Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Sprinkles
Sprinkles Çeviri Türkçe
49 parallel translation
M. Sprinkles, les enfants!
Bay Sprinkles gelmiş sevgili çocuklar.
Bonjour!
- Merhaba bay Sprinkles.
- Oui, il s'appelle Jet d'Eau.
- Evet. Onun adı Sprinkles.
- Jet d'Eau?
- Sprinkles mı?
Jet d'Eau?
Sprinkles?
Où est-il, Jet d'Eau?
O nerede, Sprinkles? Hadi.
- Viens, Petit Assistant Du Père Noël.
- Hadi, Sprinkles! Buraya Sprinkles!
Quoi, pas de sprinkles?
Ne? Üstlerinde şeker yok mu?
Pépite est malade.
Sprinkles çok hasta.
Personne ne demande de nouvelles de Pépite.
Başka kimse Sprinkles'i sormaz.
Aller chez moi et donner ses médicaments à Pépite?
Benim eve gidip Sprinkles'a ilaçlarını verir misin?
Pépite.
Sprinkles.
Pépite?
Sprinkles mı?
Pépite!
Sprinkles!
Pépite n'a jamais fait de mal à personne.
Sprinkles bir kere bile kimseyi incitmedi.
C'est Pépite.
İşte bu Sprinkles.
En rentrant chez moi, le corps de Pépite était dans le freezer là où Dwight m'a dit l'avoir laissé.
Eve gittiğimde, Sprinkles, Dwight'ın söylediği gibi derin dondurucunun içinde duruyordu.
En ce moment, le véto retire les organes de Pépite et les envoie au laboratoire.
Veteriner şu an Sprinkles'ın organlarını inceleme için labaratuara götürüyor.
Son nom était Pépite.
Onun adı Sprinkles'dı.
J'ai du mal à croire que tu penses pouvoir remplacer Pépite avant qu'elle ne soit enterrée.
Sprinkles'ı daha toprağa bile defnetmeden, onun yerine bir kedi alabileceğimi düşünmene inanamıyorum.
À chaque fois que je te regarde, je vois le corps raide et sans vie de Pépite.
Gözlerine her baktığımda, karşımda Sprinkles'ın cansız bedeni beliriyor.
Vous ne connaissez pas Sprinkles.
Sprinkles'la tanışmadınız.
C'est Sprinkles.
Bu, Sprinkles.
- et Mr. Sprinkles et moi...
-... ve Bay Sprinkles'la ben...
On sortait ensemble, puis il a tué Sprinkles.
Yani, biz birlikteydik sonra o Sprinkles'ı öldürdü.
Plus de vermicelles pour moi.
Artık sprinkles yemiyorum.
Alors, j'ai refoulé mes larmes, j'ai pris sa petite patte et je lui ai dit : "Satine... " Satine, tu es ma meilleure... "
Göz yaşlarıma hakim oldum onun o küçücük patisini avucuma aldım dedim ki "Sprinkles -" dedim ki "Sprinkles, sen benim en iyi -"
Tu veux rejoindre Satine?
Sprinkles ile buluşmaya ne dersin?
Un beignet?
Sprinkles?
Paillette, silence!
Sprinkles, sessiz ol!
Paillette, viens là, mon...
Sprinkles, gel buraya, b- -
Il y a de la gelée de fraise sur les sprinkles. ( patisserie )
Susamlıların üstüne çilek jölesi gelmiş.
Sprinkles Cupcakes veut en installer partout.
Sprinkles şirketi bunları her yere yerleştirmeyi düşünüyor.
Mr Sprinkles.
- Bay Pofuduk dönmüş.
Mr Sprinkles... est un super nom pour un chien.
- Bay Pofuduk mu? Köpeğinizin ismi çok güzelmiş.
Et vous êtes Mme Sprinkles. ( les chevaux grondent )
Ve siz Bayan Sprinkles'sınız.
Monsieur Spinkles, Monsieur Sprinkles, je suis désolé.
Bay Sprinkles, Bay Sprinkles, özür dilerim.
Je suis encore entrain d'essayer d'apprendre à connaître M. et Mme Sprinkles.
Ben hala sadece Bay ve Bayan Sprinkles'ı tanımaya çalışıyorum.
Je pense qu'il préfère des sprinkles aux crumbs
Renkli şekerlileri tercih eder,
Je pense qu'il préfère des sprinkles aux crumbs - pour ce que ça vaut.
Sanırım biraz fazla taneli seviyor.
Sprinkles.
Sprinkles!
Sprinkles.
Sprinkles... Merhaba.
- Je suis sur qu'il reviendra. Vous ne voudriez pas me faire faire un tour du voisinage pour chercher Sprinkles?
Spinkles'i gören var mı diye çevrede biraz turlayabilir miyiz acaba?
- Avec des vermicelles?
- Sprinkles da alalım mı?
Sauf sur mon nom. Je m'appelle Richard Asperge.
Adım konusunda söylüyorum, asıl adım Ricky Ann Sprinkles.
Pistache!
Sprinkles, sprinkles....
- C'est un joli nom, Jet d'Eau.
Hadi, Sprinkles.
Je veux Pépite!
Ben, Sprinkles'ı istiyorum!
Des vermicelles.
Sprinkles.