Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Support
Support Çeviri Türkçe
814 parallel translation
Et nous pensions l'utiliser comme support publicitaire.
Ama bunu biraz reklâm amaçlı kullansak sakıncası yoktur.
Sa superbe coque aérodynamique, son action silencieuse grâce au support à roulement à billes.
Güzel, aero-dinamik gövde. Hareketlerin yumuşaklığını sağlayan metal bil yatağı.
On dit que le front de Stubbs est maintenant le support... de la plus belle pierre tombale du cimetière de Green Lawn.
Green Lawn mezarlığındaki en güzel mezartaşının Stubbs'ın başucunda duran mezartaşı olduğu söylenir.
C'est dur de trouver le bon support, Fay! Écoutez-le!
Şunu unutma ki Fay, senin için iyi gösteriler bulma konusunda sıkıntı yaşıyoruz.
C'était leur support.
Temel dayanakları oydu.
Et transférez sur le support.
Aynı şekilde kağıdın üzerine aktarın.
Plante l'aiguille dans le support.
İğneyi tahtanın kenarına sapla.
Le problème, c'est qu'il vous faut d'abord acheter quelque chose qui puisse être le support de l'inscription à graver.
Ama problem şu ki öncelikle işleme yapılacak şeyi almalısınız.
Le support d'amortisseur est foutu.
Alt'A'kolu eğilmiş. Sarsıntı bağlantıları gevşemiş.
la piqûre : une pointe fixée sur un support.
Delinme tuzağa tutturulan keskin bir uçla oldu.
Ma cathédrale n'est-elle qu'un support pour ces sculptures?
Yeni katedralim ola ola birkaç heykele mekân mı olacak?
J'ai besoin d'encouragements, de support moral.
Buna ihtiyacım var. Moral desteği.
Si j'arrive à leur prouver le support du peuple... et des jeunes combattants dans les collines, en retour, les généraux qui s'intéressent à notre cause... se joindront à nous.
Eğer onlara halk desteğini sunabilirsem ve dağlardaki genç savaşçıların gelebileceğini garanti edersem, davamıza inanan generaller bizi destekler.
Comment peut charger une cavalerie sans support d'infanterie?
Piyade desteği olmadan süvarilerle nasıl hücum eder?
- Un support ou quelque chose.
- Ayakları olmalıydı.Onların üzerinde olmalıydı.
Mon pauvre argent, mon cher ami, moi privé de toi... et puisque tu m'es enlevé, j'ai perdu mon support, ma consolation, ma joie! "
Zavallı param, aziz dostum... Seni benden ayırdılar! Benden ayırdıkları için teselli kaynağımı neşemi kaybettim.
Elles ont besoin d'un support de matière, comme les molécules d'air, d'eau, ou roches.
Hava, su veya taş molekülleri gibi üzerine binecekleri maddelere gereksinim duyarlar.
Avec ces solides parfaits, imbriqués entre eux... il pense découvrir le support invisible... des sphères des six planètes.
Bu hatasız çokyüzlüler birbirleri içine yuvalanmıştı, 6 gezegenle bunun bir ilgisi olduğunu keşfettiğine karar verdi.
Malheureusement une diode a explosé dans l'un des ordinateurs chargé du support des fonctions vitales.
Hayat destek ünitesindeki diotlardan en işe yarayanı bozuldu.
Le support du silencieux Pinto 79?
'79 Pinto modelinin susturucusu mu?
Il lui faut un support anatropique.
Anatropik destek lazım.
L'ÉTERNEL SUPPORT ET LA FOI NOUS ONT TANT AIDÉS.
ONUN İLHAMI, TÜKENMEZ DESTEĞİ VE İNANCI OLMADAN YAPILAMAZDI.
Je crois que je voulais ton support moral.
Aslında seni moral desteği için istiyorum.
En d'autres mots, les tendances peu orthodoxe à l'égard de soi... qui menace constamment l'érosion naturelle de l'unité familiale... n'auront plus le support biologique de l'organisme.
Başka bir değişle aile biriminin doğal aşınmasını sürekli olarak tehdit eden ortodoks olmayan eğilimler, organizmanın biyolojik desteğine daha fazla sahip olamayacaklar.
Et notre bien-aimée Mère Supérieure.. ... notre seul support dans notre rassemblement est mourante.
Yok olmak üzere olan cemaatimizi destekleyen sadece aziz Anarahibemiz kaldı..
Support gravitationnel en attente.
Kenetlenme ve yerçekimi destek sistemleri bekleme konumuna alınsın.
- Le support. Écoute-le.
- Notaya bak-dinle.
Son support est super.
Çünkü bunun en önemli özelliği bu.
- On a parlé de support radio massif.
Benim hatam. Devasa bir radyo desteği olacağı söylenmişti.
On doit d'abord construire un support pour la nitro.
Olur, önce nitro için beşik yapmak lazım.
Je renvoie le support.
Ekibi geri göndereceğim.
Le téléporteur n'a pas besoin de support de matière.
Kaptan'ınız konuşuyor. Tüm dikkatinizi bana vermenizi istiyorum.
Veronica a besoin d'un support. Heather, penche-toi.
Veronica'nın bir şeyler yazması lazım.
C'est exact, nous avons un support visuel.
Evet efendim. Görüntü kaydımız da var.
Tout ce qu'il fallait à ces femmes, c'est du support... et de l'encouragement pour changer leurs vies.
Tüm bu kadınların hayatlarını yeniden kurmak için biraz desteğe ve cesaretlenmeye ihtiyacı vardı.
J'apprécie beaucoup votre support.
Desteğin için minnettarım.
Elle pourrait nous renseigner sans devoir décoder le support de stockage.
Veri saklama ortamının şifresini... çözmek zorunda kalmadan bize bilgi verebilir.
Et s'il s'agissait d'un support biochimique?
Peki ya bu biyokimyasal bir hafıza saklama ortamıysa?
La flèche a percuté le sixième support intercostal, puis pénétré mon subprocesseur.
Ok, altıncı kaburga arası desteğime çarpıp, ikincil alt işlemcimi deldi.
Une panne du support. Ils demandent l'évacuation.
Çevre desteği sistemi arızalanmış, acil tahliye talep ediyorlar.
Mais sans un vrai support... il peut pas rester assez longtemps immobile pour faire mouche.
Ancak silah, adam gibi monte edilmeden isabet kaydetmeye yetecek kadar uzun süre sabit duramazdı.
J'aurais pas support?
Dayanamazdım.
Support vital, services, réseau de défense,
Yaşam desteği, makineler, silahlar.
Votre support corporel.
Fiziksel bedeniniz o.
Mon support vertébral me permet de supporter de fortes tensions.
Üst spinal desteğim, aşırı strese dayanmak için tasarlanmış çoklu bir alaşımdır.
C'est une dépendance que les gens ont actuellement, Une imagination créatrice en dehors du support écrit.
Bu aralar insanların yeni bağımlılığı bu yazılı materyalden fanteziler yaratmak.
Est-ce qu'un support incendiaire a été utilisé?
Yangına neden olacak bir alet kullanılmış mı?
- Tu as commandé un support?
Devasa. - Stand sipariş etmiş miydiniz?
- C'est sorti de son support.
- Yay temas etmemiş. - Temelden çıkmış.
Amener au support montant alors au sommet de lui
Masaya yatırılarak, beni üzerine bağladılar,... 3 noktadan gerdirmeli masada bacaklarım iki yana doğru açılarak ayak bileklerim bağlı bir şekilde. LINLITHGOW :
- J'ai procédé support par support.
Çünkü kompresörün yerini...