Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Simone
Simone Çeviri Türkçe
1,145 parallel translation
Tu ne peux pas rester à espérer que quelque chose se réalise.
Simone, bir şeyin gerçekleşmesi için bunu dileyip umut etmek yetmez.
Simone!
Simone!
Elle, c'est Karla. Et moi, Simone.
Bu, Karla, ben de Simone.
C'est moi, Simone.
- Ah, evet, Simone...
Ah oui, Simone.
- Eğleniyor musun?
Hé! Simone.
Hey Simone!
Simone.
Simone.
Thomas, voilà Simone. - Enchanté, Simone.
Thomas bu Simone.
Simone m'envoie. Tu te souviens d'elle?
Simone gönderdi, Simone'u hatırladın mı?
Toi, moi, Michèle, Simone.
Sen, Ben, Michelle, Simone.
En voiture, Simone. Et toc!
Tam isabet!
Jolis! À vous Simone!
- Don't they look lovely, June?
Il y a la soirée. - Oui, Simone. - Salut.
Bu gece sabaha kadar parti.
Elle n'est pas Simone de Beauvoir, d'accord!
Bir Simone de Beauvoir değil. Amma önemli.
D'accord c'est pas Simone de Beauvoir.
O Simone de Beauvoir değil.
Je voudrais du Nina Simone.
Nina Simone istiyorum.
Nina Simone.
Nina Simone.
C'est Nina Simone?
Bu Nina Simone mu?
Comme dans Nina Simone?
Nina Simone gibi mi?
Savoir pourquoi tu écoutes Nina Simone quand ça ne va pas.
Kendini her kötü hissettiğinde niye Nina Simone dinliyorsun, bilmek istiyorum.
Ma mère adorait Nina Simone.
Annem Nina Simone'u severdi.
J'écoute Nina Simone quand je pense à ma mère.
Annemi düşündüğümde Nina Simone çalıyorum.
En voiture, Simone!
Haydi, bebeğim.
En voiture, Simone.
Tamam o zaman!
En voiture, Simone!
Kıçını kaldır dedi Johny Cash.
- Un truc énorme qui m'arrive.
Simone. Evet.
Excuse-moi Simone si je ne sais pas faire ton défilé cette année.
Gerçekten mi? Üzgünüm Simone. Bu yıl defilene çıkamayacağım.
Simone, c'est important.
Neden bugün burada müzik yok? Lütfen. Simone, çok önemliymiş.
Simone est une pute insensible.
Simone hırslı bir kaltaktır.
La collection de Simone Lo est de la couture pour crematorium.
Ama doğru. Simone Lo'nun koleksiyonu mezarlık koleksiyonu gibi bir şey. Ölü mü?
Women's Wear Daily et Simone vont adorer ça.
Women's Wear Daily bunlara bayılacak.
Simone, elle a son propre goût.
Simone'un kendine özgü bir zevki vardır. Evet. İşte bu!
Tout le monde à Paris savait qu'il avait une relation avec Simone Lo.
Paris'teki bazı kişiler kocanızın Simone Lo ile ilişkisi olduğunu söylüyor.
Voila Simone Lowenthal.
İşte orada! Simone Lowenthal!
Simone est bien mieux sans lui.
Lütfen. Onsuz olmak Simone için çok daha iyi.
- Je ne ferai jamais ça à Simone.
Defol! Hayır. Simone'a bunu yapmam.
On le fait sans Simone.
Bilmiyorum. Simone'suz başla.
On y va Simone, à trois, vous regardez l'objetif.
Selam Simone. Üç dediğim zaman buraya bakmanı istiyorum, tamam mı? Tamam.
Sonia, merci d'être venue.
Sonia, gelmen büyük incelik. Simone nasıl?
- Oui, bien sûr.
Simone.
Simone, Sonia et Nathalie Rykiel sont ici.
Sonia Rykel geldi.
Simone, je voudrais être franc avec vous.
Simone, sana karşı dürüst olacağım.
Simone, je sais que ça doit être un très gros choc pour toi.
Simone! Bunun senin için büyük bir şok olduğunu biliyorum.
Lorsque ce lèche pompe patenté avait fait une sortie remarqué lors de la soirée de Pamela Harriman organisée mardi dernier à l'ambassade américaine le lendemain, le New York Post titrait :
Simone, geçen Salı günü Amerikan Elçiliği'nde Pamela Harriman'ın verdiği akşam yemeğinden hiddetle çıkması üzerine New York Post gazetesi şu başlığı atmıştı :
Alors, chéri, tu vas bien?
- Benim, Simone!
- Merci, Simone.
- Teşekkür ederim, Simone.
Simone?
Simone.
- Ravie, Thomas.
Nasılsın Simone?
Simone!
Evet, gerçekten de acıtıyor. Simone!
Simone Lo ne sera pas la.
Simone Lo orada olmayabilir.
Milo, elle est là.
Milo, Simone Lo geldi.