Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Smile
Smile Çeviri Türkçe
171 parallel translation
" What peace of mind your smile unfurled
# Hep aşkımsın # Şimdi ve sonsuza dek, aşkım
- Why don t you smile, Patricia?
Neden gülümsemiyorsunuz?
Aigle Chauve, Vipère Agile... et moi, Gros Vilain, on serait fiers d'être du convoi!
Bald Eagle, Sneaky Smile ve ben Big Nasty... konvoyunuza katılmak istiyoruz.
[I never saw your smile... ] [ until it was time to go... ] [... time to go away ] [... time to go away...]
# Gülüşünü gördüğüm zaman tanıyordum # # Gitme vakti gelene kadar # # Uzaklara gitme vakti #
# And the old man with the money would flash you a smile #
# Paralı yaşlı adamlar gülerdi yüzünüze #
Parce que, mon chéri, on pense que ton visage et ton sourire... ne sont jamais au même endroit en même temps.
Çünkü, hayatım onlar sadce gülümsemeni ve yüzünü düşünüyorlar. thatyour smile and yourface... seninle asyı zamanda aynı yerde hiç olamayan kişiler.
Ce sourire...
Smile... Bak şuna!
/ / l'll always think of you and smile / /
/ / I'llalways think ofyou andsmile / /
Je suis censé sourire, peu converser... et dire des trucs genre "zarma", "fait chier", et "c'est quoi ce binz"!
I smile, stay out of the conversation and say things like "Damn," "Shit," and "That is whack!"
Je suis sorti le sourire aux lèvres.
Left home with a smile on my face.
- Sans se presser et sans sourire.
- No hurry, no free smile.
Perverses déchaînées, Entrée par-derrière et Le sourire de Mona Lisa.
Drunken Hussies 3, Backdoor Patrol 5 ve Mona Lisa Smile. Teşekkürler.
You're on smile time. "
Gülme Zamanı "
Tu sais que Smile Time n'est pas gratuit.
Haydi. Gülme Zamanı'nın bedava olmadığını biliyorsun.
"Smile Time"
"Gülme Zamanı"
Je suis allé à Smile Time la nuit dernière, et je pense que leur bureau est sous l'emprise d'une sorte de sort.
Dün gece "Gülme Zamanı" nın stüdyosuna gittim. Ofislerinin bir çeşit büyü altında olabileceğini düşündüm.
Hé, c'est Smile Time!
Hey, Gülme Zamanı başladı.
Lorne, qui produit "Smile Time"?
Lorne, Gülme Zamanı'nın yapımcısı kim?
Nous avons une chanson ici à Smile Time qui me revient à propos de votre courage et de votre cran.
- Ne özründen söz ediyorsunuz? - Gülme Zamanı'nda, bana gösterdiğiniz cesareti ve yürekliliği hatırlatan bir şarkı var.
- Pas de gros mots à Smile Time
Gülme Zamanı'nda isim söylemek yoktur.
"Smile Time" voyait son audience s'effondrer depuis l'année dernière.
Gülme Zamanı'nın en düşük izlenme oranı geçen seneydi.
L'important, c'est que - tu veux faire dégager "Smile Time"?
Gülme Zamanı'nı yok etmek istiyorsak kuklaları yok etmeliyiz.
Après tout, c'est Smile Time!
- Ne de olsa Gülme Zamanı!
Et pour les viols et meurtres de Dorry Smile, Debby Rhys, - et sa fille, Christelle.
Dory Smythe, Debbie Reese ve kızı Crystal'a tecavüz edip öldürmekten.
Quand je dis "smile", tu souris.
Sana "gül" dediğimde, güleceksin.
Un, deux, trois... Smile!
Bir, iki, üç...
C'est tout le concept de Smile Superstars international.
Uluslararası Süperstar Gülüşleri konsepti böyle.
Vous allez juste naviguer de siège en siège avec une Smile tablette.
Sandalyeden sandalyeye elinde bir tabletle dolaşacaksın.
Smile tablette?
Tabletle mi?
Maintenant qu'on est membres de Smile Superstars, on est sous son aile.
Artık Süperstar Gülüşleri üyesi olarak onun himayesindeyiz.
Merci à tous d'être venus, Et bienvenus à notre Smile Superstars séminaire bi-annuel et ateliers de formation.
Geldiğiniz için hepinize teşekkür ediyor ve Süperstar Gülüşleri'nin yılda iki kez düzenlenen toplantısına hoş geldiniz diyorum.
Smile Superstars est une compagnie pas comme les autres.
Süperstar Gülüşleri farklı bir şirkettir.
Chaque personne est un propriétaire de commerce indépendant avec le potentiel illimité redéfini par le futur des soins dentaires avec la gamme de produits Smile Superstars et la transformation du modèle économique.
Her bir bağımsız işletme sahibi Süperstar Gülüşleri'nin tescilli ürünleri ve dönüşümlü iş modeli ile eriştiği sınırsız potansiyelle diş sağlığı geleceğini yeniden tanımlıyor.
♪ tomorrow s tomorrow ♪ Vous enlevez m-i-l-e de Smile, ajoutez u-c-c-e-s au "s" qui reste, et vous obtiendrez "succès".
"Gülüş" ten g-ü-l-ü'yü çıkarın b-a-a-r-ı ekleyin, elinize "başarı" geçecektir.
Tu sais, Mike je pense que c'est vraiment sympa que Smile Superstar soit prêt à payer la facture.
Mike, bence Süperstar Gülüşleri'nin faturayı ödemesi çok güzel.
C'était le premier jour de la branche d'Orson de Smile Superstar International, et tout était...
Uluslararası Süperstar Gülüşleri Orson Şubesi'nin ilk günüydü ve her şey...
Mesdames et Messieurs, c'est l'heure de la pause danse de Smile Superstar!
Bayanlar ve baylar, Süperstar Gülüşleri dans molası zamanı geldi!
* Just smile for me and let the day begin *
Benim için gülümse ve güneş doğsun
Chanson "Just to see you smile" interprétée par Tim McGraw
* Senin gözün hep parıldayan şeylerdeydi * * ama ben altın ruhlu olmaktan çok uzaktım *
Smile, mec.
Gülümse, ahbap.
I jest to Oberon and make him smile.
Oberon'a şaka yaptım ve onu da keyiflendirdim.
" An angel s smile what you sell.
# An angel's smile what you sell. #
Just can t keep a smile on my face
# Gülümsemekten geri duramıyorum #
Je n'aimais pas jouer l'll Never Smile Again alors que c'était la guerre.
Svaş sırasında oturup "I'll Never Smile Again" çalmak pek hoşuma gitmedi.
Smile.
Gülümse.
Smile!
Gülümse!
- Smile.
- Gülümse.
Smile!
Gülün!
Hé, tu veux une petite boîte de Pringles et la plus jolie bouteille de vodka que j'ai jamais vue? Aux frais de Smile Superstar International.
Uluslararası Süperstar Gülüşleri'nin izniyle.
* And perfect smile...
Salla!
With your sweet smile
# Senin tatlı gülümsemen #