Students Çeviri Türkçe

{ \ fs72 \ b0 \ cHFFFFFF } Tuez-le!

[Students Chanting] Öldür onu!

{ \ fs72 \ b0 \ cHFFFFFF } Il n'y aura pas de combat!

Bugün kavga olmayacak! [Students Booing]

{ \ fs72 \ b0 \ cHFFFFFF } Laisse-le tranquille.

[Students Gasp] seni manyak!

{ \ fs72 \ b0 \ cHFFFFFF } Oooh! { \ fs72 \ b0 \ cHFFFFFF } mais nous verrons comment vous vous défendrez pour un vol de 450 $.

[Students ] Oooh! [ Siren Wails] Belki de bu seferlik kendini kurtardın, Bay Mitchell, ama hala 450 dolarlık bir sorunumuz var.

Vous avez donc effrayé mes élèves pour qu'ils prennent votre classe?

Soyou just frightened all my students into taking your class? Yani bütün öğrencilerimi sınıfına almak için korkuttun mu?

mais vous verrez qu'ici, on vous accepte tel que vous êtes.

But you'll find that the students are very accepting.

SADD *? ( * Students Against Destructive Decisions )

YKKÖ mü?

On dit qu'il utilisait ses élèves pour leur intelligence supérieure, puis les discréditait et... volait leurs équations.

They tell that it used their students Because of its brilliant idea. Ve onları kandırıp, geliştirdikleri herşeyi çalmış.

♪ Be students, be teachers

* Öğrenci olacaksın, öğretmen olacaksın *

♪ some dumb humans make a mutant spiral laser blast ♪ ♪ feasting on the flesh of freshman students ♪ ♪ on their way to class ♪

[Gergin bir şekilde güler ] [ techno music ] [ fısıldanır] d d d some dumb humans make a mutant spiral laser blast d d feasting on the flesh of freshman students d d on their way to class d

Donc il est allé à une émission matinale locale pour condamner Akin, mais il y a deux heures, Maggie a trouvé une citation de Brody publiée en 1990 dans Students for America.

Onun için bir sabah programına katılıp Akin'i kınadı ama Maggie iki saat önce Brody'nin 1990'da Amerika için Öğrenciler ilanında şu sözleri sarf ettiğini bulmuş :

J'aimerais te demander quelque chose au sujet d'un écrit du député dans le Students for America publication, en 1990.

Milletvekilinin 1990'da Amerika için Öğrenciler ilanı için yazdığı şey hakkında sana bir şeyler sormam lazım.

Comment allez-vous?

Good morning, students!