman, seninle şimdi konuşmam lazım.
Je vous dois des excuses monumentales.
Ama, Sherman, sana, büyük bir özür borçluyum.
Honte à toi.
Ayıp sana, Sherman!
Reviens faire la fête. C'est pas toi que Carla veut.
Partiye dön, Sherman, çünkü Carla'nın istediği sen değilsin.
Je me demande si elle a vu Sherman.
Acaba Sherman'ı gördü mü? Carla!
- Vous avez vu Sherman?
- Sherman'ı gördün mü?
Sherman vous a rien dit?
Sherman, benden bahsetmedi mi, size?
Sherman.
vooo! Sherman, Sherman.