Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Stephie
Stephie Çeviri Türkçe
70 parallel translation
Comment te sens-tu, Štefa?
Nasılsın Stephie?
Présente mes amitiés à Štefa.
Stephie'ye selam söyle.
- À Štefa?
- Stephie'ye mi?
Je ne pouvais pas parler de la grossesse de Štefa avant.
Bugün konseyi toplamamın sebebi Stephie'nin hamileliği hakkında konuşmak.
- Štefa... Štefa était déjà enceinte sur Terre.
- Stephie Stephie daha Dünya'dayken hamile kaldı.
Štefa a dix ans de moins.
Stephie daha genç, daha çok şansı var.
Ça va, Štefa?
Nasılsın Stephie?
Présente mes amitiés à Štefa.
Stephie'ye selamlarımı ilet.
Štefa, chérie, qu'est-ce que tu as?
Stephie, tatlım neyin var?
Štefa!
Stephie!
Comment va Štefa?
Stephie nasıl?
Non, elle va rester ici ces prochaines semaines.
Hayır. Stephie önümüzdeki bir kaç hafta burada olacak.
Et merci pour les tests d'allergie négatifs de Steffie.
- Amin. Ayrıca Stephie'nin alerji testi negatif çıktığı için de şükranlarımızı sunuyoruz.
Je sais que Tu as prévu qu'elle puisse manger des noix sans finir comme Wendy, qui a enflé comme un ballon et qui a dû se faire trouer la gorge pour respirer.
Balon gibi patlayıp durunca nefes alması için boğazında bir delik açtıkları küçük Wendy'nin aksine Stephie'nin hayatından büyük zevk almasını istediğini biliyoruz.
Salut, vous êtes chez Debbie et Steffle.
Merhaba. Biz Debbie ve Stephie.
Debbie et Steffle sont tout pour moi. Je n'aurais pas tenu sans elles.
Debbie ve Stephie benim için dünyalara bedel.
Bien. Comment va Steffie?
Stephie nasıl?
Ma collaboratrice Stephie vient de me donner quelques nouvelles.
İkinci kaptanım Stephanie bana bir son dakika haberi verdi.
C'est quoi ça, Stephie?
Peki ne bu Stephie?
Stephie, Ca semble un canular, okay?
Stephie, bu sahte olmalı tamam mı?
Mon amie Stephie m'a inscrite, et je viens en fait ici pour cette interview pour tenter de récupérer mon argent.
Beni arkadaşım Stephie kaydettirdi ve aslında onun parasını geri almak için bu röportaja geldim.
Voici Stephie, une amie de Zelda datant de l'école de droit.
Bu Stephie, Zelda'nın hukuk fakültesinden arkadaşı.
Stephie.
Stephie.
Stu a rencontré Stephie à l'usine Burlington à Tustin.
Stu, Stephie ile Tustin'deki giyim mağazasında tanıştı.
Stephie : Il n y a personne avec qui tu es sensée dîner ce soir, n'est ce pas?
Yani, himse yok mu senin bu gece akşam yemek yiyebilecek?
Stephie, je pensais que tu devais bosser sur un dossier ce soir?
Stephie, Bu gece o dosya üzerinde çalışıcağını sanmıştım.
Au point que Stephie l'amie de Zelda les compara à un duo de patineurs artistiques.
Ta ki, Zelda'nın arkadaşı Stephie onları artistik patinajcıya benzetene kadar.
Je croyais que les jeudis soir étaient pour Stephie et les vendredis pour Stuart...
Perşembe geceleri Stephie'nin ve cuma günlerinin ise Stu'nun olduğunu sanıyordum.
C'était un problème, parce que la dernière fois qu'ils étaient ensemble Stephie a découvert que Stu lui avait menti en disant qu'il était un trompettiste de jazz connu nommé Scatman des Moines, juste pour coucher avec elle.
Bu bir sorundu,... çünkü en son bir araya geldiklerinde Stephie, Stu'nun sadece onunla yatmak için Scatman des Moines isimli ünlü caz trompetçisi olduğu hakkında yalan söylediğini öğrenmişti.
C'est juste que cette histoire entre toi et Stephie commence à poser des problèmes entre Zelda et moi.
Sen ile Stephie arasında olan herşey, Zelda ve benim aramda, bazı problemlere neden oluyor.
Comment j'enterre la hache de guerre avec Stephie?
Stephie ile aramdaki savaşı nasıl bitiririm?
Pendant ce temps-là, Stephie recherchait toujours M.Bien.
Bu arada, Stephie Bay Doğru'yu aramaya devam etti.
J'aime mon temps libre.
- Boş zamanlarımı seviyorum. - Merhaba, Stephie.
J'ai envoyé un message à Stephie pour lui dire que l'on était là.
Stephie'ye burada olduğumuzu mesaj attım.
C'est un des rares mensonges que Stu et Stephie étaient confortables à jouer.
Stu ve Stephie'nin söylemekten çekinmediğini yalanlardan biriydi bu.
Tu sais quoi? Stephie est ici aussi.
Ama farkındaysan, Stephie'de burada, yanımda.
Stephie... - flirte avec ce type. - Tu as fait de la muscu dis donc.
Stephie, şurada... o adamla flört ediyor.
- Peu importe. Tu pourrais te faire virer pour ça.
Stephie, bunun için kovulabilirsin.
Tu es en train de faire du Stephie tout craché.
Bunlar klasik Stephie davranışları.
- Tout craché?
- Klasik Stephie? - Evet, evet.
[soupir] Toute la situation de Stephie-Frank est gênante.
Stephie ve Frank'ın durumu çok rahatsız edici
C'est ce que nous aurions pu entendre. Toute l'histoire Stephie-Frank est très gênante.
Stephie ve Frank'ın durumu çok rahatsız edici.
- Non. Je veux dire, les jours où Stephie s'abandonnait pour un mec sont partis.
Yani Stephie'nin bir adam için kendisinden vazgeçerek harcadığı günler.
Non, non, non Stephie, ne fais pas ça.
Hayır, hayır, hayır, Stephie, bunu yapma.
Je pensais juste à Stu et Stephie.
Hayır. Düşündüm de Stu ve Stephie ne olacak?
Zelda et Stephie ont eu un appartement utilisé comme décors de "Laverne Shirley" saisons six à huit.
Zelda ve Stephie'nin kiraladıkları ev "Laverne Shirley" nin altıncı sezondan sekizinci sezona kadar çekimlerinin yapıldığı evdi.
Ça me va, mais je crois que Stephie pensait à faire un truc dans le style bistro français.
Bana uyar, ama Stephie Fransız mutfağı tarzı bişeyler yapmayı düşünüyordu.
Tu me passes Stephie, s'il te plait?
Stephie'yi telefona verir misin, lütfen?
Stephie, c'est Stu.
Stephie, Stu seni istiyor.
Stu et Stephie!
Stu, Stephie!
- ( Stephie râle ) - ( Cliquetis ) [se racle la gorge] Stephie.
Uh, Stephie, ben...