Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Skypé
Skypé Çeviri Türkçe
323 parallel translation
Tu m'appelles sur Skype.
Beni Skype'la arıyorsun.
Moi je dis, "Si tu tiens un peu à moi, " tu pourrais me le dire en face sur Skype. "
Ve ben de "Eğer benimle o kadar ilgiliysen Skype'ta * yüz yüze görüşme inceliğini göster." dedim.
On était en train de s'éloigner, avec tous les courriels et la baise sur Skype.
Bütün o Skype seksi ve e-postalarla birbirimizden koptuğumuz hissine kapılmadın mı?
J'aime bien le sexe par Skype.
Çünkü gerçekten Skype seksi seviyorum.
- Mais on est tout le temps sur Skype. - Oh, oui!
Ama Skype'ta hep görüşürüz, evet!
Tu ne peux pas le faire par Skype?
- Skype ile katılsan olmaz mı buluşmaya?
Elle arrive, je te skype plus tard.
Bahçe kapısını duydum. Skype'tan sonra konuşuruz. - Kapatma.
Skypus interruptus.
Olayı yarıda kesen Skype.
On se voit sur Skype?
Sonra Skype'ta konuşalım mı?
J'ai une - caméra que j'utilise pour Skype. - Fantastique.
Yani, kameram da var Skype için kullandığım bir kamera.
Mr-Pink @ live.fr ( Skype-me )
Bölüm "Egitim Gezisi"
Bon, on se parlera sur Skype.
Bak ne diyeceğim, Skype'dan konuşuruz.
Il a utilisé un compte Skype croate avec un téléphone prépayé.
Kullandığı internet üzerinden telefonla görüşme sağlayan hesap Hırvatistan'a kayıtlı.
Dans ma chambre, je regardais la télé ou je parlais à mon ami Todd sur Skype.
Odamdan içeri damladığınızda muhtemelen beni televizyon izlerken ya da arkadaşım Todd'la Skype'ta konuşurken bulursunuz.
Ou par Skype.
Skype üzerinden de görüşebiliriz.
Skype?
Skype mı?
Je chatte, je skype, j'écris des textos, je twitte, j'appelle, je woof.
Yani, görüntülü konuşma yapıyorum, Sype'a giriyorum mesaj atıyorum, Twitter'a giriyorum, telefon ediyorum, Hav'lıyorum.
Double-clic! Skype!
Çift klik!
Skype!
Skype! Skype!
On peut se voir sur MSN, et voir un match ensemble.
Evet, ve belki Skype tan konuşabilir veya internetten oyun izleyebiliriz.
Il est trop beau. Et je vois Carol sur Skype, après. On aime bien danser.
Çok iyi duruyorlar ve biraz Carol ile skype'da * görüşeceğiz ve birlikte dans etmeyi seviyoruz ve ben de liseden beridir yapamadığım geri kayma hareketini yapmayı istiyorum.
Et des mails, Skype, des textos pornos.
Mail atarım, skype var, seks mesajları yollarım.
Reliez une caméra sans-fil grâce à un fournisseur d'Internet... et vous pourrez garder un oeil sur votre piège partout au monde... sans avoir à payer de frais d'interurbains.
Bir internet üstünden telefonla görüşme programına bağladığınız kablosuz kamera ile uluslararası telefon tarifesine takılmadan tuzağınıza dünyanın dört bir yanından göz kulak olabilirsiniz. Skype ne durumda?
- Comment fonctionne Skype? - Ça va. C'est bon.
Çalışıyor.
Je crois que Skype n'a pas été inventé uniquement pour discuter.
Bu skype şeyini konuşmaktan başka şeyler için de yapmış olmalılar.
On va s'adonner au Skype sex?
Skype seksten mi bahsediyoruz?
On sera sur Skype chaque soir.
Her gece seninle konuşacağız.
" Je sais que je pourrais t'appeler, t'envoyer un mail ou te voir sur Skype,
Seni arayabilirdim biliyorum. Mail ya da Skype ile de ulaşabilirdim.
Fixe, mobile, mail, fax, Skype.
Ev, telefon, e-posta, faks, Skype.
- Kevin, avec qui parles-tu sur Skype?
Kevin, kiminle konuşuyorsun?
- Je skype avec chez moi.
Evle konuşuyorum.
Je te Skype ou te texte.
Tamam, Skype'tan veya cepten mesaj atarım.
Si seulement les singes savaient utiliser Skype.
Keşke maymunlar Skype kullansalar.
Débrouille-toi, je skype avec Ashley.
Evet ama Lanie öyle şeyleri önemsemez birader.
Tes rendez-vous sur Skype avec Ashley, c'est du sérieux. Je vais à une fête. Ash devait m'appeler il y a des heures, mais j'en ai assez d'attendre.
Her seferinde aynı durumda düşüp aynı hikayeleri anlatıyor olmanız sizce de tuhaf değil mi?
Encore debout? Tu es sur Skype avec Ashley? On a enfin pu se parler.
Babanın yatak odasına giden yolu gösteren senin çizdiğin bir harita da var.
- Internet, Skype...
- hem İnternet ve Skype da var...
- Skype.
- Skype.
Peu importe combien t'es mal, tu m'appelles, tu m'envoies un texto, on parle sur Skype, sur Twitter, sur Facebook, peu importe.
Durum ne kadar kötü olursa olsun beni ara, bana mesaj at Skype'tan ara, tweet'le. ... Facebook'tan bile olur, umrumda değil.
Skype.
Haa, Skype.
Au téléphone, sur Skype.
Hayır, aramıştı. Skype'tan.
J'aurais donné des conférences sur Skype.
İnternetten görüşmeler yapacaktım.
Et pourquoi pas parler à Marsh pendant qu'on y est?
Hadi Bill Marsh'a Skype ile bağlanıverelim şimdi. Aracıya falan ihtiyaç kalmaz.
C'est Melanie et Victoria sur Skype depuis la boutique de mariées.
Melanie ve Victoria gelinlik... dükkanında arıyorlar.
On s'est vus sur Skype.
Her gün Skype'dan konuştuk.
Des remarques sur les sous-titres? Mr-Pink @ live.fr ( Skype-me )
HIMYM 7.
Vérifie ses e-mails, recherches, et contacts Skype.
E-postalarını, web aramalarını ve Skype'la konuştuklarını kontrol etmelisin.
C'est plus Skypus-Interruptus.
Daha çok Skype'ta cilveleşme gibiydi.
Que fais-tu? on a prévu un dîner galant.
Ne yapıyorsun? Birazdan Priya Skype ile arayacak ve beraber akşam yemeği yiyeceğiz.
Merci de m'accueillir pendant que Leonard skype avec sa petite amie.
Leonard sevgilisiyle Skype'ta konuşurken burada kalmama izin verdiğin için sağ ol.
Des remarques sur les sous-titres? Mr-Pink @ live.fr ( Skype-me )
Bölüm "Gerçeğin Ta Kendisi"