English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Spray

Spray Çeviri Türkçe

538 parallel translation
Pas un spray.
O bir sinek ilacı!
Qu'est-ce que je ferai d'un spray?
Sinek ilacını ne yapayım?
Mlle Spray!
Hemşire Spray.
Un homme s'est présenté, il a parlé à Mlle Spray.
Bir adam az önce Hemşire Sprey ile konuştu.
Mlle Spray. Emma Peel vient travailler avec nous.
Hemşire Spray, Emma Peel aramıza katılıyor.
- Comme Mlle Spray.
- Hemşire Spray gibi.
Le spray traversera ses vêtements et pénétrera dans la peau.
Sprey elbisesine dahi geçse derisine de geçecektir.
Il a dit : "Je viens d'être débarqué du Sea Spray, avez-vous du boulot?" Mère l'a pris.
Sonra anneme "Sea Spray'den yeni kovuldum. Bakım elemanı ister misin?" diye sordu. Annem onu eve aldı.
C'était quoi ce spray?
Üstüne sıktığın o sprey neyin nesiydi?
Millie, tu me prêtes ton spray pour haleine?
Millie, nefes açıcı spreyini ödünç alabilir miyim?
En entrant au commissariat, j'ai vu qu'un jeune officier me reluquait, alors j'ai remis un coup de spray, mais surprise :
Neyse, polis merkezine girer girmez oradaki şirin polis memurunun gözlerini bana diktiğini gördüm. Bu yüzden senin saç spreyini çıkarıp saçlarıma son bir kez sıktım.
Heureusement, j'ai un peu de spray.
Dinle, etrafında sinekler uçuşuyor.
C'est un animal domestique? N'utilisez pas le spray.
Bana "Franklin İlkokulunu" bağlayın.
C'est très facile, un bon coup de spray.
Elbette, çok kolay. Sadece spreyi böyle sıkacaksın.
- Poudre ou spray?
- Toz mu sprey mi?
Poudre ou spray?
Toz mu sprey mi kullanıyorlar?
- Spray?
- Sprey mi?
- Spray.
- Sprey.
- Spray.
- Güzel. 2 veya 3 hafta sonra orası geçer. - Sprey.
S'ils approchent, je les asperge de spray anti-moustiques.
Eğer yanlış giden bir şey olursa, onları böcek spreyi ile suratlarından mıhlarım.
Ça réagit lorsque le spray touche les capteurs.
Sprey alıcılara değdiğinde tepki gösteriyor.
Tu sais qu'il y a une nouvelle invention, c'est un spray pour l'haleine?
Sen duydun mu, Speedy? Yeni bir icat varmış. Ağız spreyi.
Gillon savait que Diggs était contre, alors il a mis la drogue dans son spray nasal.
Gillion, Charles Macum Diggs'ın numaradan nakavt olmayacağını bildiği için burun spreyine koymuş.
Il utilisait un spray buccal.
Ağız kokusunu önleyici sprey kullanmıştı.
C'est pas un spray buccal, c'est pour l'asthme! On passe la porte.
Nefes spreyi değil, astım ilacıymış.
Aspersion générale à l'Ozium D, déionisation, élimination du spray à l'aide d'un déionisateur.
Tüm araca Ozium-D püskürtüyoruz, iyonizasyonu değişime başlıyor, püskürtüleni de iyonizasyonu değiştirme aleti ile çekiyoruz.
Nous n'avons pas de spray.
Solunum aleti yok.
Les enfants peints au spray ont de l'urticaire.
Sprey boya sıkılmış, kurdeşen olmuşlar.
Homer rends-moi mon spray!
Homer, biber gazımı ver!
Essayez un spray d'Atrovent ou alors de Salbutanol.
Albuterol nefes tüpü deneyebilirsin.
Et un spray, aussi, et ce machin ne fonctionne pas du tout.
O nefes tüpü hiç bir işe yaramadı ayrıca.
Vous voyez ce spray?
O burun spreyini gördün mü?
- Alors le spray au poivre.
- Göz yaşartıcı spreyi alın bari.
- La pompe ou le spray?
- Pompalıyı mı, sprey mi seviyorsun?
- Le spray. - La pâte est trop dure. - Elle déchire le pain.
- Aman Tanrım sprey, çünkü kasedeki iyice erimiyor.
J'ai brûlé mon rôti, je me suis retrouvée sans beurre et j'ai dû tartiner les muffins avec de l'huile en spray.
Rostoyu yaktım. Kekim kabarmadı. Yağ da bitince İngiliz çöreklerinin üzerine vücut kremi sürmek zorunda kaldım.
Pas quand tu portes du spray invisible.
Görünmezlik spreyini sıkmışsan hayır!
S'il est très jeune, mettez lui du spray.
Eğer erkekse, sprey sıkın.
un peu moins que "Moumoute en spray"... et je vais être interviewée sur le câble.
Benimle bir tüketici programı için röportaj yapmak istiyorlar.
Phoebe, arrête de faire comme si tu jouais dans une série érotique ou je vais devoir sortir le spray anti-hommes.
Phoebe, Red Shoe Diaries'deki gibi davranmaya devam edersen bir oda dolusu dili sarkmış adamı atmak zorunda kalacağım.
Je me présente, Ron Popeil... je suis l'inventeur de l'eau lyophilisée, du spray... et de la technique de conservation des têtes en bocal.
Ben sunucunuz, Ron Popeil Bay Mikrofon'un, Sprey Peruğun ve başları kavanoz içinde hayatta tutma teknolojisinin mucidi.
Imaginez le boucan, le bourdonnement... L'insecticide en spray ne sera inventé que 4000 ans après.
Gürültüyü düşünün, kafanızdaki vızıltıyı... ve 4000 yıl önce daha sinek ilacı da bulunmamıştı.
- Je pensais que c'était un spray.
Yağ mı? Ben sprey olduğunu zannediyordum.
Oui, je me demandais si tu avais... du spray nasal.
Bir şeye mi ihtiyacın var? - Evet, burun spreyi var mı? Frank'in burnu...
Spray.
Sprey.
C'est grâce à un spray chimique qu'on vaporise ici.
Burası da kurabiyelerin üzerine kimyasal spreyleri sıktığımız yer.
- Prends un spray de poivre dans ton sac.
- Çantana bayıltıcı spreh koy.
C'est du spray au poivre et je l'utiliserai.
Bu biber spreyi... kullanmaktan kaçınmayız.
Ron se contente d'appliquer un spray.
Ron'un tek yaptığı bu spreyi sıkmak.
Tu as ton spray pour l'asthme?
- Astım spreyin yanında mı? - Evet.
Au spray?
Onun boya olduğundan eminmisin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]