Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Sobre
Sobre Çeviri Türkçe
1,891 parallel translation
Jack a appris à vivre sobre.
Jack, uyuşturucu kullanmadan hayatla başa çıkmayı öğrendi.
Je suis sobre.
Temizim.
Plus depuis longtemps, mais j'aime être sobre, j'aime être normal.
Artık alkol almıyorum. Hem de uzun süredir. Ama temiz kalmayı seviyorum.
- Tu aimes être sobre?
- Temiz kalmayı seviyor musun?
C'est vraiment génial. Notre relation s'est arrangée au fil des ans depuis qu'il est sobre.
Güzel olan ilişkimizin bağımlılıklarını bıraktığı birkaç yıldır çok gelişmesi.
Il travaille très dur pour rester sobre et il le mérite.
Bağımlı olmamak için her gün uğraşıyor ve bunu da hak ediyor.
Il n'aurait pas pu quand il buvait, mais depuis qu'il est sobre, il a souvent parlé de passer son permis.
Tabii ki alkolik zamanlarında alamazdı. Ancak bağımlılıklarından kurtulduktan sonra ehliyet almak istediğini çok istedi.
Je suis sobre, je ne veux pas qu'on dise...
Tertemizim ve kimsenin de arkamdan konuşmasını istemiyorum.
Si un ivrogne admet qu'il picole, ça ne le rend pas plus sobre.
Sarhoşken kabul etti diye onu o kadar da sarhoş sanma
Et depuis que je suis dans le programme, je suis vraiment différente. Et mes deux nouveaux chats, Sain et Sobre,
Sizin büyük bir hayranınızım, ve bence harika işler çıkarıyorsunuz.
C'est toi, quand tu es sobre.
Sadece sen izin verirsen o insanlar seni utanmış hissettirebilir.
Bourré, je suis con, et sobre, je suis un blaireau.
Bakın millet, bu yanan çalı.
Je suis sobre depuis presque cinq ans.
Yaklaşık beş yıldır alkol almıyorum.
Ça change tout parce que si elle était sobre, c'est pas comme si elle était bourrée.
Bu açıkçası çok önemli bir faktör. Çünkü eğer ayıksa... Olayı berbat edecek bir şey yapmazdı.
- Je suis sobre.
- Kafam gayet yerinde.
Juste quand tu deviens sobre, elle se tue.
Sen içkiyi bırakmana rağmen o çekip gidiyor.
Il est resté sobre pour moi.
Rex uzun bir süre benimle iyi idare etti.
Je trouve ça un peu trop sobre.
Şunun bu kadar düz olması hoşuma gitmedi.
Je serais sobre pour ce matin- -
Sabaha ayılmış olurum- -
Il m'a fallu six espressos pour redevenir sobre avant que je- -
Ayılmak için 6 tane espresso içtim ve- -
Cela a duré 15 jours. Le septon, une fois sobre, a tout dit à mon père.
En azından iki hafta sonra Septon ayılıp da babama söyleyene kadar.
Y a-t-il un journaliste sobre au Philadelphia Inquirer?
Philadelphia Inquirer'da ayık bir muhabir var mı?
- Je suis sobre depuis 3 ans.
- Uyuşturucu almıyorum üç yıldır ve...
Et quand on est sobre, le club de strip-tease n'est pas l'idéal.
Güven bana, ayık olmayı isteyebileceğin son yer striptiz klubüdür.
Il ne devait pas être sobre quand il a écrit ça.
Bunları yazan adam ayık olamaz. Annemi arıyorum.
Lindsay Lohan affirme être toujours sobre et heureuse.
Tüm hatunlarım biliyor musunuz? Diğer bir haber, Lindsay Lohan ayık ve mutlu kalmaya devam ediyor.
J'ai décroché, Je suis devenu sobre.
Kendimi toparladım. Ayıldım.
Tu n'aurais pas été capable de venir sobre?
Buraya ayık gelemez miydin?
Reste sobre!
Sarhoş olma!
Il doit rester sobre, sinon le film est annulé.
Ayık kalmak zorunda, yoksa film iptal olur.
Le film ne continue que grâce à ça si Patrick reste sobre.
Film ancak, eğer Patrick ayık kalırsa yapılmaya devam edecek.
Si elle remarque qu'il n'est plus sobre, elle devra arrêter le film.
Eğer ayık kalmadığını öğrenirse, filmin yapımını durdurmaktan başka çaresi yok.
Mais comme je disais, nous avons à d'heure pour une heure ou vous serai sobre.
Ayık olduğun bir zamana yeniden randevu almalısın.
Je suis content que tu t'amuses nous parlerons demain. Quand tu seras sobre.
Eğleniyor olmana sevindim seninle yarın konuşuruz.
Je vais allé parler à la grand mère de Danny et ces amis voir si quelques uns ont remarqués si Danny était sobre quand il est parti
Danny'nin büyükannesi ve arkadaşlarıyla konuşacağım, bakalım Danny'nin çıkarken ayık olduğunu fark etmişler mi?
Etait il possible que Danny Dubois soit sobre quand il conduisait la voiture de golf mais légalement intoxiqué quand il a été testé après la bagarre?
Acaba Danny Dubois da golf arabasını kullanırken ayıktı da dövüşten sonra yasal limitin üzerine çıkmış olabilir mi?
Danny était sobre quand il a sauté dans la voiture de golf passé dans un terrain de golf et dans une rue de ville
Danny golf arabasına binip golf parkurunu aştığında ve caddeye çıktığında tamamen ayıktı.
Sobre? non.
Ama direksiyon başına ayıkken geçmek- - ayıkken?
Je veux rester sobre au cas où l'on doit séparer Joy de son dealer.
Joy'la satıcıyı ayırmamı gerekirse diye kafayı bulmak istemiyorum.
Deux têtes pour mes deux potos. On avait dit sobre.
Ayık kalacağız dediysek, ayık kalacağız.
Avant de dire quoi que ce soit, vous devez savoir, qu'on essaye de rester sobre, c'est pour ça qu'on est un peu...
Bir şey söylemeden önce bilmen gereken bir şey var. İçkiyi bırakmaya çalıştığımız için bu haldeyiz.
Je suis sobre depuis deux ans.
Ben de iki senedir ağzıma içki koymuyorum.
Clean et sobre, je suis sûr de moi.
- Konuşmamız lazım. - İyi misin?
Si t'as jamais vu le transcendant de tout ça, si l'église n'était qu'une punition imposée pour rester sobre, comment croyais-tu que ça marcherait?
Eğer tüm bu üstünlüğü görmediysen eğer kilise senin için sadece kendini kontrollü tutmak için bir araçsa, bundan ne bekliyordun ki?
Donc pourquoi pas parler toi et moi dans la matinée, quand tu es sobre.
Sen ayıkken sabah konuşalım, olur mu?
- Tant que vous ne serez pas sobre...
Ayık kalmayı becerene kadar...
Mais il est arrivé à la fête totalement sobre et honnêtement, beaucoup buvaient sans avoir l'âge. Son seul but était de ramener ma fille à bon port.
Ama o partiye gittiğinde tamamen ayıktı ve açıkça belliydi ki oradakiler aşırı alkollüydü ve onun tüm yapmak istediği kızımı güvenli bir şekilde eve getirmekti.
J'étais l'heureuse hôtesse sobre.
Dün gece mutlu ve ayık bir ev sahibiydim.
T'es sobre?
Temiz misin?
Nikita t'a rendue sobre.
Nikita seni temizledi.
Mais passé derrière la roue de sobre
Evet.